(Bu yazı 21 Ocak – 1 Şubat 2024 tarihleri arasında yaptığımız Bali ziyaretimizin ardından yazılmıştır. Eğer siz de bizimle Bali ve daha nice yeri ziyaret etmek isterseniz lütfen sonsuz@derki.com adresine mail atınız. Sizi duyuru listemize ekleriz. – Hasan Sonsuz)
“Bali” adını duyduğunuzda aklınıza ilk ne geliyor? Böyle büyükçe bir tatil adası mı, deniz kum güneş mi, eğlence mi, yoksa derin bir ruhsal alan mı?
Baştan söyleyeyim aradığınız deniz, kum, güneş ise Dünya’nın öbür ucuna kadar uçmayın. Hatta ülkeden bile çıkmayın, bizdeki sahiller kat ve kat güzel.
Gece hayatı arıyorsanız da Mikonos’a gidin daha iyi. Burada öyle aman aman bir gece hayatı yok.
Kafamı dinleyeyim tarzında bir ada tatili düşlüyorsanız, 4.5 milyon bir adada, yoğun bir trafiği var. Evet, sakin yerleri elbette var da gelip uzun vakit kalacaksanız bulursunuz öylesini. Maldivler beklemeyin sakın.
Peki ne var Bali’de? Enfes bir coğrafya içinde korunmuş, bozulmamış saf bir kültür ve derin bir ruhaniyet var. Organiklik var, otantiklik var, hürmet var, güler yüz var, zarafet var. Evet trafik de var ama korna çalarak birbirine bağıranlar yok. Her şey kendi akışında ilerleyen bir yapı. “Bir an önce” olsun diyen sabırsız Batılı zihinleri uzun vakitler bekleten ve yavaşlatan “Bali Time” var. Burada her şey anında halledilmez. Ağır ağır işler. (Belki de bu yüzden Batılılar bayılıyor ya buraya.)
“Bali” adı 914 yılında ilk kralları Sri Kesarivarma tarafından verilmiş ve anlamı “Kurban, sunu” demekmiş. Bu ada tarihin eski zamanlarından beri kutsal kabul edilmiş ve kral idari merkezini Java adasına kurmuşken, Bali’yi bir sunak olarak kullanmış. Adanın ruhaniyeti ve kutsiyeti binlerce yıl ötelere dayanıyor.
Her ne kadar Hindu olsalar da esasında Hinduizm’i alıp kendi kültürlerine adapte etmişler. Yani Bali Hinduizm’i diye bir akım yaratmışlar ki zaten Nepal’deki Hinduizm ile ilk karşılaştığımda çok şaşırmıştım. Çünkü Bali’ye göre daha sert bir yapı görmüştüm ve Nepal’deki Hinduizm ise Bali’deki ne diye düşünmüştüm. Bali’deki kendilerine göre adapte ettikleri bir yapı. Mesela tapınaklarda Tanrı ve Tanrıça idolleri yok. Onun yerine zarif sunaklar var. Bununla birlikte aklınıza gelebilecek her yer sunak ve tapınak dolu. Arabalar, evler, sokaklar, bölgeler… Her yer ama her yer. Bir süre sonra hangisi ev, hangisi tapınak algılamayaz oluyor, bu kadar insan nerede yaşıyor diye soruyorsunuz.
Balililer çok güzel insanlar. Sürekli gülümsüyorlar. Sizi rahatsız etmiyorlar. Birbirlerine bağırmıyorlar. En gergin durumlarda bile gülüyorlar. Mesela marketlerdeki kasiyerler sizden parayı alırken ve verirken o kadar hürmetliler ki size kendinizi ve parayla ilişkinizi sorgulatıyor o zarafet.
Adanın doğal uzantısı, parçası gibi Balililer. Binlerce yıl önce kabile hayatı yaşıyorlardı doğanın içinde şimdi ise modern zamana uyumlu yaşıyorlar. Sadece teknolojileri ve yaptıkları değişmiş. Ama kökü aynı. Onlar için zaman lineer akmıyor, inanç belli zamana sıkışmış da oradaki ritüeli tamamlayınca hadi şimdi gerçek dünya demiyorlar, ruh her yerde her anda, onlar da ona uyumlular.
Bizim için de Bali ziyaretleri her türlü zengin, dolu dolu ve dönüştürücü bir deneyim oldu. Adanın cennet gibi doğasının tadını çıkarttık bir yandan, bir yandan o güzelim ruhlara selam ettik, mabedleri ziyaret ettik, krallarını saraylarını tanıdık, sanatlarına şahit olduk, nice güzel yemeğinden tattık, birlikte bol bol muhabbet ettik, güldük, şarkı söyledik, hatta birlikte hastalıkların içinden geçtik, masajlar yaptırdık, doğal ilaçlarını kullandık, gece hayatını tattık, okyanusa girdik, kutsal çeşmelerde yıkandık, alışveriş yaptık… Özetle o kısa zaman dilimi içinde yaşayabileceğimiz kadar yaşadık Bali’yi dolu dolu, hakkını vere vere çok şükür.
Yine gider miyiz? İnşallah. Bali’de keşfedecek nice güzellikler var. Her bir ziyarette de başka bir güzellik açılıyor. Keşfetmesi çok keyifli bir ada.
Size gitmenizi önerir miyiz? Elbette. Gidin ve görün. Fakat yazının girişinde yazdığımız gibi Maldivler hayal etmeyin. Burası binlerce yıldır “kutsal” kabul edilmiş ve adı “Sunak” olan ve korunmuş zengin bir kültüre sahip özellikle güneyi kalabalık bir ada. Bunları bilerek gelin ve sonrası keşif üstüne keşif…
Teşekkürler Bali, bizi güler yüzünle yeniden ağırladığın için…
Yeniden kavuşmak üzere…