• Yazarlar
  • The Wise
  • Spiritüel Yolculuklar
  • derKi TV
Cumartesi, Haziran 21, 2025
  • Login
derKi.com
Advertisement
  • Ana Sayfa
  • ruh
    • ruhsallıK
    • mistiK
    • Sufi
  • beden
    • yuvadaKi
    • heKim
    • psikolojiK
    • şifacılıK
  • zihin
    • gündemdeKi
    • incelediK
    • kritiK
    • politiK
    • tarihteKi
  • astroloji
    • gökyüzündeKi
    • astrolojiK
  • yaşam
    • yaşamdaKi
    • ilişKiler
    • seferdeKi
    • GünlüK
  • Kütüphane
    • Kitaplık
    • öyKü
    • müziK
    • liriK
    • sinemadaKi
    • spiritüel filmler
  • derKi TV
    • anlattıK
    • sonsuz muhabbetler
    • var bi’ muhabbet
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • ruh
    • ruhsallıK
    • mistiK
    • Sufi
  • beden
    • yuvadaKi
    • heKim
    • psikolojiK
    • şifacılıK
  • zihin
    • gündemdeKi
    • incelediK
    • kritiK
    • politiK
    • tarihteKi
  • astroloji
    • gökyüzündeKi
    • astrolojiK
  • yaşam
    • yaşamdaKi
    • ilişKiler
    • seferdeKi
    • GünlüK
  • Kütüphane
    • Kitaplık
    • öyKü
    • müziK
    • liriK
    • sinemadaKi
    • spiritüel filmler
  • derKi TV
    • anlattıK
    • sonsuz muhabbetler
    • var bi’ muhabbet
No Result
View All Result
derKi.com
No Result
View All Result
Home zihin kritiK

Kamusal Talan

by Elçin Demiröz
Ocak 21, 2011
in kritiK
0
0
0
SHARES
Whatsapp

Atatürk Kültür Merkezi tartışmalarıyla başlamış gibi görünen ancak zamanla daha farklı noktalara (görünür / görünmez) sirayet eden bir politikayı birçokları gibi şaşkınlıkla izleyenlerden biriyim. Çoğunlukla meydan mantalitesinin iç edilmesi üzerine konsantre olan yapılanma, yoksun olduğu estetiğin yanında hiçbir mantığa hizmet etmeyen yönüyle de bir avuç (gibi gözüken) insanın cebini mutlu etmekten başka bir işe yaramadı, yaramayacak da…

Tünel Meydanı’nın, tüm dünyada yıllardır tanımlı olan bir “meydan” standardının aksine, içeri içeri büyümesi sadece mekanları değil, uzun vadede bölgenin sakinlerini/misafirlerini de çığrından çıkaracak gibi gözüküyor. Mekanların dışında konuşlanmış ve belediye tarafından sınırlarla belirlenmiş oturma yerlerinde çay/kahve içenlerden vergi levhası ve ruhsat istenmesi de ancak çizgi filmlere konu olur. Ama ne yazık ki gerçeğin ta kendisi. Bacak bacak üstüne atarak sınırdan taşan müşterilerden istenen evraklar da cabası. Hatta elinde tebeşirle gezen “yetkili” kimselerin çektiği fotoğraflar da bu yok edilmeye uğraşılan “meydan” mekanizmasının kanıtları. Yoksa mini minnacık makineleriyle örtü altından çektikleri fotoğraflar bir serginin habercisi mi? İyi niyetimiz, bu niyeti yer mi?

Dünyada son yıllarda rağbet gören “Yaratıcı Kent” (Creative City) kavramı, kültürel kümelenmelerin (Cultural Cluster) önemli rol oynadığı yeni “Agora”ların habercisiyken, bu mantığın tam tersine işleyen bir sistem İstanbul’a (yandan) yediriliyor. Değil toplulukları çekmesi, insanların daha da yalnızlaşması için sanki özellikle inşa edilmiş bu alanlar, onların sosyal paydaşlığına bir katkıda bulunmaktan çok “nasıl sosyalleşemezler” sorusunun mimari cevabı olarak geliyor.

Buyrunuz, önümüzde hem vicdan hem de meydan azabı halinde duran “Kongre Vadisi”ni ele alalım. Sanmayın ki Napa Vadisi veya Silikon Vadisi’ne yakın bir şey. Türkiye’de vadilerin tanımından kurtlar sorumluyken, çiçeği burnunda kongre vadimizin de ortasından bir akarsu geçmeyeceği aşikar. Buna rağmen “Koşarak gelelim, vakit kaybetmeden çıkalım” prensibiyle inşa edildiğine inandıran bu alan, yağmurlu gündemlerde bu hızı bile imkansız kılmakta. Bir buz pateni kayganlığına erişen bu yalnızlık parkuru, sanatsal/kültürel bir aktiviteye gelmişken yapılabilecek eylemleri Alice’in Harikalar Diyarı’na ertelemiş. Peki ya sonra?

Evet, 21. yüzyılın onuncu yılında son bulan ve içinde iki kültür merkezi, bir otel, iki kongre/fuar merkezi ve bir orduevinin bulunduğu yüzlerce metrelik boş alana bir sandalye bile atılmamış. Sigara mı içtiniz? Lütfen izmaritinizi Harbiye’ye kadar yürüyüp çöp tenekesine atın. Susadınız mı? Elmadağ’daki Starbucks’ta soluklanın. Yoruldunuz mu? Hilton’un lobisinde oturmak ücretsiz! Biz trafiğe kapattık burayı, maksat şekil olsun ama gürültü olmasın. Hey siz yürüyenler, çok ses etmeyin! Granitler rahatsız oluyor!

Nasıl olsa bir Paris Operası örneği yok önümüzde. Covent Garden da tamamen bir volkanik oluşum. O müzisyenler, sokak sanatçıları, kafeler filan hepsi halüsinasyon. Gereksiz sosyalleşme aparatları. Pompidou lafı geçse hemen AKM’ye konsantre olunuyor. Şu herkesin hayalini kurmaktan tükendiği galerisiyle, kütüphanesiyle, sinemasıyla gerçek bir kültür merkezi oluşumu… Sahi sahneyi hatırlayanınız oldu mu?

Burası Türkiye, iyi günler. Biz Kongre Vadisi yaptık. Aslında kendisi izdüşümsel bir granit sergisi. Yoksa siz hala fark etmediniz mi? Oradan Talimhane’ye uzandık. İlk amacımız bir tiyatro kapamaktı ki işler yolunda gitti. Sonra yerleri arnavut kaldırımı yaptık, lokal olduk. İki holding diktik, modern olduk. “Kentsel dönüşüm” adı altında Tarlabaşı’na sıçradık, fiyatları da sıçrattık. Peruk takmadan gezenlere “nesi var acaba” diye bakan gözleri engelleyemedik ama olsun. Polisin bir sokak ötesinde dönen dümenlerden edilen karlar hala marj aralığını koruyor. Önce Cihangir’i yarattık, sonra Asmalı Mescit’i patlattık. Bir de sırada Şişhane var ki; copy paste dükkanlarla bordürlenen “neşeli hayat”ların adeta simgesi kıvamında.

Kısacası bu ülkenin “kamusal alan” kavramı, talan edilmiş fikirlerin pençesinde can çekişiyor. İsteniyor ki bu alan “garsoniyer” gibi kullanılsın. Zaten baleye de “belden aşağı sanat” dememiş, heykele de tükürmemiş miydik? Uzağı görmek denir buna. Bir de karşıdan bakanlar için bir tanım yapalım, alınmasınlar; “Tuzağı örmek” Artık hangi kıyıyı isabet alırsa dümeniniz. Hangi alanın sınırına sığarsa sohbetiniz.

Bir maktulun etrafından geçen tebeşir gibi, ilk yağmura kadar son iziniz.

Tags: eleştiriistanbul
SendShareTweetPinSendShareScanShareShare

Elçin Demiröz

Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir

Kahrol Düşman Al Sana Bomba
kritiK

Kahrol Düşman Al Sana Bomba

Ağustos 5, 2019
Hakkımı Helal Etmiyorum!...
kritiK

Hakkımı Helal Etmiyorum!…

Ağustos 5, 2019
İçin Efendiler İçin!
kritiK

İçin Efendiler İçin!

Ocak 5, 2010
Elektrikli Bir Gün
kritiK

Elektrikli Bir Gün

Ağustos 5, 2019
‘Küresel Isınma’da Son Viraj
kritiK

Bir Gezegeni İç Etme Sanatı

Ağustos 5, 2019
Yangının Ardından...
kritiK

Yangının Ardından…

Ağustos 3, 2019

Son Yazılar

  • Kefren Piramidi’nin Altında Gizli Bir Şehir mi Var?
  • Nefs: İçimizdeki ChatGPT
  • Başöğretmenimize…
  • Berlin’de Zamansız Güzelliğe Tanıklık: Nefertiti Büstü
  • Öyle Bir O Var ki…

Son Yorumlar

  1. Murat - “Mevlana Celaleddin Rumi” Dizisi Hakkında…
  2. eda - Vampirler: Efsanenin Ardındaki Gerçekler
  3. mujde - Yılancık Taşları
  4. Burakaan - Soyadlarımızın Kökeni
  5. Feriz çölmüoğlu - En Güzel Spiritüel Diziler (Bölüm 1: Az Bilinen Enfes Diziler)
derKi.com

© derKi, Wisdom of Anatolia Eğitim Turizm Ltd. yayınıdır.

Alt Menü

  • Ana Sayfa
  • ruh
  • beden
  • zihin
  • astroloji
  • yaşam
  • Kütüphane
  • derKi TV

Bizi Takip Edin

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • ruh
    • ruhsallıK
    • mistiK
    • Sufi
  • beden
    • yuvadaKi
    • heKim
    • psikolojiK
    • şifacılıK
  • zihin
    • gündemdeKi
    • incelediK
    • kritiK
    • politiK
    • tarihteKi
  • astroloji
    • gökyüzündeKi
    • astrolojiK
  • yaşam
    • yaşamdaKi
    • ilişKiler
    • seferdeKi
    • GünlüK
  • Kütüphane
    • Kitaplık
    • öyKü
    • müziK
    • liriK
    • sinemadaKi
    • spiritüel filmler
  • derKi TV
    • anlattıK
    • sonsuz muhabbetler
    • var bi’ muhabbet

© derKi, Wisdom of Anatolia Eğitim Turizm Ltd. yayınıdır.

Go to mobile version