Ben bu yolculukta, önceleri kendimi temizlemeye ve arındırmaya çalışırdım. Ama şimdi görüyorum, ben hiçbir zaman kirli bir varlık olmamışım ki…

Sonra kendimi değiştirmeye, hatalarımı onarmaya düzeltmeye çalıştım. Ama ben hatalı bir imalat da değilmişim ki…

İçimde bir kaynak var dediler, ben de aldım elime kazmayı başladım haldır huldur kazmaya… Hatta öyle amansızca vurdum ki kendime, bir an önce içimdekine ulaşacağım diye… Ama ben öyle haşin davranılacak bir varlık hiç değilmişim ki…

Hatta o kadar zarif, hassas, ince ve narinmişim ki… Dünyaya inerken o hassasiyeti koruma adına etrafıma perdeleri de çekmişim de çekmişim…

Kirlilik, hata, önümdeki engel, aşılması gereken duvar… olarak zannettiğim her şey aslında içimde sürekli yanan AŞK’ı Dünya’ya uydurabilmek için yarattığım perdelerden ibaretmiş de bunu fark etmemişim…

O AŞK ile öylece iniversem bu gezegene, henüz hazır olmadığı için bedenim ya aniden yanıverirmişim ya da meczup olup dağlara taşlara vuruverirmişim…

Ve Yaradanın sistemi o kadar muhteşemmiş ve öylesine çok seviyormuş ki beni… Esirgeyip durmuş beni kendimden, hazır olmadığımı gördükçe benliğimi… Sonra bağışlamış da beni bana hep, ben bilmeyip durdukça kendimi… Ona kızıp küserken zaman zaman veya O^’ndan korkarken deliler gibi; O, hep Esirgeyenim ve Bağışlayanım olmuş da kucağında sallarken beni, ama ben bunu da hiç fark etmemişim ki…

Bir de ben en başında talip olmuşum bu misyona daha gelmeden buralara da, demişim ki: AŞK’ı daha da çok yansıtabilecek hale getireceğim bana emanet ettiğin bu bedeni… Her perde açıldığında biraz daha yakınlaşacağım ve alışacağım ki o kaynağa, her açılışla yaşayıp yansıtacağım o AŞK’ı daha da güçlü bir daha ve bir daha…

Bunu yaptıkça sadece benim değil, çocuklarımın, çevremin, gelecek nesillerin bedenleri de adım adım ve birer birer dönüşecek AŞK’ın yuvalarına… Sonra da kuzeyden güneye doğudan batıya AŞK olacak bu Dünya…

İşte budur, “aradığınız içinizdedir”in hakikati… Hep AŞK olmak istedik de aradık o AŞK’ı orada burada… Oysa O AŞK içimizdeki hep yanıyordu da alışmamız gerekiyordu bizim O’na adım adım ve zamanla…

Ve sen bu satırları okuyan güzel gözlerin sahibi… O AŞK’ın arzusuyla yanıyorsun biliyorum… Tıpkı benim yandığım gibi… Ama sanmayasın ki bunu yazan Hasan da, AŞK dolu olan O… Hasan bir vesile aslında Sana… Şu an karşında bir ekran var ve SENi Sana hatırlatan bu satırlar… SEN kendi kendine söz verdiğin için hatırlamayı, akmakta bu bilgiler Sana… Biraz daha kurcalayacak olursan Hasan da zihninin bir parçası aslında da yazmaktasın bu satırları SENden SANA… İçinde yanan sonsuz AŞK ateşinden yansıyandır bu, senin gözlerine, kalbine, bedenine, beynine, damarlarına…

Çok seviliyorsun hem de çok…

Öyle bir AŞK’la ki…

Nasıl bir AŞK’la biliyor musun?

Hatırlıyor musun?

Hatırlamak istiyor musun?

O AŞK’ı hissetme ve O AŞK olduğunu yaşama zamanı geldi diyor musun?

O zaman ŞİMDİ gözlerini içine iyice döndür ve AŞK’ın önündeki perdeyi birazcık daha arala…

Çünkü o zaman yaşayarak bileceksin ki O AŞK, her zaman oradaydı…

Her daim de orada…

Ete kemiğe bürünüp alemlere görünüp, adı kulağına nasıl üflendiyse tam da O’nda…

Sende… Varlığında… Özünde… Batınında…

Gördüğün, işittiğin, kokladığın, tattığın, dokunduğun, hissettiğin, yaşadığın her ne varsa… İşte tam da onda…

Her şey Sen’sin…

Sen de AŞK…

Bu hakikati hep yaşa…

Aşk’la… https://www.facebook.com/images/emoji.php/v9/fa5/1.5/16/1f642.png

Hasan 'Sonsuz' Çeliktaş

18 Kasım 1976'da Mersin'de doğdu. Toros Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'ne girdi. Fakültesini çok sevdiğinden mezuniyeti sonrasında oradan ayrılamadı ve asistan kadrosunda eğitim hayatına devam etti. 2005'te ise İzmir'e yerleşti. 2001 yılında "Sonsuzlukotesi" mail grubunu kurmasıyla başlayan yazarlık hayatı, önce 2002'de sonsuzlukotesi.com'u, daha sonra da 2004'de derKi.com'u kurmasıyla devam etti. Bir yandan da Cosmopolitan, Esquire, Yeni Aktüel, Zodiac, Akşam Brunch gibi dergilerde ve Akşam Gazetesi'nde serbest yazar olarak yazıları yayınlandı. 2011'de ise Anadolu topraklarından doğup Amazon.com'da yayınlanan ilk Türk Spiritüel dergisi "The Wise"ı oluşturdu. Halen yazmaya devam ediyor. Duru Sonsuz ile Özün Dünya'nın babası sıfatıyla onlara rehberlik yapmaya çalışıyor...