Bence yok.
Ama eğer öyle bir şey varsa, bence “günah”, sadece, bir insanın deneyimlerini engellediğinizde oluyor.
Yine eğer varsa, zıddı olan sevap da, insanların deneyimlerini teşvik ettiğinizde…
Muhasebeyi tutan başkası yok, defter sizde.
Kimsenin deneyimini engellemeyip, ve herkesin deneyimlerini teşvik edelim.
Ve en çok kendimizin deneyimlerini teşvik edip, ve asla, kendi deneyimlerimizi engellemeyelim.
Bir de şu var, insanları yeni deneyimlere teşvik edince, cesaret ve güven verince, ve onlar bu deneyimler sonucunda, kendilerini yeniden keşfedince, neşeli oluyorlar.
O duygu size de, başkalarına da bulaşıyor.
İnsana, insanlığa, bütüne ve Bir’e en büyük hizmet, neşe bulaştırmak.
Hizmette olmayı hissetmek çok güzel, ama bunun en büyük ödülü, duyduğunuz “iyi ki varsın” cümleleri.
“Seni görüyorum”, “varlığını onurlandırıyorum” da besleyici.
Ama “iyi ki varsın”, dünyadaki varlığımızı anlamlandıran en büyük ödül.
En çok “iyi ki varsın” dediğimiz insanları özlüyoruz.
Çünkü onlar, deneyimlerle kendimiz olmayı teşvik ederken, yargısız oldukları için, yanlarında da özgürce kendimiz olabiliyoruz.
Ve aslında onları değil, yanlarında olabildiğimiz kendimizi, kendimiz olma hissini özlüyoruz.
Benim yok.
Ama bir insanın bir hedefi olacaksa, deneyimleri durdurmadan, deneyimleri teşvik ederek kazanacağı “iyi ki varsın”ların sayısını arttırmaktan daha önemli bir hedef düşünemiyorum.
Ve bundan daha değerli bir görev de yok.
Deneyimleri durdurmayalım, deneyimleri teşvik edelim ve “iyi ki varsın”larda buluşalım…