Sevgili Baba…
Soroptimistlere, yazacağıma söz verdiğim UNESCO davet mektubunu yazmak için sabahın erken saati oturuyorum bilgisayarımın başına. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu XXVI. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı’na gönderilmek üzere yazacağım mektubu. Stoklarımda nadir zamanlarda kullanmak üzere sakladığım afili kelimelerden seçiyorum girizgâhı. Kongreyi anlatan bir iki cümle konduruyorum ve…
Ezoterik Örgütlere Mektup
Binlerce yıldır, insanlar ve insanlık için çok büyük bir misyonun zinciri olan ezoterik gelenek, uygarlığımızın mimarlığını yapmıştır. İnce eleyip sık dokuyarak seçtiği öğrencilerini, uzun eğitimlerden ve zor sınavlardan sonra insanlığın hayrına çalışacak birer görevli olarak yetkilendirmiş, bu öğrencilerin insanlığın önünü tıkayan bütün engelleri yıkmasını istemiştir. Bu…
Eros’a Mektup
Sevgili Eros nasılsın? Annen nasıl? Seni görmeyeli yıllar oldu hatta sanırım hiç görmedim ben seni… Sevgili Eros, özel olarak konuşmak istediğim bir konu var seninle. Senin oklarında bir imalat hatası var sanırım ya da son kullanma tarihi geçmiş. Nerden mi anladım? Çünkü artık etki etmiyor…
Sonsuz Sevgilim’e
İzninle ve İlhamınla, Bugün şu cümle vardı aklımda; “Allah sizin sevgilinizdir, gardiyanınız değil”. Ve bunu hatırlamak, 10.bölümünü yazacağım romanım için çok anlamlı oldu. 10 nümerolojide bir sayısına eşdeğerdir; yani sana Sevgilim, Bir. Ve elbette bu yazıda konum sensin. Yoksa ben miyim? Ki çünkü sevgililer Bir’de…
Şifalarken Şifalandım!
Sevgili Okuyucu, Bu yazı aslında bir mektup niyetine başladı. Kime yazdığım bu yazının konusu değil zira kendisi okuduğunda, ki okuyacak eminim, bu mektubun kendisi için olduğunu anlayacak. Çünkü Ruh’ların, dinleyebilenler için, böylesi bir iletişimi vardır. Bu mektup aslında yazdığım kişiye hitap da etmiyor; daha ziyade…
Yeni Zelanda’dan Mektuplar
Merhabalar, Geçen sayıda mektubumu okuyamadın. Bilmiyorum dört gözle bekliyor muydun gerçi ama ben yazıyorum yine de. İlk haberim:“Turkish Poppies” iş başında! Kim mi bu Poppies, tabii ki biziz. Aslında bu haber web sitemiz hazır olunca, resmi olarak derKi’nin ön sayfasından girecek. Ama son…
Kızıma…
Kocaman gözlerini açtın, yüzüme baktın ve kollarını uzattın, ben de sana uzattım kollarımı ve kucakladım seni. Her şey böyle başlayıverdi işte… Kendimden başka ilk beslediğim kişi sen oldun ilk altını temizlediğimde… İleriye dönük hayallerime kattığım, adına hayaller kurduğum ilk kişi yine sen oldun; çok komik…
Yeni Zelanda’dan Mektuplar
Sevgili dostum, Bir haftalık sinüzit ağırlıklı soğuk algınlığımın inşallah son günündeyim bugün. Şu aralar buranın havası Türkiye’nin ocak/şubat aylarına denk düşüyor. Dolayısıyla kuş nezlesi, domuz nezlesi, deve nezlesi gibi geçen yıl kuzey yarım kürede moda olan nezleleri bir sezon sonra takip etmek durumunda kalıyoruz….
Yeni Zelanda’dan Mektuplar
Merhaba sevgili dostum, Bu mevsimler Türkiye’yi özleme mevsimleri. Yağmurların başladığı, elektrikli sobalarımızın depolarından çıktığı günler burada. Buradaki birkaç arkadaş güney yarımküre yazını bitirip kuzey yarımküre yazına uçtu bile. Ne yalan söyleyeyim, Türkiye’yi değil de yollara düşmeyi özlüyorum şu günlerde. Eskiden yollara düşmemin…
Sevgili Mathilda
Sevgili Mathilda, Dün akşam canım ne okumak, ne de televizyon izlemek istedi. Ben de elime fotoğraf dolu koca karton kutumu aldım ve gelecekte bunları düzene sokacağını varsayarak içinden bir bir çektim resimleri. Benim için fotoğrafları düzenlemek, sigara tiryakilerinin son sigaraları gibi bir şeydir: Bu…
Bora
Önce ikimizdik, sonra aile olduk, başka bir şey olduk sayende… “Aile” demek alışkanlıktan, aslında neler hissettiğimi anlatmıyor tam olarak. Hikaye söyle başladı; önceleri hiç istemiyorduk, yok çok uzak bize diyorduk, sonra ne olduysa anlamadım, karnımda bir şey olsun istedim, bir şey taşımak istedim. Ellerimi karnıma…
Yeni Zelanda’dan Mektuplar
Sevgili Okur, Bana; “Neden Yeni Zelanda?”, “Ay orası dünyanın bir ucu, çok uzak değil mi?”, “Ne işin var orada, nasıl gittin?”, “Cennet gibi memleketi bırakıp yaban ellere nasıl gidersin?”, “Beni de oraya aldırır mısın?” gibi sorular soracağını biliyorum. Türkiye dışarıdan, Yeni Zelanda ise içeriden…
Bahar Geldi
Sevgili Mathilda, Bu yıl buralarda olağanüstü erkenlikte ve güzellikle bir ilkbahar yaşadık. Şubatın ilk günlerinde ağaçların dalları tomurcuklanmaya başladı ve çalılar birbirleriyle cilveleşen kuşların ötüşleriyle şenlendi. Uzun yıllardan beri bu evde yaşıyorum ve artık çevreyi neşelendiren tüm canlıları tanıyorum. Odamın üstündeki çatı aralığında yaşayan ve…
Süpersonik Veletler – Bölüm 1
Bu bir Müjde Özdemir & Bijen Peker Ersavcı ortak yazımıdır. Yazımda adı geçen Cem ve Barkın da şahısların ayrıca eşleriyle olan ortak yapımıdır. Eğer sizin de bizim gibi aşırı hareketli, farklı bir algılama kapasitesi olan, kural tanımaz veya zorlayıcı ve yaptırıma dirençli bir çocuğunuz varsa…
Bir Küçük Adam
Daha karnımda ilk büyümeye başladığın gün, bana telepati yoluyla bir küçük adam olduğunu söylediğini hatırlıyorum: “Anneler bilir” demişlerdi. Haklıydılar. Böylece doktor amca daha cinsiyetini söylemeden dört ay önce bile senin Cem olduğunu biliyorduk. Ama, Cem yerine sana kod adı Abuzer Sudagezer dediğimizi hatırlıyorum: Abuzer bu…
Sevgili Matilda
Sevgili Matilda; Geçen yıl Japonya’ya gittiğimde, yola çıkmadan üç önceden geceleri karabasanlar görmeye başladım.Şimdi aradan bir yıl geçtikten sonra harika anılarım olduğunu görüyorum. Benim geleneksel Japon kültürüne olan ilgim nedeniyle editörümden mega gökdelenlerde değil de onların otelinde kalmak istediğimi söylemiştim. Böylece bir akşam, eski başkent…
Süpersonik Veletler – Bölüm 2
Kimden: Müjde Bugün baba okula götürecekti tekrar ama işi çıktı gitmedi. Cem de son dakika gitmeyeceğim demiş. Öğretmeni de “Birsey yapmıyor sınıfta. Boşuna getirmeyin, başka okul bakın” demiş. Öğretmene bakar mısın? Biraz önce Cafer beni arayıp pedagogun telefonunu istedi. Benim aramayacağımı biliyor, çünkü artık yoruldum….
Zelanda’nın Ortası Boyalı Direk
30+ yaşamımın neredeyse yedi senesini memleketten uzak geçirmiş biri olarak, yurt dışında yaşayan, yaşamak isteyen arkadaşlar ya da yurt dışında yaşamayı merak edenler için kültür şoku türleri gözlemlerimi aktarmak vakti geldi diye düşündüm dün bir ara. Gurbetçi olmak 1992’lerde kaldı. Artık orası burası diye bir…
Mektup: Kendime
”Dün sabaha karşı kendimle konuştumBen hep kendime çıkan bir yokuştumYokuşun başında bir düşman vardıOnu vurmaya gittimKendimle vuruştum” Özdemir Asaf ”Böyle demiş Sevgili Özdemir Asaf ” diye girmek var bu yazıya.. Klibi yayınlanan artizlerin cem-i cümlesi ile her dem düşüp kalkıyormuşcasına, ”Sevgili Teoman’dan bir şarkı…
Yüzyılın Aşk Mektupları
Hiç düşündünüz mü sevgilinize en son ne zaman mektup yazdınız? Teknoloji düşmanı birisi değilim, hatta bilgisayarları da severim. Günde en az 8-10 saat başındayım, yani en çok kullananlar listesindeyim. Bilgisayarın hayatıma el atmasından sonra yukarıdaki soruyu kendi adıma sadece “mesaj attım” veya “mail gönderdim” şeklinde…