Bu sabah kalktım. Şöyle bir gökyüzüne baktım. Bulutlar geçiyordu… Birden aklıma şu geldi: Hasan olm, 38 yaşındasın. Şu gezegende yaşayacak bir bu kadar daha ömrün var adam gibi muhtemelen. Zamanında filmlerini ayıla bayıla izlediğin adamlar ya öldüler ya kariyerlerini tamamladılar. Bayıldığın futbolcular şimdi ne göbekleriyle takım yönetmeye çalışıyorlar. Dede, büyükanne kalmadı. Yakında çocukluğunun efsaneleri de yavaştan birer birer gidecekler. Kısacası, Hasan Çeliktaş kimliğini de tamamlayacaksın, zamanın sınırlı. Evet, ölmeyeceksin bunu biliyorsun. Sadece bu kimlikle vedalaşacaksın da… Kalan zamanında hayatınla ne yapacaksın?.. Şu ana kadar fena götürmedin sanki. Kendi kendini sabote edip durdun, içerde meydan dayağının kralını attın kendine, hep korkuyla yaşadın, hep bir yerlerden bir şeyler olacak da yok olacaksın zannettin. Ama korktukların olmadı işte. Sadece kendini engelledin. Peki ya bundan sonrasında? Topu topu bir bu kadar daha kalmışken dünyadaki süren, bundan sonrasında ne yapacaksın?…
Soruyu sordum kendime ve akışına bıraktım… Şu an sabahın saat 8:23’ü ve artık ertelemek istemediğim şeyler var hayatımda… Nasılını bilmiyorum ama ne yapmak istediğimi biliyorum… Şimdi bunun için yürüyüşe devam etme zamanı…