Sayın Emre Aköz, 27 Ocak 2005 günlü Sabah Gazetesi’ndekiköşesinde “Aziz Nesin’e bugün kim güler?” başlıklı bir yazı yazmış… Hemen ilgimi çekti yazı… Çünkü tam da Aziz Nesin’le ilgili bir yazı yazma hazırlığı içindeydim… Yazıyı okumadan önce birden geçmişe kaydı belleğim ve ilk ne zaman Aziz Nesin okumaya başladığımı anımsamaya çalıştım…
* * * *
Çorum Lisesi’ndeki Edebiyat öğretmenim Nurcan Tanrıverdi, elinde sürekli kitaplarla dolaşan biriydi… Ders aralarında hemen bir köşeye çekilip elindeki kitabı okumayı sürdürürdü… Bir çok arkadaşımın olduğu gibi benim okuma alışkanlığımın gelişmesinde de birinci derecede etkili olmuş öğretmenimizdi Nurcan Hanım… Edebiyat kitabımızın dışında bir çok yazarın adını ilkin ondan duymuştuk hepimiz… Biraz çekinerek de olsa, Aziz Nesin adını da o vermişti sınıfta bir gün… Çekinerek dedim çünkü Aziz Nesin’in adını ağzına almak zordu o günlerde… Aziz Nesin’i ilk kez o yıllarda daha yoğun olarak okumaya başladım… Zaten öğretmen olan babam Aziz Nesin’i okumamı, onu tanımamı sağlamıştı daha önce… Öykülerinin yayımlandığı Akbaba sürekli girerdi evimize … Aziz Nesin okumak öyle bir alışkanlığa dönüşmüştü ki benim için, yalnızca ders aralarında değil, dersler sırasında da okurdum yazarın öykülerini…
Yalnızca ben mi? Bir çok arkadaşım da…
Fizik öğretmenimiz Halit Bayrak, Matematik öğretmenimiz İrfan Berker, Coğrafya öğretmenimiz Orhan Bey yada bir başkası fark etmez, onlar derslerini ciddiyetle anlatırken birden bir kahkaha patlar, sonra da Aziz Nesin kitaplarının öğretmenler tarafından yakalanmaması için bir kargaşa başlardı öğrenciler arasında… Çoğu kez de saklamayı başarırdık bu kitapları… Ama biraz da öğretmenlerimizin katkısı olurdu bunda sanırım… Adını pek almasalar da ağızlarına, gene de sevinirlerdi Aziz Nesin kitapları okuduğumuz için öğretmenlerimiz… En azından hissettirirlerdi bu duygularını bize…
Bu böyle 27 Mayıs l960 ‘a kadar sürdü…
Devrimden sonra Aziz Nesin’in üzerinde uygulanan gizli yasak birden kalktı… Ve yazarımız çekince duyulmadan okunmaya başlandı taşrada bile… Bunun bana yararına gelince?
İlk öykülerimi Aziz Nesin’e öykünerek yazmaya başlamak… Ve giderek yazar olma isteğinin vazgeçilemez bir noktaya ulaştığı bir genç insana dönüşmek… Kısacası yazarlıkta yol almamı, en azından, başlangıcını bu büyük ustaya borçluyum…
Emre Aköz “Aziz Nesin’e bugün kim güler?” başlıklı yazısında şunları yazıyor:
“Benzeri bir durum 1995‘te yitirdiğimiz Aziz Nesin‘in kitapları için de söz konusu. Benim kuşağımın yetişmesinde Nesin’in etkisi büyüktür. Onu okurken o kadar gülerdik ki karın kaslarımız ağrırdı! Ama artık devir değişti. Sonuç: Aziz Nesin’in kitapları 1996‘da 130 bin civarında satarken, bu rakam 2004‘te 50 bine kadar gerilemiş.
Bu üzücü bir durum. Çünkü… 1) Çocukları himaye eden NesinVakfı buradan gelen parayla ayakta duruyor. 2) Aziz Nesin’deki ‘dillezzeti‘ yeni kuşaklara aktarılamıyor.
Evet durum üzücü ama aynı zamanda da ‘olağan’. Çünkü mizah ‘yazı‘dan ‘ görüntü‘ye (ve ‘ses’e) kaymış durumda. Bir kere artık YılmazErdoğan‘a, CemYılmaz‘a, AtaDemirer‘e gülüyoruz. İkincisi TV sayesinde mizah her yerde! Reklamlarda en sık kullanılan ‘numara’ mizah değil mi? Söylesenize; herkesin ceptelefonu kullandığı bir çağda, Aziz Nesin’in manyetolutelefon esprilerine kim güler? Her gün internetten e-postasına sürüyle mizah metni düşen bir kişi Aziz Nesin’in kitabını almaya ihtiyaç duyar mı?”
Emre Aköz aynen bunları yazmış yazısında…
Şaşkınlıkla okudum…
Bir gazetede köşesi olmak, kişiye bazı sorumluluklar da yüklemeli diye düşünüyorum… Sayın Aköz’ün mantığıyla yaklaşırsak bugün Shakespeare, Gogol, Balzac, Mark Twain, Dostoyevski, Tolstoy, Hemingway, Gide, Kafka ve benzeri bir çok yazarın da okunmaması, özellikle antik oyunların sahnelenmemesi gerekir… Değil mi ki cep telefonunu hiç biri bilmiyordu… Hiçbiri internet olanaklarından yararlanmamıştı… Öyleyse ne söyleyebilir ki bu yazarlar/yapıtlar günümüz insanına?
Böyle bir mantık olur mu Sayın Aköz?
* * * *
Bana ve birçok kişiye göre Aziz Nesin Dünya mizahının gelmiş geçmiş en büyük ustasıdır Sayın Aköz…
Hem yaşamıyla hem de yazdıklarıyla hepimizin örnek alması gereken bir büyük insandır…
Bugünlerde kitapları yeniden yayımlanıyor ülkemizde…
Yeni yayımlanan kitaplarını hemen almanızı ve okumanızı öneriyorum…
O zaman hem bu büyük yazarın yeniden farkına varacak, hem de ölümünden sonra bile onlarca öğrencinin eğitilmesine katkıda bulunmuş olacaksınız…