İsraf çok kötü.
Kullanmadığımız, ama para harcadığımız her şey israf.
Gardroplarda tozlananlar, buzdolabında bozulanlar, çöpe atılanlar ve vesaire.
Üstelik, sadece emeğimize ve kazancımıza saygısızlık değil, bolluk ve bereketimize verdiği zarar da var.
Ve çok daha önemlisi, o israf parasıyla, ihtiyacı olanlara yardım da edebilirdik.
Ama ihtiyaçlarımızı kaliteli olanlardan seçmek çok iyi.
Kaliteli, pahalı demek değil, ki aslında uzun vadede, kaliteli eşya her zaman daha da ucuz.
Kalite, aslında kendimize zaman ve mekandan bağımsız bir yatırım demek.
Ve kaliteli malzeme kullanılsa da, bütün moda, ya da trendler israf.
Dizayna para vermek, sanatı finanse eder.
Sanat ve bilim finanse edilmezse, uygarlığımız pek ilerleyemez.
Ama yaratıcılığı kolleksiyonlar ve kalıcılık yerine, tüketim için finanse edersek, yaratıcılık bizatihi bir tüketim malzemesine dönüşür.
Ki, Ulu Yaratan, kutsal yaratıcılığında, hiç israf yapmamıştır.
Bu yüzden, gücümüzün yettiğince, sanat eserlerini ve sanatçıları destekleyelim.
Farklı düşünen ve hissedenler olmazsa, yerimizde sayarız.
Ama yaratıcılığın bir tüketim malzemesi haline dönüştüğü, moda ya da trendlerden de uzak duralım.
Elbette tüketeceğiz, ama ihtiyaçlarda trendler yerine klasikleri, klasiklerde, konfor ve kaliteyi, konfor ve kalitede, dizayn yerine malzemeyi öne çıkaralım.
Kendimizi, hak ettiklerimizle şımartırken, pazarlama tuzaklarına düşmeden, bazılarının hak edilmemiş şımarıklıklarını boşuna finanse etmeden, sadece ihtiyaçlarımızı karşılamanın kalitesine odaklanalım.
Bir çantayla kaç kişi doyar başka bir mevzu, o çanta kaç kere aynı çanta, daha önemli ve ayrı mevzu.
İsraf kötü, ama kalite çok iyi.
Kendimizi israfsız, ama kaliteli şımartmakta buluşalım…