“Hatırla! Tüm olasılıklar Şimdi’nin içinde bulunur.”
Bu cümleyi Tanrılar Okulu kitabında okuduğumda o her yerde okuduğum, gördüğüm, duyduğum ve belki de bu yüzden ezbere bilip de gerçek anlamını kavrayamadığım tek gerçekliğin bu an olduğu kavramı geldi aklıma. Geçmiş ya da gelecek yoktur, tek an şimdidir. Ya da sevdiğim şekliyle “Hayat bir gün, o da bugün.” Kimbilir daha kaç çeşitte karşıma, karşına çıkmıştır bu cümle. Ama ilk kez farklı bir kavrayış yaşadım Tanrılar Okulu kitabından sonra. Ya da en azından şu an ihtiyacım olan anlamı buydu diyeyim.
Yaşamda her an bir tercih yapıyorsun. Çikolata ikram ediliyor ve sen zihninin geçmiş tecrübeler klasöründen çikolata sevip sevmeme durumunu sorguluyorsun anında, farkında bile olmadan. Ve sonuca göre bir çikolata alıyorsun ya da almıyorsun. Bazen bu kadar basit seçimlerde bazense daha karmaşık seçimlerinde çalışıyor zihnindeki yazılım. Tabi basit ve karmaşık sana göre değerlendirmeler, o aynı şekilde işliyor. Hiç şaşmadan, hiç vakit kaybetmeden. Yani geçmiş kayıtlarından sorgulamasını yapıp sonucuna göre gelecek seçimini oluşturuyor. İşte bu tam da o anda oluyor. Ne önce, ne sonra, tam o anda! Şimdi’de!
Peki o zaman geçmiş ve gelecek var mı? Geçmiş sadece senin zihninde kalan kayıtlarsa nasıl emin olabilirsin ki var olduğundan? Aslında geçmiş dediğin senin yaşadıklarından sonra bilerek veya bilmeyerek verdiğin kararlarından başka bir şey değilken ve o kararların geleceğini yaratırken yaşamının kontrolünün elinde olduğunu düşünebilir misin? Evet, biliyorum senin yaşamın sadece senin elinde, kim karışabilir ki sana! Sana karışan, sana çelme takan senken, başka kimseye gerek var mı ki zaten? Geçmişi değiştiremezsin belki ama ondan özgürleşebilirsin. Yaşadığın deneyimlerine verdiğin anlamlar değiştiğinde, hatta yok olduğunda geleceğinin artık tamamen sana ait olacağını görebiliyor musun?
“Hatırla! Tüm olasılıklar Şimdi’nin içinde bulunur.” Tüm olasıklar… İlk defa bu haliyle algılamanın verdiği şaşkınlıkla yazmak geldi içimden hemen. Bunca zaman gözümün önünde duran basit ama derin bir cümle. Ve bu cümleyi kavramaktan öte uygulamaya geçebilmek için yaşamı tamamen bir gözlemci olarak yaşamak gerekliliği. Ben olmaktan çıkıp, Özge’yi ve onu yönlendiren seçimlerini izleyen konumuna geçtiğimde görüyorum alıştığı seçimlerini. Ve nasıl da aynı döngüleri yaratıp durduğunu. Nihayet fark edip de değiştirme cesaretini gösterişini. Bir kez yaptığında nasıl da yazılımın değiştiğini algılayışını. Ve ilk defa gerçekten tüm olasılıkları Şimdi’de buluşunu.
Peki Şimdi ne olacak? İşte Şimdi her şey olacak 🙂