Affetmek, size zarar vermiş birine, hak etmediği bir paye ya da makam sunmak değildir.
Affetmek, tersine, ona verdiğiniz paye ya da makamı. ondan geri almak demektir.

Eğitimlerden birinde, bir hanımefendi eski eşini asla affetmeyeceğini, ahiretten filan da bahsederek ifade etti.
“Kaç senedir görmüyorsunuz?” dedim.
“On iki sene oldu” dedi.
“Yaşıyor mu?” dedim.
“Bilmiyorum” dedi.

“Yani adam belki mezarda, taş atıp kolunu, laf atıp ağzını yormadan, yine sizi bu kadar öfkelendirebiliyor” dedim.

Affetme duygusu ya da gereği hissettiren bütün ama bütün deneyimler, karmiktir.
Geçmiş yaşamlardan gelmeleri gerekmez.
Ama bu yaşamdan önce seçtiğiniz deneyimlerdir.

Eğer biri sizi, öfkesi soğumayan, hatta kindar birisine dönüştürdüyse, her hatırladığınızda, yine dönüştürebiliyorsa, muhakkak önceden anlaşmışsınızdır.
Tabii, “dünyaya gelmeden öncesi hep daha ilginç” diyorum ya, orada bu sözleri ve kararları vermek kolay.
Ama siz, bu zor, üzücü, ve haksızlığa uğramış gibi hissettiren deneyimi önceden seçtiniz.

Ve dediniz ki, “o bana bunları yapacak, ve ben buna rağmen bu deneyimi aşacak ve yine de, toleranslı, neşeli, ve insanlara ve insanlığa güvenen birisi olmayı başaracağım.”

İntikam duygusu, alsanız da, almayı planlasanız da, sadece Allah’ından bulmasını isteseniz de, sizi hasta eder, ve edecektir.
Ve inanın, o insan kendinize vereceğiniz bu zarara değmez.
Ve emin olun ki, o kendisine en ağır cezayı vicdanıyla çekecektir.

O insan, madem size bu kadar zarar verebilmiş birisi, her hatırladığınızda öfkelenmenize de değmez.
Bilinçte ve bilinçaltında işgal ettiği alana da değmez.
Ama affetmediğiniz süre boyunca, siz ona bu değeri ve yetkiyi veriyor olursunuz.

Affetmek boynuna sarılmak değil, konuşarak affettiğinizi ona söylemek değil.
Sizin için değersiz bir insan zaten, yok ama, Şeytan görsün yüzünü, sizden uzak ve Allah’a yakın olsun 🙂 .
Kendinizi onun sizin üzerinizdeki etkilerinden kurtarmak, ve ondan gerçekten bağımsızlaşmak için, kararınızı kendinize ifade etmeniz yeterli.

Bir çok affetme meditasyonu var, teknikler de var.
Onlar da iyi.
Helalleşme, “bana öğrettiklerin için teşekkür ederim”, şeffaflaştırma filan da iyi.
Ama aslolan karar vermeniz.

Zamanınızı, düşüncelerinizi ve duygularınızı haksız yere işgal edip, sırtınızdaki küfede taşıdığınız o insandan kurtulun.
Geçmişte kalsın ki, bugün ve geleceğinizde artık yer almasın…

Affederek özgürleşmekte buluşalım.

Ali Korkut Keskiner