Hipnoz basitçe bir telkinin kabul edilme halidir. Bu kabul edilmişlik kendiliğindenliği içerir. Örneğin bir kişiye “ben her kafamı kaşıdığımda sen ayağa kalkıp yaşasın X takımı diye bağıracaksın” telkini verdiğimde kişi gerçekten hipnotist her kafasını kaşıdığında ayağa kalkıp “yaşasın X takımı” olarak bağırıyorsa hipnoz olmuştur ve hipnozu bu telkin için sürmektedir. Bazı hipnoz uygulayıcıları bu durumu telkinin etkisinin sürmesi olarak kabul eder. Hipnoz olarak bu telkinin verildiği zamanı ya da zihinsel durumu hipnoz kabul ederler. İşte bu ayırım hipnozu anlamaya çalışan sıradan insanların kafasını karıştırmaktadır. Hipnozun bütün gücünü bu yaratılan zihinsel duruma atfetmektedirler. Son aylarda hipnozun beyindeki etkisini araştıran çalışmaları inceleyen bir kitabın hazırlığını yapmaktayım. Şu kadarını hemen söyleyeyim ki çok gelişmiş teknolojik incelemelere ve son derece telkine yatkın kişiler kullanılmasına rağmen henüz beyinde hipnotik durumun karşılığı olacak sabit bir nörofizyolojik belirti bulunamamıştır. Uyku ya da koma için bu tip belirtiler vardır. Örneğin uykuda beyinde delta dalgaları hakim olur. Ama hipnoz durumu için sabit bir belirti yoktur. Değişik telkinlerin yerine getirilmesi esnasında değişik belirtiler ortaya çıkmaktadır.
O halde hipnotik durumun ne olduğu belli değildir. Ama gözlemlenen bir gerçek vardır. İnsanlar değişik zihinsel durumlarda değişik telkinleri kabul etmektedirler. Ama kim hangi telkini nasıl kabul eder? Bu da ayrı bir meseledir. Herkes her telkini kabul etmez. Ya da her telkin her durumda işlemez. Yani yukarıdaki “yaşasın X takımı” diye bağıran kişi ilginç bir şekilde bu telkini bu takıma karşı nefret duyan bir grup insanın içinde yerine getirme ihtimali azdır. Bilinçaltında her zaman sanki gizli bir gözlemleyici durumu kontrol ederek telkinin uygulanması açısından bir risk analizi yapmaktadır.
Toplumda bir grup insan (yaklaşık %10-20) kolay telkin alır. Yani hipnoz olmaya yatkındır. Sıradan insanın hipnoza olan bakışını bu grup etkilemektedir. Gerek sahnede ya da sokakta (youtube’de bir çok şaşırtıcı klip vardır) gerekse hipnoz eğitimlerinde bu kişiler üzerinde uygulama yapılır. Bu kişileri usta bir hipnotistin fark etmesi o kadar zor değildir. Hipnoza yatkın kişiler herhangi bir hipnoz indüksiyonu yöntemiyle kolayca hipnotik duruma girerler ve zararsız telkinleri kabul edip yerine getirirler. Bu tip gösterileri izleyenlerin çoğunda gösteriden önceki durumuna göre telkine yatkınlıkları artar. Ama bu artış yine de o gözlemledikleri kişilerin düzeyine ulaşamaz. Kişi bu nedenle hayal kırıklığı yaşar. Bu seferde yaşadığı bu hayal kırıklığı nedeniyle işine yarayacak telkinleri kabul etmesi zorlaşır. Çünkü kişiler ancak o derin hipnoz haline geçerlerse bekledikleri o değişimi yaşayacakları inancı içindedirler. Birçok hipnoz eğitimi, bilgi veren site ya da kitap da bu inancı bu yönde körüklemektedir.
Hipnoz olayının en kritik parçası bir telkinin kabul edilebilirliğini etkileyen etkenlerdir. Kişiyi hipnotik duruma alsak ve aynı anda hemen arka arkaya iki telkin versek bile telkinin biri kabul edilirken diğeri kabul edilmez. “Yaşasın X takımı” diyen o kişiye bu telkin verildikten hemen sonra sigarayı bırakma telkini verilmiş olsa bile muhtemelen kişi sigarayı bırakmayacaktır. Hipnozu özel bir zihinsel durumla özleştiren kişilere göre bu kişinin sigarayı da bırakmış olması gerekir. Sigarayı bırakma niyeti olsa bile bu telkinin kabul edilirliğini bilinçaltındaki kabul edilebilirlik kriterleri etkileyecektir. Bilinçaltı her telkini “bundan benim ne çıkarım var” diye değerlendirir. “Yaşasın X takımı” diye bağırmak bilinçaltında başka bir telkinle çatışmadığı için ve birazda kendisine olan ilgiyi çekeceği için kabul edilme şansı yüksektir. Ama sigara için bilinçaltında birçok başka bağlantı vardır. Sigara yalnızlığına iyi geliyordur, stresini azaltıyordur, güçlü gösteriyordur vs. Bu yerleşik inançlar ortadan kalkmadan kişinin sigarayı bırakması kolay değildir. Bazan kişiler bıraksa bile bir süre sonra yeniden başlarlar. Bu kişilerde sanki bilinçaltı kazanımı test eder. Bırakmakla kazanılan artı değerlerin bırakmakla kaybedilen değerleri geçtiğine ikna olmazsa bir süre sonra yeniden sigaraya döner.
Hipnotik durumda verilen telkinlerle ciddi sorunlarından kurtulmuş ve bu kurtulmuşlukta sonuç sağlamış kişi sayısı o kadarda fazla değildir. Geçici sonuçları saymıyorum. Kişiler zayıflayabilir, sigarayı bırakabilir, bir süre baş ağrıları geçebilir. Ama köklü değişim sağlanmadığı zaman bunların hepsi geri döner.
Hipnozu küçümsüyor muyum? Hayır. Sadece abartmıyorum. Bazı kişilerin sorunları hakikaten çok yoğundur ve acil çözüm bekler. Örneğin vajinismus gibi. Bu durumda hipnoz oldukça etkin olur. Kırk satır mı kırk katır mı değerlendirmesi vajinismusun ortadan kaldırılması yönünde işlediği zaman sorun bir seansta bile çözülebilir.
Bazı kişiler sürekli ve aşırı gergindirler. Bu nedenle hipnoz indüksiyonu amacıyla uygulanana basit gevşeme çalışmaları bile onları o kadar rahat hissettirir ki, bu iyileşmeyi hipnozun etkisine yorumlayarak hipnozdan çok daha fazla şeyler beklemeye başlarlar. Bu beklenti son zamanlarda bazı uygulayıcılar tarafından istismar edilmeye başlanmış gibi görünüyor. İnternetin yaygınlaşması google üzerinden bulunmayı kolaylaştırıyor. Basit bir ofis açıp basit bir web sitesi yaptıktan sonra diğer web sitelerden mevcut bilgileri alıp biraz değiştirerek kendi bilisi gibi sunmaya başlıyorlar. Bilgiyi sunarken de iyice abartıyorlar. Bu aşırı pompalama durumu bu yazıyı okuyanlarda aşırı bir beklenti yaratıyor. Yani güzel mayalanıyorlar. Ama bilinçaltı yukarıda dediğim gibi öyle her şeyi kabul eden saf bir çocuk değildir. Kişiler ne kadar mayalanmış olurlarsa olsunlar klasik hipnoz uygulamaları sonunda büyük olasılıkla hayal kırıklığı yaşayacaklardır.
Hipnozu her derde deva görmeyelim. Öyle olsaydı zaten başka bir tedavi yöntemi ortalıkta kalmazdı. Her mahallede 3-4 hipnozcu işi bitirirdi. ABD’de durum böyledir. Her sokakta bir hipnozcu bulabilirsiniz. Ama yine de hastaneler hasta dolup taşmaktadır. Kaldı ki Amerikan halkının Türk halkına göre hipnozdan çok daha fazla bilgisi vardır ve hipnoz iyileşmek için ilk başvurduğu yöntemler arasında gelmektedir.
Hipnozun da kendine göre bir sistematiği ve bilimsel işlerliği vardır. Bir sorunu birçok açıdan ele almadan, bilinçaltında telkini oluşturan mekanizmaları anlamadan ve eski telkinleri yıkmadan doğrudan hipnozla bir şeyler yapmaya çalışmak belki kişilere bir zarar vermez ama pek bir yarar da vermez. Basit telkin hipnozu gevşemeyle birlikte uygulanırsa belli bir süre rahatlama sağlar. Ama diğer yöntemlerle desteklenmediği takdirde bu rahatlamanın etkisi bir akşamlık kafa çekmenin yarattığı rahatlamanın ötesine geçmez.