Birlikte program yaptığım Cem Ceminay, tipik bir ikizler burcu erkeği olarak genelde bunalım takılmayı sevdiğinden “Üfff ne konuşucaz?.. Gazetelerde geberingen bugün, hiç kayda değer bir şey yok!..” diye zaman zaman yakınırdı. Böyle demesi; apolitik kimliğinin yanında, ele almak için genelde seksi haberler arayışında olmasından kaynaklıydı.
O dönem bende günün geri kalan kısmında mümkün olduğunca değişik televizyon kanallarını ve programları izleyerek mevzu edecek konu arayışındaydım…
Bir gün, bari bir hanım olarak hemcinslerimin hislerine tercüman olayım; biz kadınlar erkeklerde genelde nelere sinir oluyoruz şöyle madde madde yazayım… dedim.
– Toplu ulaşım araçlarında bacaklarını alabildiğine ayırarak ve yayılarak oturanlar!..
– “Bugüne kadar beni hiçbir kadın reddetmedi!..” diye söze başlayanlar…
– Gözleriyle soyan ve adeta tecavüz edenler!..
– “Bakire misin, dul musun?..” gibi gayet mahrem konularda dangalakça soru soranlar!..
– “Bana vermezsen sonunda böcekler yiyecek!..” diyenler…
– Annesi başta olmak üzere, kadınlara sevgi ve saygıda kusur edenler…
– Her konuda, mutlaka ‘ilk olma’ takıntısında olanlar!..
– Marifetmiş gibi; içtiği sigara ve içkinin dozu ile övünenler!..
– Doğumgünü, yıldönümü gibi özel günleri hatırlamayan, hediye almayanlar…
– Eski sevgililerini, nişanlılarını, eşlerini habire anlatanlar!..
– Defalarca da reddedilse tekrar tekrar çıkma/evlenme teklif edenler!..
– Hesabı göstere göstere ödeyenler!..
– Daha fenası, hesabı inceleyip su, ekmek gibi ufak ayrıntılara itiraz edenler!..
– En beteri; hesap geleceğine yakın tuvalet bahanesiyle kalkıp hesabı bayana
ödettirenler!!!
– Babasının parasıyla, arabasının markasıyla hava atanlar!..
– Bir yere davet edildiğinde -özellikle yemek davetlerine- eli boş gidenler!..
– Esmer biriyle çıkıp veya evlenip onu zorla sarışın yapmaya, renkli lens falan takmaya
zorlayanlar!..
– Uluorta önünü, burnunu karıştırmak gibi sonderece kaba ve nezaketsiz davranışları
sergileyenler!..
– Küpe, bilezik, yüzük, kolye vb. takı takanlar!..
– Maganda gibi hareket edip laf ve dahası el atanlar!..
– Kısa dönem veya bedelli -sembolik mahiyette- askerlik yapıp, durmaksızın askerlik anısı
anlatanlar!..
– Kendi bir türlü karar alamayıp, her mevzuda onun bunun sözüyle hareket edenler!..
– Evlenip aile reisi olduktan sonra bile anne/baba sözünden çıkmayanlar!..
– Yanında bir bayan varken başkalarıyla ağız dalaşına, dahası kavgaya tutuşanlar!..
– “Seni seviyorum, o yüzden kıskanıyorum” bahanesine sığınarak birlikteliği eziyete
dönüştürenler.
– Evlendikten sonra kendini salıp adeta doğumu hanımı değil de kendi yapmış gibi göbek
– Kapıdan girer girmez üstünden çıkardıklarını sağa sola atıp, asla toplamayanlar!..
– Sürekli telefonla görüşen veya arandığında ‘toplantıda’ dedittirip çok meşgul ayaklarına
yatanlar.
– İki kadeh içtikten sonra masadaki hanımlara sulanıp, ertesi gün hiçbir şey hatırlamayanlar!..
– Durup durup cinsel performansını övenler!..
– Beraber olduğu hanımların mahremiyetine yönetik uluorta söylemlerde bulunanlar!..
– Bir beraberlikte yaşananları “Benimle olduğuna göre, herkesle olur!..” mantığından
hareketle genelleştirip banalleştirmeye çalışanlar!..
– Kel olduğunu kabul etmeyip, saçından bir tutamı uzatarak kapamaya kalkanlar!..
– Geçgin yaşına rağmen saçını, bıyığını kuzguni siyaha boyayıp kadın pazarlamacıları gibi
ortalıkta arz-ı endam edenler…
– Defalarca ikaz edip, hoşlanmadığınızı belirtseniz de anlamazdan gelip sulu şakalar ve
densiz konuşmalar yapmaya devam edenler…
– Çocukların iyi taraflarını kendine ve ailesine, menfi yönlerini hanımına ve ailesine
yamamaya çalışanlar!..
– Ayakları ya da vucudu kokup sık yıkanmayan ve önlem almayanlar!..
– Çoraplarını, iç çamaşırlarını uzun müddet kullanıp sıklıkla değiştirmemekte ısrar edenler…
– Uzun yıllar evli kaldıktan, boyunca çocuklar olduktan sonra sağda solda başkalarına;
karısının aptal, cahil ve kültürsüz olduğundan yakınanlar.
– Cümlenin başında ortasında sonunda ‘.mına koyim!..’ gibi çirkin sözleri adeta yardımcı fiil
gibi kullanıp, sin kaf’lı konuşanlar!..
– Gece evde tıkırtı olduğunda; hanımına “Sen kalk bak!..” diyenler.
Benim toparlayabildiklerim bunlar. Şayet atladığım, dikkatimden kaçan ve sizin sinirinize dokunan tespitleriniz varsa görüş ve yorumlarınızı paylaşırsanız memnun olacağım.
Hanımlarında bir dolu defoları ve erkekleri sinir eden halleri muhakkak ki var. Neticede hepimiz insanız…
Günümüzde ne yazık ki adam gibi adam, kadın gibide kadın çok az olduğundan yukarıda sıraladığım sinir edici hususların bazıları hem cinslerimde de maalesef mevcut!..
Bu yazıyla kimseyi germek, ayrımcılık yapmak gibi bir niyetim yok. O yüzden mevzuyu tatlıya bağlamak adına; konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm bir fıkrayı paylaşarak bitirmek istiyorum.
Bir İngiliz, bir Fransız ve bir Türk erkeği sohbet ederken konu dönüp dolaşıp ‘Bir kadını nasıl deli ettiklerine’ gelmiş…
İngiliz; “Ben beğendiğim kadını önce bir pub’ta bir şeyler içmeye davet ederim. Sonra hangi ülkenin yemeklerinden hoşlanıyorsa uygun bir lokantada yemeğe götürürüm. Gece boyunca sürekli iltifat eder sonra bir gece kulübüne götürüp dans edip onunla iyice yakınlaşırım. Boynunu öperim, şöyle sarılırım, böyle romantik takılırım… Ben kadını böyle deli ederim” demiş.
Fransız; “Ben kadınımı Şanzelize’de pahalı bir restorana yemeğe götürürüm en iyi kalite şarap ve yemekleri ısmarlarım. Eyfel Kulesi’ne çıkartıp manzaraya karşı romantik konuşmalar yaparım. Sonra evime içkiye kahveye davet edip kulak memelerinden başlayarak, fransız usülü öperek, hassas bölgelerine dokunarak… Deliye döndürürüm!..” demiş.
Türk erkeği; “Oooo siz amma uğraşıyor ve masraf ediyorsunuz. Ben tak tak yapar, işimi bitirir sonra aletimi perdeye silerim. Bugüne kadar deliye dönmeyen kadına daha rastlamadım!” demiş.