Güneş ufuktan her gün doğar, ama 16 Şubat ve 16 Mayıs arasında yürüyelim arkadaşlar. Kehaneti bırakalı çok uzun zaman oldu, sanki ben söyleyince senaryolar fazla güçleniyor, ama bunu yazmam gerekiyormuş, iki uyarıdan sonra üçüncüsünün tokadını istemedim, ben de yazdım. Evrenin bütün olasılıklarına açık olma zamanı…

Ruhsal yolda, dünya lezzetlerinden uzaksanız, hem siz tatsızlaşırsınız, renksiz ve kokusuz olusunuz, dokunuşlarınız anlamsızlaşır, sesiniz robotikleşir, hem de enerjiniz etrafa öyle yayılır. Denge lazım. Beş duyuyu keyiflendirin, lezzetlendirin. Altıncı his, ya da duyu, böyle beslenir. Mesele miktar, ve onu kontrol etmek, doğru zamanda doğru mekanda…

“Özgürlük ne?” diye sordular. Hesap vermemek. Canınızın istemediğini yapmamak. Ama en önemlisi, canınızın istediğini yapmak. Ama asıl soru ve sorun, “can” kim? Zihin mi? Zihnin bölümleri olanlardan, ve başkalarının cümleleriyle şekillenmiş bilinç mi? Yoksa zihnin diğer bölümlerinden, bildiğinizi bilmediğiniz alan olan, ama sizi her zaman…

Hayatınızdakiler layık olduklarınız değil diye düşünüyor olabilirsiniz. Ve doğru da olabilir, daha fazlası hep mümkün. Ama etrafınızdakilerle ortak bir lıyakat var, ve bunun dışına çıkamazsınız. Siz daha fazlasını hak ediyor olsanız da, olanlar, ortak lıyakata göre, ve bu sınırlara tabi. Zincirdeki en zayıf halka, ortak…

Sevgi dili diye bir şey var.Çoğumuz bundan habersiziz.Ama var. Doğduğunuz zaman dilimi ve coğrafya bu dili öğrenmekte çok belirleyici.Ama asıl öğreten aileniz.Sevginin “ana” dili, elbette istisnalarla, tanrısal.Ama sevgi dilini daha çok babalarımızdan öğreniyoruz. Babanızın ailesinden öğrendiği sevgi dili, sevginin nasıl ifade edileceğini öğrendiğiniz ana kaynak.Sözcükler,…

“Öpmek mühürlemektir, öpüşmek mühür açmak, ve ikisi de ritüelik törenlerdir. Dudaklarımız ince derileri, bazıları doğrudan beyne giden sinir uçları, üst dudağımızdaki evrimsel çıkıntısıyla, her zaman, dokunma duygusunun zirvesini yaşatır. Dudak, özellikle keşfetme açısından, diğer bütün ten dokularından daha hassastır. Üstelik en ihmal ettiğimiz iki duyumuzun…

Taç çakra çok aktif, enerjiler akıyor, göz kapakları, yüzde titremeler, kulak çınlamaları da var. Sırt, omurga ve iskelet kas sistemi de öyle. Hareketlerimiz zorlaşıyor. Sindirim ve solunum sistemleri hem gürültülü, hem zorlayıcı. Gece belli saatte uyanılan, sonrasında bölük pörçük bir uyku da var, ve theta…

Bana bir çok konuda teşekkür ediyorlar, ben de zarafetle kabul dersi çerçevesinde, hiç itiraz etmeden, keyif ve neşeyle susuyorum. Ama minnettar olduğunu söyleyenlere, “minnet beni borçlandırır, şükran yeterli” diyorum. Karma yasası, 1987’den beri farklı. Artık bu hayatta karşılığını ödemek yok. Gelecek hayatlarda ise durum şöyle…

Bir ağabeyim vardı, rahmetli oldu. Bana “sen çok çapkınsın” derdi. Ben de ona “asıl sen çapkınsın, ben değilim” derdim. Çapkınlık bir ruh hali. İlgi çekmek ve beğenilmek arzusu. Ve aslında, cinsel yönelimlerle alakası da yok, skor merakı da yok, her iki ve aradaki cinsel yönelimlerinden…

“Niyet ederken ne düşünelim?” sorusu geldi. Maalesef, bu arayışta, kişisel gelişim, tekamül çabası, bütünde daha makbul bir parça olmak, veya bütüne hizmet yok. Herkes, başkalarından çalma pahasına, kendi istediklerini en kısa yoldan tezahür ettirip, en kısa yoldan maddi ve dünyevi hedeflere ulaşmaya odaklı. İlk ve…

Bu yıl sınıf arkadaşlarım arka arkaya 50 yaşlarını dolduruyorlar. Size yine kadim bir bilgi. Yıl döngüleri vardır demiştim, 7, 9, 11 ve 12 yıllık döngüler. Ama Sirius’un 49.9 yıllık döngüsü, insana en büyük bedensel ve sonra da zihinsel değişimleri getirir. Menopoz, andropoz, ya da orta…

“Tutulmada ne yapalım?” soruları var. Bunlara çok gülüyorum. Tam Türk tipi spiritüel yaklaşım. Son dakikacı, medet ummacı, acz içinde mucize beklentili, bedavacı ve fırsatçı. Ama eğlenceli. Bugüne kadar gerekenleri yapmayanlar, o bir kaç saatte ikramiye çıkacak, ve hayatları değişecek diye umuyorlar. Diğer sorunlara yaklaşımları da…

Erkekler sevişmeyi bilmezler, ama kadınlar da bilmezler. Çünkü öğrendikleri aptal arz-talep yaklaşımı nedeniyle, erkekler kadınları dokunarak sevmeyi bilmez, kadınlar erkekleri dokunarak sevmekten çekinir. Sevişmek, karşılıklı sevmek, ve karşılıklı sevilmektir. Tanrının tanrıçaya, tanrıçanın tanrıya hizmetidir. Sevişmek, bedenlerin değil, zihinlerin de değil, ruhların birleşmesidir. Karşılıklı şefkat ve…

Bir de, “belki de böylesi daha hayırlıdır” meselesi var. Tabii ki olan her şey hayırlıdır. Çünkü zaten, bütün paydaşlar çok uzun, ya da kısa bir süre önce olsa da, o deneyimi onaylamışlardır. Deneyimden öğrenme ihtimalini seçmişlerdir. Yani burada belki yoktur, olan, zaten olması gerekendir. Ama…

Güneş-deniz tatili herkese iyi gelir. Çünkü dört element, bedendeki eksikleri tamamlar, ve yaşam enerjisi maksimize olur. Bir kaç günde libido da yükselir, flörtler de artar, neşe de yükselir, kahkahalar da artar. Akdeniz’in sırrı diyetinde değil. Hem birbirine gerçekten sarılan insanlarında, hem de dört elementten sürekli…