Ne Yaptın Yoldaş Li?
Geçenlerde Singapur’a gidip bir hafta kalan bir arkadaşımla görüştüm. Benim yazdıklarımı okuyup, ilginç tiplerle karşılaşacağını zannetmiş, fakat tura katıldığı için sadece turistik bölgeleri gezmiş. Ayrılmadan bir gün önce bir sahafta benim bir yazımda bahsettiğim “Singapur’un bilinmeyen yüzü… Yeni Revizyon ” kitabını tesadüfen bulmuş. Uçakta dönerken…
Cordoba’da Şafak Sökerken
Güneş, Cordoba köylerini yakıp kavuran kendisi değilmiş gibi, dağların ardında sessizce yitip giderken, La Teja köyünün bulunduğu vadiye de sisler arasında tatlı bir kızıllık çöküyordu. Aşağıda tarlalarıyla, bahçeleriyle uğraşan köylüler, yavaş yavaş evlerine dönme hazırlığındaydılar. Dışı keçeyle kapatılmış atlı bir araba, virajlı toprak yoldan ağır…
Sözde Ghana Prensi
MSN ile tanışmam, yaş itibariyle biraz geç olmuştu. Tanıştığımda ve kullanmaya başladığımda ise, çok geride kaldığımı fark etmiştim. Çoğu yağız Türk genci, ben “ne yazsam hmmmm?” şeklinde düşünürken, “Seksibekar85”, “çıkartmadaniki” , veya “darbelimatkap” gibi iddialı nickname’ler ile aynı anda 5-6 kişiyle yazışıyorlardı. Hatta bu gençler…
3000’leri Yazan Adam
O daha altmışların başında üç binli yılları gören, algılayan adamdı. Gözleri, dünyayı, dünyayı saran atmosferi, uzayı aşar, güneş sisteminin dışına taşardı. Bir sürü kitap yazdı, bir romanıyla efsane oldu. Uzun zaman tartışıldı o roman. Bizler o romanın filmini gençlik yıllarımızın başında seyretmiş, açıkçası pek de…
Av II
“Yağmurda Eriyen Adam” öykü kitabımda yer alan “Av” isimli öykümü, yıllar önce burada sizlerle paylaşmıştım. Bu karlı günlerde, sizlerle, doksanların sonunda yazdığım ikinci Av öyküsünü de paylaşmak istiyorum. Haydi, bürünün battaniyelerinize, çayınızı, kahvenizi yanınıza alın ve başlayın okumaya… “ İnsanlık tarihi kadar eski bir beslenme,…
Son
Önce, karşısında uzanan yeşil dağlara baktı; sonra, maviliğin o doruk noktosı, sonsuzluk hissi uyandıran, koca göğe. Öyle ki; sarhoş oldu çektiği nefesle. Kafasını aşağıya doğru eğerken, başı döndü, afalladı. Yüzünde ansızın bir gülücük belirdi, umursadıklarını artık umursamayan, belki de vazgeçmiş birinin, nedensizliğine, cevapsızlığına ve ölümüne…
Bir Çift Sır
Göremiyordum artık Lalin’i… O gece, sarhoşluğun bana verdiği salak bir cesaretle Lalin’e onu sevmek istediğimi söylemiş, ama o geceden sonra bir daha onunla görüşemeyeceğimizi hissetmiştim. Bara uğramıyordu. Bunu biliyordum, çünkü artık neredeyse her gecemi onu görme umuduyla sahne aldığı barda geçiriyordum. Evet o yoktu, buna…
Sonsuza Kadar
Derin bulutların üzerindeydim. Değişiyorlar, birleşiyorlar, uzuyorlar. Birbirlerinin içinden geçip dağılıyorlardı. Dev gibi bir tanesinin üzerindeyken, dağıldı beyaz bulutlar. Turkuvaz çıktı karşıma arasında turuncu dalgalar ince kırmızı çizgilerle sonsuza uzanan bir duvar, üzerinde beyaz kapılar. Uzayan bulutların üzerinde eğilirken ben sağa sola, anladım, ölmüştüm. Fantastik bir rüya değildi…
Uyuyan Güzel
Bu kadın İstanbul’un en ünlüsü. Amerika’dan bile özel müşterileri var. Her sene Washington’dan uçak bileti yollayıp, bütün masraflarını karşılıyorlarmış, çok iyi yani. Biliyorsun bana söylediklerini.”“Biliyorum ama yine de korkuyorum Maya anlayamazsın. Burada seninle oturuyoruz ama ben sakin değilim. Bu bekleme odasına benzeyen, tuhaf, kasvetli yerde”.Murat…
Bir Çift Anı
Ali, gözlerini zorla açık tutuyordu. İki gecedir doğru düzgün uyuyamıyordu ve şu an barın kapanması için önünde bilmem kaçıncı viskisini içmiş olan elemanın gitmesi gerekiyordu. Adamın gözlerine “s.ktir git“ ifadesiyle baktı ama adamın umrunda değildi. Adam anlamamış ve alkolden kızarmış gözlerle Ali’ye baktı; “Eee…
Benim Ellerim Kimlere göre Pisti?
Çalan saatin, o insanın içine işleyen tiz sesiyle uyandım. Bu sesin aceleci ve devamlılığını ara vermeden sürdüren hali, bir an için saati fırlatıp, bir şekilde yok etme isteğini uyandırdı içimde. Her ne kadar o an istesem de, hafta sonu uykumu son bulduran, iğrenç cismi,…
Bir Çift Ses
Garip bir çelişki yumağıydı yaşadıklarım… Lalin aklıma ne zaman gelse, o geceki hali beliriyordu gözlerimin önünde… Kulaklarımdaysa çınlayan bir ses ve o sesle söylenmiş sözleri yankılanıyordu; – “Şimdiyi soruyorsan hayatımda kimse yok. Aklımı soruyorsan boşver…” Kafası bolca karışmış bir kadın ve muhtemelen…
Kiralık Gelinlik
Ben bir gelinliğim.. Ancak ben, düğünden sonra kılıflara sarılıp,sandıklarda saklanan ve bir daha hiç giyilmeyen bir gecelik gelinliklerden değilim.. Anlayacağınız ben, kiralık bir gelinliğim.. Beni Terzi Nezahat dikti.. Terzi Nezahat işinin ehli bir kadındır.. Otuzbeş yaşlarındadır… Her ne kadar kör baklanın kör alıcısı olursa da,…
Teşkilattan Büyük Kerhan
13 Nisan 2013 Cuma ANKARA- KIZILAY MEYDAN CAMİİ Mimberin üzerindeki dev ekrandan gelen müezzinin “el fatiha” diyen sesi camideki ihtişamlı sessizliğin üzerinde patlayıp tek tek binlerce dikkatli kulağa yayıldığında, mırıldanmalar da başladı. Cemaat içinde herkes yanıbaşındakine duyurmak istermişçesine dualarını yüksek fısıltılar içinden okudu. Binlerce el…
İlginç Bir Öykü Bu
İlginç bir öykü bu. Belki de çok farklı gelmeyecektir size; onlarca hayat onlarca hikaye içinde. Evet öykü, ama eğer dilerseniz masallaştırabiliriz bunu. Çünkü masalların sonları acı da bitse, çok da üzmez sizi, en azından beni… Nasıl olsa masallar gerçekdışı olduklarından sonları nasıl biterse bitsin, yorumlanabilir…
Bir Çift His
Elleri birbirine dolaşmış halde küpesini takmaya çalışan ben olamazdım değil mi! Neydi bu telaş? Daha buluşmamıza en azından iki saat vardı ve ben gayet salaş, yırtık kotumun üzerine siyah bir bluz geçirerek şeklen umutsuz halime bir boy aynasından küfür ediyordum. Bu iki uyumsuz…
Drama Soslu Şaka
4 kişiydik. Dürümleri ısmarladık. Herkesin önünde şapır şupur yemek istemediğimizden de, boş bir sınıf bulduk. Ayaklarımızı uzatmış, kolalarımızı içerken konuşuyorduk. “1 Nisan da geliyor yani. Bugün ne? Pazartesi. Cuma di mi ayın 1’i? O güne kadar bir şeyle bulmak lazım.” “N’apsak ya?” Ne yapsak, ne…
Ya Tekrar Gelirse?
Ivan Karamazov’un ünlü sözünü herkes bilir: “Tanrı yoksa; her şey meşrudur.” İvan’a göre Tanrı’nın varlığı, insanoğlunun ahlaki davranışlarının temelidir ve onun yokluğu; insanın iyi ve kötü arasında seçim yapamaması demektir. Dostoyevski, hayatı boyunca inanmaya çalıştı; tüm Rus gençliğini inanmaya davet ediyordu; Sibirya’daki sürgününde izin verilen…
Bir Çift Düş
LALİN derKi, Bir çift sözün vurucu etkisini yavaş yavaş üzerimizden atmaya başladığımız sırada Özlem’in omzuna hafifçe dokunarak; – “Siz daha kalacak mısınız?” diye sordum. Ancak soruma Özlem’den önce Oğuz cevap vererek; – “Yok ben kalkıyorum, hatta Özlem’i de evine bıraksam iyi olacak.” dedi ve…
derKi Plaza 2020
Yıl 2020, şu anda derKi Plaza’nın 54. ve en üst katında, 198. sayı için yazımı yazıyorum Marduk gelmiş, geçmiş, fazla hasar yok, en çok o garip sesten dolayı köpekler etkilendi. Şu anda sokaklarda yarı deli köpekler hala dolaşıyor. Marduk’un manyetik alanından etkilenerek bozulan Radyo…