• Yazarlar
  • The Wise
  • Spiritüel Yolculuklar
  • derKi TV
Pazartesi, Temmuz 14, 2025
  • Login
derKi.com
Advertisement
  • Ana Sayfa
  • ruh
    • ruhsallıK
    • mistiK
    • Sufi
  • beden
    • yuvadaKi
    • heKim
    • psikolojiK
    • şifacılıK
  • zihin
    • gündemdeKi
    • incelediK
    • kritiK
    • politiK
    • tarihteKi
  • astroloji
    • gökyüzündeKi
    • astrolojiK
  • yaşam
    • yaşamdaKi
    • ilişKiler
    • seferdeKi
    • GünlüK
  • Kütüphane
    • Kitaplık
    • öyKü
    • müziK
    • liriK
    • sinemadaKi
    • spiritüel filmler
  • derKi TV
    • anlattıK
    • sonsuz muhabbetler
    • var bi’ muhabbet
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • ruh
    • ruhsallıK
    • mistiK
    • Sufi
  • beden
    • yuvadaKi
    • heKim
    • psikolojiK
    • şifacılıK
  • zihin
    • gündemdeKi
    • incelediK
    • kritiK
    • politiK
    • tarihteKi
  • astroloji
    • gökyüzündeKi
    • astrolojiK
  • yaşam
    • yaşamdaKi
    • ilişKiler
    • seferdeKi
    • GünlüK
  • Kütüphane
    • Kitaplık
    • öyKü
    • müziK
    • liriK
    • sinemadaKi
    • spiritüel filmler
  • derKi TV
    • anlattıK
    • sonsuz muhabbetler
    • var bi’ muhabbet
No Result
View All Result
derKi.com
No Result
View All Result
Home yaşam yaşamdaKi ilişKiler

Aşka Yanıt

Hasan Sonsuz by Hasan Sonsuz
Temmuz 23, 2005
in ilişKiler
0
0
0
SHARES
Whatsapp

Biliyorum ki seni çok incittim ve seni hiç anlamadım.
Seni yaşamak demenin, bir başkasına ‘sen’i hissettiğini düşündürmek ve ondan da aynı duyguları hissetmesini beklemek olduğunu düşündüm hep.

Eğer hoşlandığım kişi, bana karşı aynı şeyleri hissediyorsa, benden mutlusu yoktu, ama eğer hissetmiyorsa, onu unutmaya çalışma süreci başlıyordu; çünkü onunla beraber olabilme ihtimalim yoktu. Neden kendimi ‘zaten olamayacağım biri’ için zorlayacaktım ki… Ona olan hislerimi hızla bastırır ve başka arayışlara doğru yol alırdım, kendimi fazla yıpratmamak adına. Ne kadar ilginç değil mi? Senin gibi ‘çok güzel’ bir duygu adına kendimize zarar vermemiz. Gerçi, bizim daha anlayamadığımız ve adına birbirimize zarar verdiğimiz birçok ‘güzellik’ten birisin sen. Eğer bu ‘güzellik’leri anlayacak olsaydık, en başta ‘Tanrı’ adına birbirimizi öldürmezdik.

Bir insanın senin duygularına karşılık vermemesi, “nedense” çoğumuz için çok üzücü ve kabullenmesi zor olan bir durumdur. Bunun, öncelikle bir ‘elektriklenme’ olduğu ve her insanla da frekanslarımızın tutmayacağı gerçeğini görmezden gelir ve en sevdiğimiz dramalardan biriyle yaklaşırız olaya: Kendimize acımak. Biz zaten, hiçbir zaman yeterince yakışıklı, zengin, çekici olmamışızdır; böyle tepki vermeyenlerin tepkisiyse reddedene olur: Zaten o kız paraya bakar, çok şey kaybetmiştir, kaltağın tekidir vs. Bunları uzatabilmek mümkün. Ama en kısaca söylemek gerekiyorsa Aşk, biz seni cidden bilmiyoruz ve adına birbirimizi ve kendimizi katlediyoruz.

“Sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi şart mı?”, ya da “Şirin, Ferhat’ı sevmese, Ferhat ne kaybederdi Ferhat’lığından?” sözlerini, bana sürekli olarak tekrarlardı sevgili Bülent Özkam. Bana dört senedir sürekli “Oğlum, aşıksan bu senin aşkın, ona sahip çık; o karşılık versin, ya da vermesin; bu, senin aşkın” derdi. Ben, onun söylediklerini yeni yeni anlamaya başlıyorum Sevgili Aşk. Sana yıllar boyu hiç sahip çıkmadım. Karşıdan gelen tepkilere göre, sana iyi, ya da kötü davrandım. Ama şimdi biliyorum ki, önemli olan benim “aşık olabilme gücü”mdü. Sadece birilerine de değil, çevremde gördüğüm her şeye aşık olabilme gücü. (Gerçi bu çok geniş kavramı, sadece ilişkiler anlamında yazmak istiyorum sana.)

Ona öfke duyarken, beni terk etmesine kızarken, aslında hep seni rdddettiğimi ve bastırdığımı fark etmedim. Zaten aslında tüm bu öfkemin ‘seni’ bastırmam sonucu oluştuğunu göremedim. Seni öyle bir reddettim ve sahipsiz bıraktım ki, hayatımdaki diğer aşklardan da mahrum ettim kendimi ve acımı arttırdım. Bir gün seni ve sana nasıl davrandığımı fark ettiğimde ise, tüm yaşantım değişti.

Artık çok, ama çok mutlu ve huzurluyum. Ona karşı zerre kinim kalmadı; çünkü ben, çok tatlı bir kıza ‘çok’ aşık oldum ve bunu onunla paylaşmanın mutluluğunu da yaşadım. Artık onunla bunu yaşamamızın, ömür boyu ‘sen’siz kalacağımın anlamına gelmediğini de biliyorum Sevgili Aşk. Tamam biliyorum, “Sen bunu bilemeyecek kadar salak mısın?” bakışıyla bakıyorsun bana, ama maalesef, acı çekerken bunu pek fark edemiyor insan.

Şu anda en büyük mutluluğum, seni özgürce, doya doya tatmak. Hiçbir karşılık beklemeden, sadece seni yaşamak istediğim için yaşamak. Gerçi bu duygular içinde, sanırım eski tarz bir kız-erkek arkadaş ilişkisine bir daha giremeyeceğim; keza bundan sonra yaşayacağım ilişkiler için kafamdaki soru işareti “Kiminle?”den çok, “Nasıl?” için olacak; çünkü cidden hayatımın bundan sonrası, hiç bilmediğim topraklarda, yönümü sadece kalbimle bulabileceğim bir keşif gezisi gibi olacak. Ama asla geri dönmek istemiyorum. Zaten seni özgürce tattıktan sonra, geri dönmek isteyen olabileceğini de sanmıyorum.

Bundan sonra seni asla incitmeyeceğime ve sana hep sahip çıkacağıma söz veririm Sevgili Aşk. Kendimi ve seni bu kadar incittiğim için de özür dilerim, ayrıca bu nedenle incittiğim başkalarından da…
Hadi bakalım, bu kadar hesaplaşma yeter… Şimdi aşık olma zamanı, bakalım nereye götüreceksin beni… Şimdi yolculuk vakti!!!!!! Yippeeeeeeeeeaaaaaaaaa… :))))))

Seni seviyorum,
Sonsuz

Tags: aşkmektupspiritüel deneme
SendShareTweetPinSendShareScanShareShare
Hasan Sonsuz

Hasan Sonsuz

18 Kasım 1976'da Mersin'de doğdu. Toros Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'ne girdi. Fakültesini çok sevdiğinden mezuniyeti sonrasında oradan ayrılamadı ve asistan kadrosunda eğitim hayatına devam etti. 2005'te ise İzmir'e yerleşti. 2001 yılında "Sonsuzlukotesi" mail grubunu kurmasıyla başlayan yazarlık hayatı, önce 2002'de sonsuzlukotesi.com'u, daha sonra da 2004'de derKi.com'u kurmasıyla devam etti. Bir yandan da Cosmopolitan, Esquire, Yeni Aktüel, Zodiac, Akşam Brunch gibi dergilerde ve Akşam Gazetesi'nde serbest yazar olarak yazıları yayınlandı. 2011'de ise Anadolu topraklarından doğup Amazon.com'da yayınlanan ilk Türk Spiritüel dergisi "The Wise"ı oluşturdu. Halen yazmaya devam ediyor. Duru Sonsuz ile Özün Dünya'nın babası sıfatıyla onlara rehberlik yapmaya çalışıyor...

Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir

ilişKiler

Kafası Karışık Sevişgenler

Ocak 5, 2010
ilişKiler

Eşruhunuzu Nasıl Bulursunuz?

Nisan 6, 2012
ilişKiler

Benden Öte Sevgili Var mı Bana?

Şubat 14, 2014
ilişKiler

Sevişmek mi, Seks mi?

Ocak 5, 2010
Kötü Kız Prensini Arıyor - Giriş
ilişKiler

Kötü Kız Prensini Arıyor – Giriş

Mart 19, 2006
ilişKiler

İki Yüzlü Cinsellik

Ocak 5, 2010

Son Yazılar

  • Kefren Piramidi’nin Altında Gizli Bir Şehir mi Var?
  • Nefs: İçimizdeki ChatGPT
  • Başöğretmenimize…
  • Berlin’de Zamansız Güzelliğe Tanıklık: Nefertiti Büstü
  • Öyle Bir O Var ki…

Son Yorumlar

  1. Murat - “Mevlana Celaleddin Rumi” Dizisi Hakkında…
  2. eda - Vampirler: Efsanenin Ardındaki Gerçekler
  3. mujde - Yılancık Taşları
  4. Burakaan - Soyadlarımızın Kökeni
  5. Feriz çölmüoğlu - En Güzel Spiritüel Diziler (Bölüm 1: Az Bilinen Enfes Diziler)
derKi.com

© derKi, Wisdom of Anatolia Eğitim Turizm Ltd. yayınıdır.

Alt Menü

  • Ana Sayfa
  • ruh
  • beden
  • zihin
  • astroloji
  • yaşam
  • Kütüphane
  • derKi TV

Bizi Takip Edin

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • ruh
    • ruhsallıK
    • mistiK
    • Sufi
  • beden
    • yuvadaKi
    • heKim
    • psikolojiK
    • şifacılıK
  • zihin
    • gündemdeKi
    • incelediK
    • kritiK
    • politiK
    • tarihteKi
  • astroloji
    • gökyüzündeKi
    • astrolojiK
  • yaşam
    • yaşamdaKi
    • ilişKiler
    • seferdeKi
    • GünlüK
  • Kütüphane
    • Kitaplık
    • öyKü
    • müziK
    • liriK
    • sinemadaKi
    • spiritüel filmler
  • derKi TV
    • anlattıK
    • sonsuz muhabbetler
    • var bi’ muhabbet

© derKi, Wisdom of Anatolia Eğitim Turizm Ltd. yayınıdır.

Go to mobile version