(Ayman Bey’i yaptığımız “Saklı Tarihin İzinde” gezilerinden tanıyorum. Internette online olur olmaz hemen yakaladım ve sorularımı sordum.)

Ayman Bey, nasılsınız? Ne zamandır sizi merak ediyordum. Haberleri izliyoruz El Cezire’den, çok üzüldük gördüklerimize.

Merhabalar, Hasan Bey. İyiyiz merak etmeyin. Yalnız haberleri izlemek istiyorsanız El Cezire’yi değil, Al Arabiya’yı ya da BBC’yi izleyin. El Cezire, CIA ve MOSSAD desteklidir. Sahibi Katar Emiri’dir ki Mısır’ın yok oluşunu görmek ister o.

Pekala, ben bu arada sizinle bir röportaj yapmak istiyorum içerde nelerin olup bittiğine bakış olması açısından. Nasıl görünüyor olan bitenler, görüşünüzü almak isterim.

Hepimiz şu anda El Tahrir’de olan bitenlerden çok üzgünüz ve endişeliyiz açıkçası. Bunlar Mısır için tarihi günler ve elbetteki yeni ve güzel bir oluşum arzusundayız. Ama olanlar üzücü.

Sizce Mübarek kalmalı mı, gitmeli mi? Protestocuların tarafında mısınız, yoksa Mübarek tarafı mı?

Elbetteki mevcut hükümetin değişmesini istiyorum. Ama Mübarek 2011 Eylül’üne kadar mutlaka kalmalı. O giderse Mısır biter. 25 Ocak’a kadar ben de protestocuların tarafındaydım. Ama ondan sonra Müslüman Kardeşler devreye girdi olaylar başka hal aldı. Müslüman Kardeşler, ABD desteklidir. Burada hiç sevilmezler, zaten %20’yi bile bulmaz gruplarının varlığı.

Ama şu anda en organize olmuş onlar görünüyor. Organize olmuş %20, hele ki büyük para desteği ile büyük şeyler yapabilir. Mübarek giderse, yerine onlar geçip Mısır’ı bir İslam devletine dönüştürebilirler mi?

Hayır, kimse onları sevmiyor. Arkalarında ABD ve İran var çünkü, onca para nerden geliyor? Herkes Ortadoğu’da güç oyununda. ABD, İran ki Mısır’ı kendilerine benzetmek istiyorlar; İsrail de zaten ava çıktı. El Tahrir’deki protestocular günlük yevmiye artı yemek alıyorlar. O protestocular, Müslüman Kardeşler’in desteği ile ordalar. Ayrıca artık Mısır’da başka bir güç var: GENÇLİĞİN GÜCÜ. İslamcı bir yönetime asla izin verilmez artık. Eskiden olsa para ve organizasyonun gücü ile iktidara gelirlerdi ama şimdi gelmeye kalkarlarsa indiriverler onları.  Kimse istemiyor onları. Kısa zaman içinde Mısır’da düzenin sağlanması gerekiyor ve Mübarek’in de Eylül 2011’e kadar kalması şart. Giderse cidden Mısır biter. Yerine gelebilecek kimse yok.

El Baradey peki?

O gelirse, Mısırlılar onu öldürürler. O adam Mısırlı bile değil! ABD’de yaşıyor, ailesi ABD’li. Bir Mısırlı ne yer, ne içer bilmez bile. ABD’nin kuklasıdır o. Ondan lider falan olmaz.

Peki kim olabilir, var mı aklınızda bir isim?

Şu an için net bir isim yok, bu yüzden Mübarek kalmalı o tarihe kadar.

Siz turizmci olduğunuz için olayın başka boyutlarını da sormak istiyorum. Turizm şu anda tamamen durdu. Bugün düzen sağlansa ne kadar süre de toplanırsınız? 1997’deki Hatşetput Tapınağı vakasından sonra uzun süre kendinize gelememiştiniz, şimdi daha beter sanırım.

Evet, o olaydan kat kat ötelerde. Dünya, bizi zaten 18. yüzyıldaki imajla algılıyordu, hele şimdi Mısır’a gelmeye iyice korkar olacaklar. Bugün düzen sağlansa ancak 3 ayda ilk hareket başlar, 6 aya kadar da yerine oturmaz. Turizm sektöründe 1 milyon kişi çalışıyordu bizde, şimdi hepsi işsiz kalacaklar. Şu anda haliyle her yer durdu, turistik bir faaliyet yok. Sadece bazı firmaların çalışanları ve işadamları var yabancı kablinden.Belki bu dönemde Arap ülkelerinden gelen giden olur da zararımız biraz tanzim edilir.

Türkler de gelir hele fiyatlar iyice düşerse. Biz çok korkmayız düzen sağlanırsa. Karmaşa ile yaşamaya alışkınız malum. ABD’liler ama hiç gelmezler, onlar çok ödlektir bu hususta.

ABD ana pazar değil ama. Ruslar, Almanlar, Çinliler, Japonlar… Bu ülkelerden daha yoğun akış var. Aslında Türkler de çok öncelikli hedef değildir, daha az yoğundur gelişleri.

Anıtların, tarihi eserlerin durumu nedir? Herhangi bir hasar var mı?

Hepsi olduğu gibi duruyor. Korunuyorlar onlar, herhangi bir hasar yok. Müze yakınlarında çatışmalar oluyor ama orasını da ordu koruyor. Herhangi bir sıkıntı yok eserlerde.

Mısır şu anda güvenli bir ülke değil di mi?

Hayır öyle birşey yok. Sadece şehir merkezi sorunlu, protestocuların olduğu yerler.  Kahire’de hem polis, hem biz ailelerimizi koruyoruz. Ama kalanında herhangi bir güvenlik sıkıntısı yok.

Sokaklarda ellerinde bıçaklarla yürüyüp insanları soyan yağmacılara dair hikayeler duyuyoruz ama, doğru değil mi bu?

Hayır, ordu her yeri kontrol altına aldı. 28 Ocak’a kadar evet durum sıkıntılı idi, ama şu anda herşey kontrol altında ordu sayesinde.

Yiyecek içecek bulma sıkıntınız var mı? Bunun hakkında da söylentiler var.

Su sıkıntısı yok ama yiyecek biraz sıkıntılı. Önceden olduğu gibi rahat bulunmuyor evet.

Hasan Bey, ben bir soru sorabilir miyim, ama yayınlama sözü vereceksiniz.

Tabii ki?

Biz Mısırlılar şunu anlayamıyoruz: Neden Türk ordusu ile İsrailliler bu kadar yakın çalışmalar içindeler; özellikle de askeri endüstri açısından.

Sadece askeri değil ki birçok açıdan İsrail ve Türkiye yakın temastadır. İsrail, Türkiye’de sizin algıladığınız gibi algılanmıyor; her ne kadar İsrail karşıtlığı giderek yükselse de. Bir defa tarihsel köken açısından Türkler ve Museviler yüzlerce yıldır birlikte yaşamış toplumlardır. Keza yurtdışında Ermeni meselesi gibi konularda Türkiye’nin en büyük destekçisi Yahudi Lobisi olmuştur. Ama işin özü, İsrail sizinki kadar keskin bir düşmanlıkla anılmaz burada. Tabii bu arada politikanın derin mesele olduğunun altını çizmem gerekiyor ve ben de bu konuda uzman değilim. Ama size verebileceğim ilk yanıt bu.

Ben teşekkür ederim bu sohbet için. Umarım en kısa zamanda Mısır toplanır ve güçlü bir yönetimi olur. Biz de yeniden sizi ziyaret edebiliriz.

Hepimizin dileği bu, umarız Mısır yeniden ayağa kalkar.

Teşekkürler Ayman Bey.

Size de Hasan Bey.

Hasan 'Sonsuz' Çeliktaş

18 Kasım 1976'da Mersin'de doğdu. Toros Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'ne girdi. Fakültesini çok sevdiğinden mezuniyeti sonrasında oradan ayrılamadı ve asistan kadrosunda eğitim hayatına devam etti. 2005'te ise İzmir'e yerleşti. 2001 yılında "Sonsuzlukotesi" mail grubunu kurmasıyla başlayan yazarlık hayatı, önce 2002'de sonsuzlukotesi.com'u, daha sonra da 2004'de derKi.com'u kurmasıyla devam etti. Bir yandan da Cosmopolitan, Esquire, Yeni Aktüel, Zodiac, Akşam Brunch gibi dergilerde ve Akşam Gazetesi'nde serbest yazar olarak yazıları yayınlandı. 2011'de ise Anadolu topraklarından doğup Amazon.com'da yayınlanan ilk Türk Spiritüel dergisi "The Wise"ı oluşturdu. Halen yazmaya devam ediyor. Duru Sonsuz ile Özün Dünya'nın babası sıfatıyla onlara rehberlik yapmaya çalışıyor...