Herkesin bir yapısı vardır. Ben uykucu bir tipim. Hani şöyle 9-10 saat uyuyanlardan. Ama maalesef şu dünya halinde pek fırsat olmuyor her gece şöyle doya doya 10 saat uyumak. En çok özlem duyduğum şey ise bu kadar uzun sürede gördüğüm arkası yarın rüyalar, serüvenler, değişik evren ve insanlarla geçen ilginç saatler… Hep düşünürüm gerçekten rüya mı bu gördüklerim yoksa uyurken farklı bir ben, farklı bir boyutta bunları yaşıyor muyum ya da farklı boyuttan bir yerden bana birşey mi anlatmaya çalışıyorlar.

Bu sayı için hangi derKidaşı sorguya çeksem acaba diye düşünürken editörümüz Hasan’ın önerisi çok cazip geldi; derKidaşımız sevgili Işık Elçi Günseli ile “Rüyalar ve Rüya Yorumları” üzerine sohbet. Sonunda sorularıma bir yanıt alabileceğim sevinci ile randevümü aldım ve sevgili Işıkla bakın nelerden konuştuk:

N: Rüya yorumları yapıyorsunuz, rüyalar üzerine çalışmalar yapıyorsunuz. Bunları detaylı konuşmaya geçmeden evvel rüya nedir diye başlamak istiyorum. En bilinen açıklaması ile rüya; Freud’un da tarif ettiği gibi bilinçaltında yatan korku, istek, bastırılmış duyguların dışa vurumu. Siz nasıl tarif ediyorsunuz rüyayı?

I.E.: Ben dünyanın bir tekamül yeri olduğunu düşünüyorum. Her bilgi, döneminde insanların ihtiyaçlarını karşılıyordu. Halen bilinçaltı rüyaları var ama yalnızca bilinçaltı rüyaları var demek sadece bir noktaya bakmak olur. Dolayısıyla rüya bence ruhun  bu tekamülümüzdeki  yaşam kalitemizi arttırmak, farkındalıklarımızı arttırmak ve kendi içimizdeki bilgeliği ortaya çıkarmak için bize gönderdiği çok özel işaretlerdir.

N: Bu işaretler herkese geliyor mu? Her görünen rüya bu işaretler midir?

I.E.: Her görünen rüya bu işaretlerdir diyemeyiz. Farklı rüya türleri var; bilinçaltı rüyaları var, rehber rüyalar var. Aralarındaki farkı bilirsek ve hangi kaynaktan geldiğini bilirsek yorumu ona göre yapabiliriz.

N: Bu farkı nasıl anlayacağız?

I.E.: Bilinçaltı rüyalarında çok karışık semboller vardır. O sembolleri tarif etmek, yormak çok karışık bir hal alır ve sabah üzgün, karışık duygularla kalkarız. Ama bir rehber rüya ise gördüğümüz, çok nettir, berraktır ve çok net mesajlar vardır. Sesli olarak veya görüntülü olarak mesajlar verilir. Çok birebir, net anlaşılır rüyalardır. Rehber rüyaların da kendi içinde özelliklerini veren sayılar, hayvanlar, isimler vardır. Hepsi aşama aşama verilir rehber rüyalarda.

N: Rehber rüyalar için bahsetmiş olduğunuz bu sembollerin karşılıkları fiks midir? Aslan güçse herkeste güç müdür?

I.E.: Benim görüşüme göre bu geçerli değil, hatta son bir kaç senedir bunun kavgasını veriyorum. Rüya tabirleri kitapları benim için geçerli bir kaynak değil, en önemli kaynak yine biziz. Düzenli olarak rüyalarımızı bir günlükte tuttuğumuzda kendimize özel rüya tabirleri kitabımızı da oluşturmuş oluruz. İşte at budur demek çok basit bir yaklaşım. Yani dünyada bir kişi rüya gorse onun yorumu o zaman herkes içinde aynı ve geçerli olacaktır. Bu doğru bir yaklaşım olamaz. Rüya yorumlarının temel amacı rüyayı yormak, görmek, hatırlamaktan öte rüyanın bilgeliğini hayatımıza eylem olarak geçirmek işte o zaman o rüyayı hatırlamanın farklı bir anlamı oluyor. Bu bilinçaltı rüyası da olabilir, onun mesajını hayatımıza geçiremiyorsak o zaman rüyaları hatırlamanın bir alamı olmuyor tabii ki. Sembollere gelince, birebir  semboller ve tek karşılıkları yok. Biz bütüne bakarak yani rüya öncesi, içinde ve sonrası duygu, düşüncelere, rüyadan sonraki gelişmelere bakıyoruz ve hepsini bir bütün olarak ele alıp rüya gören kişiye bazı kritik sorular sorup, yorumunu yapmak yerine daha çok onun farkında olmasını, ışığını yakabilmek buradaki amaç.

N: Bu açıklamanız  rehber rüya çalışmasının diğer fisklenmiş rüya tabirlerine göre farklı bir çalışma olduğunu güzel açıklıyor. Peki rehber rüyayı nasıl göreceğiz? İstenerek görülebilir mi? Hani şu eskilerin  tabiri ile istiareye mi yatacağız?

I.E.: İki şekilde rehber rüya görebiliriz. Birincisi niyet ederek, ikincisi ruhun bir vakti var ve ruh artık o vakti geldiğinde kişinin günlük karmaşa, korkusu ile vakit kaybetmek istemiyor ve dolayısıyla en saf kaynak olan rüyalar aracılıyla gerekli olan bilgiyi kişilere ulaştırıyor. Ve rehber rüya gören kişide bu rüyayı hiç unutmaz ve mutlaka içlerinde bir duygu olur nedir bu rüya diye. Bir merak duygusu, bir sevinç kaplar içlerini. Ve en önemlisi uyanık yaşamda o rüyanın devamı olan farkındalık işaretleri yaşarlar, rüyayı gerçekleştirir, mesajını hayata geçirirler.

N: Peki şu yine eski tabiri ile istiareye yatma olayında bir de başkasına sipariş etmek vardır. Bazıları kendi rüya görmek, mesajı direk alıp yormak istemez ve çevresinde saf, temiz ve bilge olduğuna inandığı kişiye niyetini sipariş eder; “bu gece benim için niyet et ve gördüğün rüyayı bana yor” gibi. Rehber rüya bunun gibi başkası üzerinden sipariş edilebilir mi?

I.E.: Olabilir tabii ki. Ancak bu kişinin gerçekten çok saf, temiz, arınmış olması gerçekten çok önemli. Çünkü zihnin karşıklığı, ruhun yorgunluğu rüyalara yansır. Biz bilinçaltı rüyalarından arınıp daha saf rüyalar görebilmek için rüya balonu adlı bir çalışma yapıyoruz benim hazırladığım.

N: Nasıl bir çalışma bu?

I.E.:Kişi yattığı zaman gözünün önünde bir baloncuk hayal ediyor ve bütün günü bir film gibi gözünün önünde canlandırıp bu baloncuğun içine yerleştiriyor. Sonra günü tekrar gözünün önüne getiriyor ama bu sefer değiştirmek istediği şeyleri değiştirerek yani eğer bazı yerlerde kedini ifade edemediğini düşünüyorsa bunu değiştirip kendini ifade ederek ya da gereksiz bir tepkide bulunduysa, birini kırdıysa tersini hayal ederek affettiğini, özür dilediğini görerek bunu yine başka bir baloncuğa yerleştiriyor. Ve bu baloncukların zihninde kayboluşlarını izliyor. Bunu yapmaktaki amaç kaliteli rüyalar görenin ötesinde günün stresini uyku sürecine taşımamak ve iyi bir uyku uyuyabilmek, sabah zinde bir şekilde uyanabilmek. Benim katılımcıların çoğunda özellikle iş hayatını uykuya taşımak çok olduğundan rüyalarını hatırlamama sorunları vardı ama bu rüya baloncuğu çalışması ile artık bilinçaltı rüyaları görmüyor, daha net rüyalar görüyor ve çok daha zinde kalkıyorlar.

N: Çocuklar rüya görür mü? Bu çalışmalar çocuklara da uygulanabilir mi?

I.E.: Evet çocuklar da rüya görür. Çocukların rüyaları bence yetişkinlerin rüyalarından çok daha saf ve değerli. Aynı uyanık yaşamda onların çok değerli olması gibi, bilerek herşeyi görüyor ve yaşıyorlar. Bilinçaltı rüya da görebilirler ama rehber rüyada görebilirler. Çocukların rüyalarında meleklerle buluştuklarını düşünüyorum ben. Bu nedenle yetişkinler çocuklarının rüyalarına çok değer vermeliler. Rüya çalışmalarımızı çocuklarla da yapıyoruz. Rüya Baloncuğu çalışmamız çocuklarda da çok etkili bir çalışma oluyor. Özellikle geceleri kabus gören çocukların annelerine bunu öneriyorum. Bu çalışmayı yaptığımız çocuklar gece uyanmıyor, artık kabus görmüyor ve gece çok huzurlu bir şekilde uyuyor.

N: Peki çocukların rüyaları nasıl yorumlanır? Bir yetişkin ile aynı mıdır?

I.E.: Şöyle bir örnek vereyim. En son 4 yaşında bir çocukla çalıştım. Hem geceleri uyuyamıyordu, hem de bütün günü uykuya taşıyıp gece boyunca gün boyu olanları sayıklıyordu. 1 haftalık rüya baloncuğu çalışması ile onları ortadan kaldırdık ama onun rüyaları kendini ifade edemediği şeyleri gece ifade ediyordu. Mesela bakıcısı o gün ona kötü davrandıysa, istediği birşeyi vermediyse o uyku sürecinde bunu görüyor ve sayıklıyor. Çok hassas bir çocuk dolayısıyla bunu uyku sürecine taşıyor. Biraz evvel de dediğim üzere çocukların rüyaları yetişkinlerden daha değerli ve dikkat edilmesi gerekir. Çocuk rüyasını anlattığında pozitif bir şekilde yorumlanmalı, şayet kabus görüyorsa o zaman burada ebebeynlere çok iş düşüyor ve zaten çoğu zaman buna sebebiyet veren de ebebeynler oluyor.

N: Bu baloncuk çalışması dışında başka ne önerilerini olur, kabus göre çocuklar için ebebeynlere?

I.E.: Gerilim filmi izlettirmemeleri, evin içindeki ortamın, düzenin korunması ve en önemlisi çocuğun sevgi ortamında olması gerekiyor. Mesela bazı aileler çocuklarına süslü püslü odalar yapar, çok fazla şekil ve renk ve ışıklarla ve çocuk gece uyandığında o renk veya karakteri farklı görüp uyku sürecine taşıyabiliyor. Bunlara çok dikkat edilmesi gerekir.

N: Peki biz yetişkinlere geri dönelim. Bazı yoğun ve hayatımızda değişiklikler yapacağımız, önemli kararlar vereceğimiz dönemlerde çok karmaşık, stresli rüyalar görürüz. Ama enteresan bu o dönemin psikolojisinin rüyaya yansıması olabileceği gibi mesela ben kendimde bu dönemlerde bu karmaşık rüyalardan aslında bana pek çok mesaj aktığını hatta vereceğim kararı, atacağım adımı veya ulaşılacak sonucu önceden gördüğümü fark ederim olaylar olduktan sonra. Ama bu her seferinde böyle olmuyor. Yani her karar dönemimde illa ki karışık, stresli rüyalar görüyorum ama bazıları çıkıyor bazıları ise gece beni terletmekten ileri gitmiyor. Bu karmaşık rüyalardan hangisinin dönemin psikolojisinde kaynaklanan bilinçaltı rüyaları, hangisinin rehber rüya olduğunu nasıl ayırt edebilirim şayet biraz evvel anlattığınız kriterlere göre (saf olması, net olması, kalıcı olması… v.s) bir ayırım yapamıyorsam.

I.E.: Uyku ile uyanık yaşamda müthiş bir birliktelik var. Uyanık yaşamda düşüncenin gücünden bahsederiz. Ne düşünürsen, o senin kaderin olur deriz. Rüyalar için de öyle, biz rüyayı olumsuz bir şekilde yorumlarsak bilinçaltı o işlenir ve biz onu çeker yaşarız. Karar dönemindesiniz ve günlük hayatta endişe ve sıkıntı varsa rüyalara da onu taşır onu yaşarız. Rüyalar bize işaret göndermemiş, ayna tutmuştur sadece. Dolayısıyla burada en güzel yapılacak şey emin olmak istiyorsak rüya baloncuğu çalışmasını yapıp, günün endişe ve korkularını uyku sürecine taşımayıp, şeffaf rüya görmeyi alışkanlık haline getirirsek o durumda bilinçaltı bizim rüyalarımızı bulandırmaz.

N: Peki diyelim bir karar aşamasındayız ve tavsiyeniz üzerine rüya baloncuğunu da yaptık, niyet edip yattık ve yine olumsuz bir şey gördük. Ne yapabiliriz, bu olumsuzun gerçekleşmemesi için ne önlem alabiliriz?

I.E.: Ruhumuzun deneyimleri var. Rüyalar ruhumuzun deneyimlerini ortadan kaldırmıyor, bazen o deneyimlere dikkat çekiyor. Belki de bizler sadece o rüyada bize gösterilen olumsuzluğu yaşamak için bu seçimi yapıp buraya geldik. Biz bu olumsuzluğun önüne geçemeyebiliriz, tekamülümüzde varsa biz onu yaşayacaz.

N: Bu çok tedirgin edici bir durum olmaz mı? Diyelim bir gece evvel bir trafik kazası gördüm diyelim rüyamda ve bilinçaltı rüyası olmadığını fark ettim. Rüya sonrası dönemde her an bir trafik kazası haberi veya yaşama beklentisi insanı yıpratmaz mı?

I.E.: Burada şunu düşünmek lazım; “Ruh bana neden bu rüyayı gösteriyor, neden bunu işaret ediyor?” Orada yaşanacak şeyler senin için çok önemli olabilir. Öğrenmen gerektiğini öğren, tepkilerine, duygularına bak diye gösteriyor olabilir. Genelde bu tarz olabilecek şeyleri herkes görmüyor, gerçekten çok açık olan kişiler bu derece net ve gelecekle ilgili bilgi alabiliyorlar. Mesela Amerikalı bir adam uçak kazası olacağını görüyor, gidiyor notere rüyasını anlatıp, tastik ettiriyor, uyarı yapıyor ama kazaya engel olamıyor ve uçak düşüyor. Bu genel bir örnek oldu, bireysel bakarsak. Diyelim bir olumsuz rüya gördük, gerçekleşti. Sonrası burada neyi öğrenmem gerekiyordu ki ruh beni ikaz etti rüya ile, bu olumsuzluğu hayatıma çekmeyi sağlayacak hangi inanç ve korkuya sahibim diye tüm bunları düşünmek, değerlendirmek lazım. Bizm üst bilinç dediğimiz rehber rüyaların dışında üst bilinç rüyalarımız var, tamamen bizim inançlarımıza, korkularımıza işaret ediyor ki biz onları uyanık yaşamda yaşamayalım diye. Verdiğimiz örnek ile devam edersek belkide bizim hep bir trafik kazası korkumuz var. Diyelim yıllar önce bir yakınımızı kaybettik ve bu korku bize yerleşmiş, hep yine bir yakınımızı kaybedeceğiz diye korku var içimizde. Bu şekilde bir rüya gördüğümüzde rüya bize şunu işaret ediyor olabilir: “Bak senin hala bir korkun, inancın var. Bunu bir an önce atlat ki bunu bir daha hayatına çekme, yaşama” mesajı da olabilir.

N: Hımmm o zaman rüyada sonra kendimizde yapacağımız ciddi bir çalışma ve korku temizliğinden sonra bu deneyimi birkez daha yaşamadan rüya ile atlatmış oluyoruz. Keşke her zor deneyim bize rüyada ikaz edilse de biz de yapacağımız farkındalık ve gelişim ile bu deneyimleri uyanık hayatta yaşamak zorunda kalmasak.

I.E.: Hz. Muhammed’in çok güzel bir açıklaması var bu konuda. Her sabah rüya yorumları yaparmış ve kalbine inanmadığınız kişilere de asla yorumlatmayın, paylaşmayın dermiş. Bir açıklamasında “sizler yaşayacağınız deneyimleri uyku sürecinde yaşayıp, onların etkisini en aza indirebilir ve arınabilirsiniz” demiş.

N: Rüya hatırlanmazsa ne olacak?

I.E.: Rüyalarınızı hatırlamıyorsanız üzülmeyin diyorum. Çünkü rehber rüyalar bir şekilde kendini hatırlatır. Sizin için önemli olan birşeyi illa ki hatırlarsınız sabah kalkar kalmaz olmasa bile gün içinde bir şeyler size rüyayı hatırlatacaktır. Rüya hatırlanıyor ve net bir mesajı varsa muhakkak bu mesaj düşünmeli ve arkasından gidilmeli. Hani bir fıkra vardır. Adam yalvarır, bana piyangodan para çıksın diye. Melekler dayanamaz Tanrıya çıkar derler ki “bu kadar yalvarıyor, istiyor piyangodan para versek”. Tanrı, “vereceğim ama bilet almıyor ki” der. Bence rüyalar herbiri bir piyango bileti. Ama onu kullanıp, kullanmamak tamamen bizim elimizde olan birşey. Peki kullanmazsak ne olur derseniz; bir süre sonra kaoslar yaşıyoruz, kabuslarımız, huzursuzluklarımız artıyor. Çünkü ruhun gitmesi gereken bir yolu var ama biz gündelik kaygılardan bu yoldan gitmedigimizde bir sure sonra bu yola döndürmek için engeller çıkmaya başlıyor. Bu sebepten rehber rüyalarla gelen mesajları dikkate alıp, hayata geçirmek çok önemli.

N: Sürekli olumsuz rüya görenler için bu aynı zamanda onların karakterinin göstergesidir diyebilir miyiz?

I.E.: Evet, biraz evvel de değindiğimiz gibi uyku ile uyanık yaşam arasında müthiş bir bağlantı var. Bu bağlantı biribirini sürekli etkilemekte. Bunun yanında bir başka konu ise rüyaların yanlış yorumlanması. Öyle örnekler yaşadım ki yanlış rüya yorumları nedeni ile kabus gördüm, çok kötü idi, olumsuz diye hayatına olumsuzluklar çeken ve yaşayan, hata rüyalarından korkan insanlar biliyorum. Mesela bir bayan vardı, rüya tabirleri kitabında diş ölüm demektir diye okumuş ve ne zaman rüyasında diş görse çevresinden ölüm haberleri alıyordu. Kendisi ile yaptığımız çalışmada dişin anlamını değiştirdik. Yine diş görüyor rüyasında ama artık ölüm haberi almıyor.

N: Ahhh, ah… düşünce ve inanç gücü sen nelere kadirsin

I.E.: Evet biz neye inanıyorsak onu çekiyoruz hayatımıza.

N: Hımmm bakın şimdi aklıma ne geldi, benim çıkan rüyalarımın büyük çoğunluğu olumsuz haberler, mesajlar. Ben ne yapıyorum da olumlu bir mesaj yakalayamıyorum oltaya bir türlü L Başak burcu olmamın verdiği bazı karakter özellikleri dışında çok da olumsuz bir insan değilimdir halbuki.

I.E.: Mesela bir örnek verin.

N: Daha 2 gün önce yine bir tecrübem oldu. Haftasonu Naturel 2006 Festivalinde “Nesli ile New Age” Müzik Dinletim vardı. Günlerdir heyecanlıyım hazırlanıyorum harıl harıl 45 dakika içinde doğa ile içiçe bir yerde sunabileceğim en güzel müzikler, geçişler, bilgiler… v.s. Bir gece evvel oldukça sıkıntılı ve içiçe 2 rüya gördüm her iki rüyada da bir koşuşturma stress vardı ve yine rüya içinde bu 2 rüyayı birbirine bağlamam gerekiyormuş diye sürekli bir çaba gösteriyorum ama nafile. Sabaha kadar kan ter içinde bir mücadele ama sonuç yok maalesef. Sabah malum bu kadar kaosa bayağı yorgun kalktım ve umuyorum bu sadece gündelik veya heyecanımın yarattığı bir rüyadır diyerek güne başladım. Dinleti saatim geldi, büyük bir heyecan ve istekle tüm ön hazırlıkları yaptım ve programa başladım. Hava inanılmaz sıcaktı, hani şu 35 derecelere çıktığı gün ama gül ve ağaçlarla dolu doğa harikası bahçede, fıskiyelerin serin serin su serpiştirmesi eşiliğinde dinletime başladım. Herkes gölgede yerini kaptı, yerlere uzandı müziği dinlerken gözlerini kapadı, tam bir huşu ortamı… Aman aman beklediğimden de muhteşem geçiyor dememle elektrikler kesildi. Hemen yetkili geldi ve merak etmeyin en geç 1 dakika ya jeneratör devreye girecek dedi. Aman ne güzel 1 dak sonra huşu hali devam edecek ama 1 dakika, 5 dakika, 10 dakika derken tık yok ve 2. haber geldi, sapasağlam jenaratör nedenini anlayamadıkları bir şekilde arızalanmış. Geriye elektriklerin gelmesini beklemekten başka çare kalmadı dediler. 45 dakika sonra elektrik geldi ve programı yaptım ama tabii bir kısım ziyaretçi o sıcakta 45 dakika daha bekleyemeden gitti veya saat kaydığı için gitmek durumunda kaldı. Resmen kursağımda kaldı Ve o an aklLıma bir gece evvelki rüyam geldi. İşte benim haberciler sağolsunlar hep böyle felaketleri bildiriyorlar.

I.E.: Tabii şu an söyleyeceklerim çok derin olamayacak çünkü rüyanın dışında sizinle ilgili bilmem gereken bazı konular var. Sonuçta ben kahve falına bakmıyorum, bilgilerle yorumlama yapıyorum. En başta söylemem gereken şey rüyalarla ilgili inançlarınızı değiştirmeniz gerekiyor. O rüyadan sonra bir şekilde beklenti içinde olmuşsunuz, kendi kendinize umarım bu sadece gündelik veya heyecanımın yarattığı bir rüyadır diyerek. Bizi rüyalar uyarabilir, bazı kişiler daha açık olduklarından bazı şeyleri önceden hissedebilir. Bunu hissedip olduğunda bunu aksilik oldu diye bakmak yerine elektrik kesintisi nedeni ile olan  45 dakikalık rötarın sana, ordakilere ve dinlemeden ayrılmak zorunda kalanlar için olması gereken bir uyarı olabilir diye bakmak gerekir. Burada sizin verdiğiniz anlam çok önemli ve temel olarak sizin rüyalarla ilgili inancınızı muhakkak değiştirmeniz gerekiyor bence.

N: Yine kabak bana patladı desenize Fişi çekeyim de görmiyeyim ben en iyisi artık rüya filan.

I.E.: İranlı bir bayanla çalışmıştım ve bana ilk geldiğinde “gördüğüm rüyalar çıkıyor ve ben artık rüya görmek istemiyorum” demişti. Bu  zor birşey değil. Ruha, bilinçaltına  vereceğiniz emirle kapatabilirsiniz hemen bu rüyaları.

N: Bu tarz mesajlar sadece rüya aracılıyla mı alınır? Bazı kişiler uyku dışı zamanlarda da mesajlar aldıklarını söylerler. Yine kendimden örnek olacak ama ben de mesela su ile temasta olduğum zamanlarda (yüzerken, temizlik yapaken, bulaşık yıkarken…) pek çok soruma uzun zamandır aradığım yanıtları bulurum ya da çok enteresan ve cazip fikirler, projeler gelir aklıma. Bunları devreye soktuğum zaman da genelde başarılı olur.

I.E.: Kişi gerçekten temiz bir gönül ile hem kendi hem de bütün için diyerek yoluna devam ettiğinde, o mesajlar bir şekilde kendisine ulaşır. İlla rüya ile olması gerekmez. Çünkü o büyük resme hizmet duygusu ve inancı karşısında evren de her anlamda destekliyor kendisini.

N: Peki bu rehber rüyalar aracılıyla bazı kararlar veriyor, yön buluyoruz kendimize. Bana sanki biraz kadercilik varmış gibi geliyor. Yani bir kader planın var sen onun dışında çıktığında özün, ruhun seni rehber rüyalar aracılıyla uyarması ve tekrar rotaya sokması?

I.E.: Rehber rüyalar tam tersi diyor ki ” Sen hayatının kahramanı olarak sorumluluğunu fark etmeli, almalı ve yola çıkmalısın” Bence tam tersi klasik rüya tabirlerinde kadercilik var. Herşey bir şeyle eşleştirilmiş, değiştirme yapamıyorsunuz. Rehber rüyalarda ise anlam kişiye özeldir ve kişiyi uyandırmak, silkeleyip hayat amacı için yola çıkmasını sağlamak içindir.Biz özgür iradeye sahibiz ve her an herşeyi  değiştirebilecek güce sahibiz.

N: Sizin verdiğiniz rüya yorumu eğitimi, danışmanlığına gelenler her bir rüya için yine size mi geliyorlar. Yoksa belli bir zaman sonra artık olta ellerinde olabiliyor mu?

I.E.: Ben bir çalışma döneminden sonra bana danışsınlar istemem. Benim inancıma göre rehberler birer araçtır ve belli bir zaman sonra yoldan çekilmeleri gerekir. Verdiğim eğitimlerin dışında ayın belli bir günü eğitim almış olanlarla “Rüya Yorum” saati düzenliyorum ücretsiz olarak. Herkes 3 rüya ile geliyor ve bu rüyaları hep beraber yorumluyoruz. Bu çalışmada ben çok aktif olmuyorum, katılımcıların yorumu yapmasını izliyor, gerekli yerlerde devreye giriyorum.

N: Hımmm, sizde yumurta piş ağzıma düş yok yani?

I.E.: Evet, bence ne kadar çok insan doğru rüya yorumu yapabilirse o kadar değerli hazine hayata geçmiş oluyor. Ruhun bize gönderdiği çok önemli bilgelikler bunlar. Kişinin kendi rüyasını yorumlaması bir bakıma hayatının sorumluluğunu almasını sağlıyor. Ayrıca uyanık ve uykudaki yaşamın işbirliği içinde olduğunu görmek kişiye güven veriyor. Rüyalarının peşinden gidenler hayattaki hedeflerini gerçekleştirecek güce de sahip oluyorlar. Sadece kendileri için değil , yorumlanmış ve hayata geçirilmiş bir rüya herkes için fayda sağlıyor.

N: Şimdi soracağım soru genelde herkese sohbetin başlarında sorduğum bir soru ama sizde özellikle konuyu açıp sonra size değinmek istedim. Siz nasıl girdiniz bu rüya yorumlama çalışmalarına? Rüyanızda mı gördünüz? J

I.E.: Aslında hikayem uzun ve ayrıntılı kitabımda yer verdim. Size bir tane hediye ederim oradan okuyabilirsiniz. Kısaca özetlersem; Ben hayatımda rüya yorumu yapacağımı, eğitimini vereceğimi hiç düşünmemiştim. Yıllar önce oğlum 3 aylıkken bir rüya gördüm. Gerçi bu rüyadan önce bana bazı bilgiler geliyordu ama ben bir türlü kağıt kalem alıp yazamamıştım, çünkü ne olduğunu bilmiyordum. Bir gece bir rüya gördüm rüyamda yaşlı bir dede bana “neden yazmıyorsun” dedi. Ben dedim ki “nasıl yazacağımı bilmiyorum”. “sen başla biz sana yardım ederiz” dediler ve gerçekten de yardım ettiler. Kitabımın ismi “Kapı” olacaktı ancak yayın evi ısrarla “Rüyalarla Kişisel Gelişim Yolculuğu” adını koydu. Baştan yayınlamayı çok istediler ama sonra nedense beklemeye aldılar. Bu arada rüyamda bana ismim müjdelendi “Işık Elçi” olarak ve bu ismi kullanmam gerektiği söylendi.. Bu ismi kullanmaya başladığım günün akşamı yayınevi beni arayıp kitabımı basacaklarını söylediler. Merak ettim sordum ” ne değiştirdi kararınızı” diye. Yayınevi sahibinden aldığım yanıt “bilmiyorum” oldu. Dedim ki o zaman ismimi değiştirelim Işık Elçi olarak “o zaman belki de bu ismin gelmesini bekledik” dedi. Kısaca ilk kitabım yayınlandıktan sonra kendimi hayal bile edemeyeceğim bir masalın içinde buldum. Önceleri sadece yazmak benim hayat amacım diye düşünürken sonra zaman içinde evren basamak basamak yapmam gerekenleri önüme koydu. Rüya seminerlerine davet edilmeye, konferanslara gitmeye başladım. Sonra 2. kitabım çıktı. Halen eğitimlerim, özel çalışmalarım devam etmekte. Tüm bu yolum boyunca hala rüyalarım, rüya rehberlerim bana yol gösterir. Artık o kadar net görmeye başladım Ki, sanki Tanrı benimle sürekli konuşuyor. Şimdiye kadar hiç yanılmadım. Siz ne kadar inanırsanız rüyalar o kadar net oluyor.

N: derKi’ye nasıl katıldınız? Yine bir mesajla mı?

I.E.: Ben Sonsuz’un (Hasan “Sonsuz” Çeliktaş, derKi editörü) rüyalarını yorumladım bir süre. O çok etkilendi zaten kendi de rüyalarla ilgili çalışma yapıyormuş. Sonra derKi oluştuğu zaman “sen de mutlaka olmalısın” dedi ve ben de derKi’de yazmaya başladım.

N: İyi Ki katılmışsınız, iyi ki varsınız. İnsanların alışagelmiş, kalıplaşmış yanlış rüya yorumu bilgilerini tazelemeye, yenilemeye “Işık” oldunuz. Sizden son bir ricam kısa bir rüya yorumu örneği verebilirmisiniz ki bu konuştuklarımıza bir örnek olsun, klasik, kalıplaşmış rüya yorumlarından farkını okuyucularımız da fark edebilsin.

I.E.: Evet, itiraf etmeliyim her rüya beni yorumlarken şaşırtıyor. Bazen ne söyleyeceğimi bilmem, bazen söylediklerimi ben mi söylüyorum diye şaşırıyorum. Hem bir rüya yorumu hem de yeni bir keşfimi paylaşacağım sizlerle. Bir kaç zamandır görülen rüyalarda kısaltmalar ya da bizim için anlamı olmayan bazı kelimeler görülüyor. Bu hiç bilmediğimiz bir dilde bir kelime olabilir yada bir merkezin yada bir kuruluşun kısaltması…

Rüya şöyle; Bu katılımcı ile Hayat Amacı konusunda çalışıyorduk. Niyet edip yattığı bir gece rüyasında kızları Gözde ve Gül ile Zara alışveriş merkezine gidiyor. Gözde kendisi için bir çanta beğenip eve dönüyor.Diğer kızı ile birlikte kendilerine siyah bir etek bakıyorlar ancak bulamıyorlar. Kızı anne gel sana çanta alalım diyor. Ancak çanta pembe renk olmasına rağmen dikdörtgen olduğu için almıyor. Zara alışveriş merkezinde bir defile var. Mankenler podyuma çıktıklarında “Ne kadar inceler” diye düşünüyor. En çok dikkatini çeken bu ! ( Zaten mankenler ince olur ) Bir mağazadan Kırmızı ve turuncu renkte kolyeler alıyor. Kırmızı olanı boynuna takıyor. Beyaz olan kolyelerden almıyor , çünkü onlardan evde var diyor. Bu arada birisi “burada nikah salonu var, nikaha gidelim” diyor.O da “iyi olur nikah şekeri alırız” diyor.

Şimdi gelelim rüyanın yorumuna

Rengin Hanım’ın iki kızından biri yani Gözde, kendi kararlarını kendi verebilen, özgüveni yüksek bir kız. Ancak Gül anneyi modellemiş. Yani anneden aldığı özellikler var. Rengin herşeyden önce kızı için döngüleri kırmak zorunda. Rengin sevgiye çok önem veriyor. Ama hayatında sevgi ve mantığı dengelemesi gerekiyor. Çanta sevginin rengi olan pembe, çok istemesine rağmen almıyor.  Çünkü dikdörtgen rehber rüyalarda mantığı simgeler. İkisinin bir arada olmayacağını düşünüyor.

Zara alışveriş merkezini ilk defa görmüyor. Daha öncede birkaç kez bu merkez sembol olarak rüyalarını girmiş. Ya da farklı alışveriş merkezleri. Yaşamında bu konuda dengeyi kurmalı; vermek ve almak konusunda…

Rüyanın bize verdiği eylem planlarından biri de kendini ifade etmek. Kırmızı gücü temsil ediyor, boyun kendini ifade etmeyi turuncu rengi aileyi, demek ki kendini özellikle ailesine karşı ifade etmeye başladığında gücünü hayata geçirmiş olacak.Beyaz sevgiyi ve tanrısallığı simgeliyor.

Nikah şekeri rengin için dokunulmaz, saklanması gereken özel bir şey. Aile Rengin için bunu ifade ediyor ve kendini ifade ettiğinde bu sınırları aşacağına ve bunun yanlış olacağına inanıyor. Demek ki bu inancı ortadan kaldırması gerekiyor. Hemde acilen…

Gelelim ZARA bu merkez bakalım neden rüyamızda; Z harfi büyük abisinin adı (Zeynel). Uzun zamandır görüşmüyor. A eşinin adı ( Ahmet ) aynı zamanda oğlunun. R kendi isminin baş harfi. Aynı zamanda babasının ve diğer kardeşinin isimleri de A harfi ile başlıyor.

Birinci adım Zeynel ile bir araya gelip, paylaşımda bulunma yani kendini ifade etmek. Oğlu ve eşi arasında çok fazla kalıyor. Dengeleri hep kurmak zorunda olduğuna inanıyor. Z harfini çıkarırsak ARA  kalıyor bu arada kalmak yada aramak olabilir.

Ve rüyasında temsil edilen bu erkeklerin en temel özelliği kaba ve sevgisiz olmaları. Bu yüzden mankenlerin ince olması rüyada özellikle vurgulanıyor. Çünkü bu kaba ve sevgisiz ortamda var olabilmek için Rengin aşırı ince ve hassas bir insan ve kendini ifade ederse kaba olacağını düşünüyor.

Evet, bir rüya bize pek çok konuda mesaj verebilir. Burada önemli olan yorumdan çok çıkarttığımız sonucu hayata nasıl geçirebileceğimiz konusunda ki işaretler. Ben her rüyadan sonra eylem planı çıkarırım ve sıkı bir takibe girerim. Çünkü benim için rüyanın yorumunu yapmak, kişinin adımlarını atmasına aracılık etmektir. Kendimi o zaman başarılı buluyorum.

Rengin için en temel olan şeyler:

– Kendini doğru bir şekilde ifade etmesi

– Hayatında dengeleri kurması, vermeyi bildiği gibi almayı da öğrenmesi.

– Sevgi ve mantığı dengelediğinde ilişkilerinde daha sağlıklı iletişim kuracak.

– Arada kalmayı bırakıp herkesin kendi seçimlerine ve deneyimlerine saygı gösterecek

– Aile ile ilgili sınırlayıcı inançları temizleyecek.

– En önemli olan eğer değişmezse rolünü küçük kızı devam ettirecek.

Bilmece gibi ama çözmesi çok zevkli. Ruhun bulmacası beni her zaman şaşırtıyor. Benim için en önemli geri bildirim rüya yorumu sırasında rüya görenin verdiği olumlu tepki ve onaylamalar.

N: Hakikaten bulmaca gibiymiş. Bir nevi “hafiyesi mahmutluk” diyelim.  Son rica demiştim ama birşey daha sormak istiyorum, bu görüşmeyi “Kuantum Yaşam Merkezi”nde yapıyoruz. Siz burada eğitim ve danışmanlıklarınızı veriyorsunuz. Kuantum Fiziği ve kavramı son yıllarda pek bir gündemde, özellikle geçtiğimiz aylarda gösterime giren ” What the Bleep Do We Know” (Biz Ne Biliriz Ki) filmi ile adeta ağızlara sakız oldu. Rüya yorumlarınızda Kuantum Düşünce tekniği ile bir birliktelik var mıdır? Biraz da Kuantum Düşünce tekniği hakkında kısa bilgi alabilir miyiz?

I.E.: Kuantum Düşünce Tekniği içinde Bilinç Katmanları denilen bir olay var. Bu katmanlar arasında iletişimin en sağlıklı yolu rüyalar. Bu yüzden bu rüyaların hayata geçirilmesi çok önemli. Rüya yorumu kuantum alanında hızlı bir sıçrama yaptırıyor insana. Sık Sık Kuantum alanında bekleyen rüyalar da bize ulaşmıyor değil 🙂

Düşüncelerin gerisindeki ilk düşünceye… Hayatınızdaki tekrar eden kalıpların gerisindeki anlama… Sözlerinizin gerisindeki karara… Bireyselliğinizin gerisindeki Öze, oradan evrensel bilince ulaşmak!… Böylece artık yeni düşünceler, yeni inançlar, yeni davranışlar göstermek… Bütün bunlar için uyguladığımız metod Kuantum Düşüncenin içeriğidir.

Bu tekniği uyguladığınızda sağlıklı bir bedene kavuşabilir. Kendi yaratıcılığınızı ve yeteneklerinizi kullanarak başarılı olacağınız işinize kavuşabilir, mutlu ve sevgi dolu bir beraberlik yaşayacağınız özel insana ulaşabilir, hayatınıza daha çok bolluk, bereket ve neşe katabilirsiniz. KDT (Kuantum Düşünce Tekniği) bir hatırlama eylemidir. Kendi yaratıcılığımızı, iç potansiyelimizi ve evrenin kaynaklarını harekete geçirme eylemidir.

KDT bilmekten çok yapmaya, yapmaktan öte olmaya, değişmekten çok öze ulaşmaya yönelik bir çalışmadır. Öz benliğiniz aktive edilip harekete geçirildiğinde, çevreniz sizin üstün mutluluğunuz ve gelişmeniz için uygun araçları sunmaya başlar. KDT herkes tarafından uygulanabilir. Bir kez kavrandığında kaybedilmez bir yeterlilik sağlar. Hakkınız olan mutluluğu, dengeyi, bolluğu,sevgiyi ve hayrı almanızı sağlar.Bütün bunların insanın doğal bir pozisyonu olduğunu kabul eder. KDT sözcüklerin, imgelerin ve kodlanmış davranışların olağanüstü gücünü kullanarak insanlara ihtiyaçları olan şeyleri elde etme tekniği sunar.  KDT tekniğiyle kişi, tüm kaynakların oluştuğu ortak zeka alanıyla uyumlanır. Böylelikle kişinin gelişimi için ihtiyacı olan her şey zorlamasız bir çabayla hayat alanına akmaya başlar.

N: Bu güzel sohbet ve içimizde yatan değerli bir kaynağı bizlere tekrar tanıştırdığınız için çok teşekkürler. Eminim artık bu yazıyı okuyan pek çok derKi takipçisi bundan sonra rüyalarına farklı bir gözle bakacak, ondan gelen mesajlara daha çok kulak verecektir. Ben de en kısa zamanda rüya defterimi oluşturup size tekrar geleceğim.

 

Neslihan Yavuzer Behmuaras