Diyelim ki, negativiteyle karşılaştınız, neşenizi çalıyorlar.
Ortam, karşınızdaki insan, telefondaki insan, televizyondaki insan, negatif.

Toplu ulaşım araçları, hastaneler, vergi daireleri, taziye evleri zaten hep negatif, ama aslında, her yerde mümkün.
En ilginç olan, aslında pozitivite vaadeden yerler:)
Çünkü oralarda insanlar negativiteden kurtulmaya geliyorlar filan.

Negatif, gücünüzü azaltan şeyler, bazen iyi zannedip, sevdikleriniz de negatif olabilir, ama bu başka bir konu.

Böyle bir durumda, 3. çakrayı kapatmalısınız.
3. çakra, göbek deliğinizin 4 parmak üstündeki nokta.
Ve başta insan kaynaklı olanlar olmak üzere, negativitenin bünyenize giriş kapısı.

Enerji kullanmayı bilip bilmemeniz de önemli değil.
Hangi eliniz olursa olsun, hatta tasavvuf büyüklerinin iki elle yaptıkları gibi de olur, o noktayı, el ayanızın ortasına gelecek şekilde, elinizle kapayın.

Göreceksiniz, o sırada size haksız eleştirilerde de bulunsalar, hakaret, hatta küfür de etseler, etkilenmeyeceksiniz.
“Neden böyle yapıyor, sevgisiz biri galiba, haydi ona gülümseyeyim, iltifat edip gününü güzelleştireyim” bölümü opsiyonel ve bonus.
Ama etkilenmeyeceksiniz.

Korku filmlerinde korkmayacak, sevmediğiniz liderlere kızmayacak, telefonda, kontrolünüzü kaybetmeyeceksiniz.
Vız gelip, tırıs gidecekler.

Eğer sizi kasten üzmek isteyenler varsa, bu metot onları başta, biraz daha kızdırabilir.
Çünkü sizi artık kontrol edemediklerini fark ederler, ve bir süre sonra, bundan vaz geçmek zorunda da kalırlar.
Ama o da, onların sorunu:)

Başta Ata’mız olmak üzere, Napoleon’dan Bilge Kağan’a, bu kadim bir bilgi.
Resimleri hatırlayın.

Her zamanki gibi, basit, kolay, ve garantili.
Korunmaya hakkımız var.

Korunmanın huzurunda buluşalım…