Yazının başlığı, feministlerin tüylerinin diken diken edecek türden gelebilir ilk etapta. Yani kadınlar aşağılanıyor mu acaba burada, prens aramak da neymiş,  önce insan olmak, doğallık, erkeklere ölüm gibi nidalar yükselebilir. Hemen kısaca açıklayayım. Gerçek anlamda kadın olabilmekten önce kendine sahip çıkarak, onurlu bir şekilde, insanca ve mutlu yaşamaktan bahsediliyor burada zaten. Yoksa 10 adımda koca bulmanın taktikleri verilmiyor. Okuma niyetiniz buysa zaten baştan uyarayım yani, hiç boşuna zahmet etmeyin.

Prens aramak kısmına gelince; İnsan ırkı doğa gereği iki ayrı cinsten yaratılmıştır. Biri olmadan öbürünün kendini var edemeyeceği bilindiğine ve bahse konu olan kesim de kadınlar olduğuna göre, erkeğinden bahsetmekten daha doğal ne olabilir?

Bu bölümde neler anlatıldığını daha iyi anlamak için eğer henüz okumadıysanız öncelikle Kötü Kız Prensini Arıyor – Giriş bölümünü okumanız tavsiye edilir. Oradaki dersleri anladıysak, şimdi kaldığımız yerden devam edebiliriz.

Şimdi gelelim kötü kızın eğlence rehberine… Adım 1 :

 

Aman tanrım, eğlence mi, o da nedir ki diyenlerden misin yoksa sen hala? Her gün işten eve, evden ise gitmekten böyle şeylere vakit bulamıyor musun? Dur tamam panik yok, her şey kontrol altında, sakın ol. Bir bakalım eğlence neymiş, nasıl eğlenilirmiş…

Dans eder misin? Ne yani hafif meşrep mi gösterir seni?

Komedi filmlerini aptalca mı bulursun!

Lunapark sadece çocuklara göre mi!

Jartiyeri Fransa’da bir şehir mi sanıyordun yani…

Sanat sadece halk için mi olmalı!

Su kaydırağından hiç kaymadın mi?

Bungee jumping çok mu tehlikeli…

Yamaç paraşütü?

Demek Okan Bayülgen çok ukala…

Demek hiç sarhoş olup dağıtmadın…

Hava kararınca sokağa çıkılmaz mı…

Kelebekler Vadisi’ni duymadın mi?

Lemanyak çok mu saçma…

Yağmurda bağıra bağıra şarkı söyleyip dans etmedin mi hiç?

Kahkaha atmaktan utanır mısın!

Fıstık yeşili far çok mu cafcaflı kaçar!

Şok, şok, şok… Eyvah bebek, senin acilen kendine çeki düzen vermen lazım artık. Katıksız bir şikayetkolik olmuşsun, kuş ciddiyeti gribi hastalığına tutulmuşsun sen. Aman allahım, derhal silkin ve kendine gel!

Kötü kız, dünyanın çok güzel bir oyun parkı ve en değerli oyuncağının da kendisi olduğunu bilir. Bu nedenle de ona çok iyi bakar.

Hakkını vererek eğlenebilmek için eğlenmeyi bilmek ve eğlenceye hazır olmak gerekir önce. Ve şimdi de seni acilen eğlenmeye ve ortama hazırlamak lazım.

Eh madem bu kadar utangaçsın, ilk adıma evden başlamak en doğrusu olur. Evde tek başına ne mı yapılır. Ohoo o kadar çok şey var ki. En güzel eğlence yerlerinden biridir ev, hele ki yalnızsan…

Evde eğlenme egzersizleri :

1. Müzik sonuna kadar açılır. Ayna karşısına geçilir. Kliplerde gördüğün bütün çılgın, seksi, zor, imkansız hareketler özgürce denenir. Sınırsızca kendinle dans edilip şekilden şekle girilir, yerlerde sürünülür, hoplanır, zıplanır, sağa sola koşturulur ve sonunda nefes nefese, kan ter içinde kalınır. Eh tabi ki tüm bunları yaparken insan çok komik hallere girer ve doya doya kahkahalarla güler kendi haline. Sonra da misler gibi bir düş alınır ve derinden bir OH çekilerek, ‘vay be neymişim ben’ denir (bu eğlence erkeklere de önerilir).

2. Makyaj malzemeleri ele geçmez oyuncaklardır. Nasıl yani daha senin bir rujun bile yok mü? Koş hemen kendine tam takım bir makyaj seti al önce. Sonra her gün yaptıklarının dışında çeşit çeşit, rengarenk boya kendini. İlk denemeler oldukça başarısız ve komik olabilir. Olsun yeniden dene, yeniden dene… Bu eğlenceyi ne kadar sıklıkla tekrarlarsan hem makyaj yapma işinde o kadar pratikleşirsin, hem de kendini kılıktan kılığa sokarak bol bol gülersin. Bu arada ayna karşısında alışılagelmişin dışında çeşitli mimikler yapmayı da unutma. Hatta bu hallerinin fotoğraflarını çek ve daha sonra da doya doya gül.

3. Şimdi gardırobu eşeleme vakti… Bakalım kıyıda köşede neler kalmış. Her gün giydiklerini daha en baştan ele ve at bir köşeye. Söyle en açık saçığından, en renkli cafcaflı olan giysileri giy giy çıkar, bulunsun diye alıp hiç giymediğin o sivri topuklu ayakkabılarını da giy ve kendini seyret hayran hayran. Mini eteğin yok mu? Sorun değil, bir şal al ve sar beline, işte sana mini etek. Nasıl olsa kimse görmeyecek.

4. Eve bol bol komedi ve romantik aşk filmleri VCD yada DVD leri al ve daha az acıklı Türk filmi seyret. Komedi filmleriyle doya doya gül, romantik filmlerle havaya gir. Aşk filmlerinin sonu mutlu bitenlerini seç ki sonunda eğlenmeye çalışırken kendini hüngür sapırt ağlarken bulmayasın sakın.

5. Kendine karakteri sana en çok uyacak, örnek bir kötü kız idolü seç ve onun gibi olmanın üzerinde nasıl bir duygu yarattığını keşfetmeye çalış. Kendi kendine onun taklidini yap. Bu sana uymazsa başka bir idol seç ve yeniden dene. En uygununu bulana kadar denemeye devam…

6. Mumları yak, ışıkları karart, sakın bir müzik koy, rahatça uzan ve bol bol güzel ve sınırsız hayaller kur, olmak istediğin kadının yerine geç ve o duyguyu yaşa. Bu arada gülümsemeyi sakın unutma. Bu hayallerin havasına öyle gir ki gerçekleşeceğine sonuna kadar inan ve sonunda bu hayaller gerçekleşmiş gibi davran. Kendini o hayallerindeki gibi istediklerine kavuşmuş olan kadın gibi hisset. Buna bolca zaman ayır ve hayal kurma egzersizini uzunca bir süre yap. Göreceksin her şey nasıl değişecek.

7. Kendi kendine saçma, güzel, aykırı, değişik değişik takma isimler uydur ve de kendi kendini çağır bu isimlerle. Deli misin ya deme. Çılgın bety, kleopatra sibel, bal dudak ayşe, seksi çilek, boncuk Einstein, uzun bacaklı penguen, lolipop popo, solar plexus orkide, vs. işte, sınır yok, olabildiğince saçmala. Haydi yap, uydur bir şeyler. Çok eğlenceli bu…

8. Sonuç olarak, artık kendi kendine kurduğun kalıplaşmış kısıtlamalar ve ciddiyetinden KURTUL. Her zaman alışılagelen ve sana öğretilenleri yapmak zorunda değilsin. Hem doğrular da öylesine değişken ki. Hey aşık suratlı şey! Kendini özgür bırak ve doya doya saçmalamaya izin ver. Buradaki örneklerden daha başka, sınırsızca, saçmasapan, çeşit çeşit eğlenceler uydur kendine ve çılgınca eğlen.

Kendi kendine evde yaptığın eğlence antrenmanlarıyla eğlenmenin nasıl bir şey olduğunu biraz olsun hatırlayabildiysen, dışarıda eğlenmeye geldi şimdi de sıra.

Ama bundan önce, günlük yapılacaklar listesine biraz daha ilave yapmak gerekir.

Kötü kız gün içinde daha başka neler yapar?

Haberler seyredilip dünyada olan biten takip edilir.

Sürekli yeni şeyler araştırılır, öğrenilir. Birçok konuda fikir sahibi olmalıdır kötü kız.

Kendini şımartmakta tam bir uzman olmalıdır ve kendini ödüllendirmeyi asla ihmal etmemelidir.

Eğer sen istiyorsan ve doğruluğuna inanıyorsan ayıp diye bir şey yoktur. Bu yüzden istekler gözden geçirilir ve her fırsatta uygulanır. İstekler talep edilmek ve ulaşmak içindir.

İstemediğin şeylere ‘hayır’ demeyi öğrenmek gerekir. Bunun için ele geçen küçük büyük her fırsatta antrenman yapılır. Hayır dedim işte hayır, hayır.

Yeni çıkan makyaj hileleri takip edilir.

Yılın modasının içinden kendine en çok yakışacaklar tarzdaki modellerden hiç değilse bir iki tane seçilir. Henüz almadıysan ve satın almak mümkün değilse, olabildiğince evdeki kıyafetler bunlara göre kombine edilir.

Her sabah gardırobun karşısına geçip, ‘bu gün nasıl daha mükemmel olabilirim’ diye bir giysi seçilir. En güzel kıyafetler yarına saklanmaz, hemen bugün giyilir, süslenilir. Daha da güzel ve alımlı olabilmek için elden gelen her şey yapılır.

Kurallara göre oynamayı reddetmek gerekir. Her zaman kendi kuralları olmalıdır kötü kızın.

Son olarak erkeklerin düşmanımız olmadığı hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır. Her gün mutlaka kimleri kimleri hayran bırakıp, başlarını döndürdüğünün gururla farkına varılır hatta liste yapılır, her gün bu listenin kabarıyor olmasına dikkat edilir.

E yazının başındaki uyarıya rağmen hala okumaya devam eden meraklı erkekler varsa, ‘hop ne diyorsun sen’ diyecekler şimdi. Peki o zaman, sen de alt kattaki sarışına hayran hayran bakmıştın yarım saat önce, fena mı oldu yani, için açıldı resmen. Hem siz de kendinize biraz çeki düzen verin ki bizim de gözümüz gönlümüz açılsın biraz…

Tamam tamam kızmayın canım. Hadi kabul edin, herkesin basını döndürürken, sizi tercih eden bir sevgiliniz ya da eşiniz olması yerine, rengi solmuş tişörtü ve dizleri çıkmış eşofmanıyla çevrenizde dolaşan saçı başı birbirine karışmış bir kadın mı istersiniz yoksa? Böyle olup da sizin gözleriniz fıldır fıldır dışarılarda başkalarının kadınlarında dolaşacağına, muhteşem haliyle sizi seçmiş olan kadınınızı kolunuza takıp yürümeyi hepiniz tercih edersiniz herhalde. Haydi utanmayın, itiraf edin. E o zaman hadi bakalım, bu kadar merak yeter. Siz doğru işinizin başına dönün ve bizi de baş başa bırakın. Bu arada şu kirli sakalını kesmeyi ve kahve damlattığın lekeli kravatını da çıkarmayı unutma. Hiç de kravatının deseniymiş gibi durmuyor… Bak hala okuyor, haydi çabuk işine!

Evet, bunları başarabildikten sonra istediğin her yer ve her durumda deliler gibi eğlenmeye hazır olmaya da başladın demektir. Tebrikler. Bundan sonraki adımdaysa dışarıda nasıl eğlenileceğine bir göz atmaya geldi sıra. Ama şimdilik bunları bir güzelce bir yalayıp yutalım hele.

Dip not : Dikkat! 70 yaşına geldiğinde bile her an bu modda olmayı göze alabiliyorsan bu çalışmalara devam et. Yoksa hemen köşene çekil.

Peri Aksakoğlu

Yazarımızın biyografisi elimizde mevcut değildir.