İşte sizlere öyle bir liste ki bu filmleri sevgilinizle izleyin aşkınız katlansın, sevgiliniz yoksa bile yüreğinizdeki aşk canlansın… Kimbilir o aşkla belki bir sonraki filmi birlikte izlersiniz… 😉
1) Valley of Flowers (Çiçekler Vadisi)
Filmi bitirdim ve bu satırları halen titreyerek yazıyorum. Bu filmi yıllarca değil, bir ömür boyu unutmam mümkün değil. O nasıl bir aşktı, nasıl bir tutkuydu… Karma ve reenkarnasyon bu kadar mı güzel anlatılırdı… Bir oyuncu bu kadar mı mistik, bu kadar mı güzel olurdu… Binbir gece masallarının Himalayalar’da geçen versiyonu gibi başlayan bir film bu kadar muazzam bir finalle mi biterdi… Ben bir daha böyle bir film izleyebilecek miyim acaba… Nutkum tutuldu…
2) Now and Forever (Şimdi ve Daima)
“Beni halen nasıl bu kadar çok seviyorsun?” “Sen seni benim benim gözlerimle görebilseydin anlardın…” Angela ile Kızılderili genci John’un hikayesi yaşamın da ötesine geçen, daima süren eşsiz aşkının enfes hikayesi. İzleyeli 17 sene olmasına rağmen şu satırları yazarken filmin son sahneleri halen içimi titretiyor. Öyle enfes bir spiritüel aşk filmi…
3) An…
Eğer o kişiyle karşılacaksanız, mutlaka ama mutlaka karşılaşırsınız; ama yaptığınız tek bir seçim tüm süreci bambaşka yaşamanıza ve tüm senaryoyu değiştirmeye yetebilir… Yunanistan’dan muhteşem bir eşruh, seçimler ve paralel yaşamlar filmi izlemeye hazır olun… Çok sıcak, çok içten ve Ege’nin diğer yakasından olduğu için de çok bizden. Zaten Türk versiyonu da yapıldı. Ama siz yine de bunu izleyin. Kimbilir belki filmin geçtiği Atina’daki o kafede sevgilinizle oturur ve bu filmi yaşamanın tadına varırsınız.
4) Het Leven Uit Een Dag (Tek Günlük Ömür)
Hayatın sadece bir gün sürdüğü bir dünya. Her şey o gün içinde yaşanmalı. Aşk ve sevişmek de sadece bir kez. Ama ya daha fazlasını isterseniz? Ve hatta bunun için dünya değiştirmeyi göze alırsanız ve daha da ötesi aşkınız için cehenneme gitmeyi seçerseniz… Cehennem neresi mi? İzleyin ve görün… Bu filmi sakın kaçırmayın. Böylesi kolay gelmiyor.
5) Amores Possiveis (Muhtemel Aşklar)
Paralel evrenlerde geçen bir eşruh filmi desem, sizi heyecanlandırmaya yeter mi? On beş yıl önce, Carlos sinemaya gitmişti; orada, aşık olduğu üniversite arkadaşı Júlia ile buluşacaktır. Ancak o hiç gelmez. Carlos, lobi de yalnız başına beklerken, hayatını değiştirecek bir şey olur. Anlamsız görünen, ancak karakterin hayatını belirleyecek bir şey. On beş yıl sonra, Carlos’un hayatının üç tamamen farklı versiyonunu izliyoruz filmde…
6) Made in Heaven (Cennette Aşk)
Düşünsenize ölüyor ve cennete gidiyorsunuz. Orada daha önce hiç enkarne olmamış bir ruhla tanışıp aşık oluyorsunuz. Sonra birbirinize söz veriyorsunuz, dünyaya ineceğiz ve birbrimizi bulacağız diye. Sonrası mı? Neyi arayıp durduğunuzu bilmiyorsunuz, ama biliyorsunuz bir söz verdiniz… “We never danced” şarkısı eşliğinde enfes bir film…
7) Ima, Ai Ni Yukimasu (Seninle Olmak)
Hayatımda izlediğim en güzel spiritüel aşk filmlerinden. Kelimeler kifayetsiz kalıyor, ötesinde ne yazacağımı bilemiyorum. Az önce bitirdim izlemesini ve hem bol bol ağladım, hem bol bol mutlu oldum. Konusunu, kimin oynadığını falan boşverin. Zaten Japon filmi, tanımazsınız. Ama izleyin bu filmi. Sonra teşekkür edersiniz.,
8) My Sassy Girl (Hırçın Sevgilim)
Öyle güzel, öyle mutluluk veren, öyle güldüren, aynı zamanda öyle hüzünlendiren ve kaderi o kadar yalın ve muhteşem anlatan bir film ki bu. Hiçbir Kore filmini bitirince koltukta öyle sırıtır kalıp yerimden kalkamayacağım aklıma gelmezdi. 2.5 saat boyunca bol bol güldüm, içime lise aşklarının naifliğinde sıcaklık doldu ve finalinde ise çok duygulandım. Harika ama harika bir romantik-komedi-dram filmi. Daha da güzeli tamamen yaşanmış bir hikaye. Belki de insanı böyle yakalamasının altında bu gerçeklik yatıyor. “Kader, aşkın için tesadüflerden bir köprü kurmaktır.” diyor bu film. İzleyin, izletin.
9) Timer (Aşka Geri Sayım)
Kolunuzda bir dijital sayaç var ve bu sayaç eşruhunuzla karşılaşacağınız saate doğru geriye sayıyor ve zaman dolduğunda da mutlaka o kişiyle karşılaşıyorsunuz. Peki böyle bir sayacı taktırır mıydınız kolunuza? Bu film aslında illa eşruhumuzun peşinde koşmalı mıyız yoksa aşkı da akışına mı bırakmalıyız bunu tartışıyor altplanında. Üstyapısında cici bir romantik komedi.