Kendimden kendime olan bu yolculukta, ben benden geçmenin keyfiyle; kendimden kendimi, Yaradan’dan yaratılışı izliyorum. Hayranlıkla, hayretle ve aşkla…

Ben deki, “B” ye varmak oldu ilk durağım. B’nin sırrına varınca, ‘En’leri gördüm. Enleri gördükçe de, iyice ben benden geçtim.  Bu bedende var olanların benden olmadığını, benden içeri gittikçe de aslında ben olmadığımı gördüm.  Şimdilik bu uzun yolda yalnızca B’ye varabildim, ancak Bir’e varabilmek asıl marifet. Bir’e varınca da bitmeyecek yol, zira Bir’e varmak için yol B’den hemen sonra hiçlikten geçecek. 0’na varmak için de hiç olup sonsuzluk da olmak gerek. Zira formül belli: Bir/sonsuz = 0

B’den Bir’e varmanın sonsuz yöntemi var. Yol sonsuz ancak varılacak hakikat Bir.  Mesela Kibir’de ki “ki” yi bırakmak da Bir’e varmanın derin bir yolu. Ki’yi oradan al çıkar aranla Bir’den, hayat enerjisi olarak kullan bak neler oluyor. Reiki’de kullan, sonra Ki Chi olsun öyle kullan.  Al koy başka tarafa, bu dünyada Baki olmadığını, her nefesin ne kadar değerli olduğunu hatırlatsın sana.

Hele Ki’den ‘İ’yi de çekip alabilirsen ne harika olur. E zaten her şeyin başı “O”,  koyarsan hep başa ulaşırsın en hassas durağa: OK. Kalbe saplanan aşk OKU’dur O. OK dursun orada sabret bekle. Ben’den geçtin, tüm bildiklerini de Unutursan, oradan U’yu da alabilir. OK’un sonuna eklersin. İşte sana kainatın sırrı olan en derin mesaj; OKU. Kendini oku, kainatı oku. Her varlıkta ki işleyişi oku, her canlıda her an yeniden yazılan Kitabı oku.

Hala B’deysen de üzülme. O kadar yere götürür ki seni B, Bir’e varmadan önce. İlk önce de kendini Bilmeye götürür. Kendini Bilirsen, kendi gerçeğini Bulursun. Kendini bulunca da, Başlarsın yaşamaya. Bolluk, bereket seni bekler…

Yaratılış’ın harfi, kalemi, mürekkebi, yazılacak sayfası bitmez; sonsuzdur. Sen yeter ki Bir’e varmak iste, yol çok, yanlış-doğru yok. Yanlış da eksik de başlasa, eninde sonunda varacağı yer belli. Zira formül hep belli; sayı ne olursa olsun böl sonsuza, çıkan sonuç hep O.

Yunus Emre Berk

Yunus Emre, 1976'nın karlı bir Ocak sabahında, İstanbul’da doğdu. Çocukluk yıllarında başladığı “niye” sorularına, daha sonra “neden” i eklemiş, evrende özüne doğru çıktığı bu seyahatte kendi kitabını okumaya, hep dinlemeye ve izlemeye niyet etmiştir. Geçimini hukuk danışmanlığı yaparak sağlamaktadır -çok şükür- asıl işi ise “3H” dir: Haddini Bilmek - Hizmetini Bulmak - Hakkını Vermek. Kendini keşif ve hizmet yolculuğunda Mevlevi, Sufi, Şaman ve Budist Hocalar ile çalışmış, UCLA’den Mindfulness/Meditasyon eğitimleri almış ve çok sayıda inzivaya katılmıştır. Çok değer verdiği ustasının inisiyasyonuyla Reiki Master’ı da olmuştur. Tüm bunların ötesinde ise halen ve aslen, Rab sisteminde öğrenmeye ve eğitimine devam etmektedir. Adını taşımaktan gurur duyduğu Yunus Emre gibi; her yaratılanı Yaratan’dan ötürü sever ve Olmak için ölmeden önce ölmeye çalışmaktadır.