1. Önce sıkı bir durum tespiti yapılır.
a) Terk mi edildim
b) Terk mi ettim…
Bu durumu anlamak için, Murathan Mungan, dahil bütün şairlerden ayrılık dizeleri, terkedilendir aslında terkeden gibi veciz ve aziz sözler edilir, hatmedilir ve bir bardak soğuk su eşliğinde içilir.
Durum hala tesbit edilememişse Ecco Homo hadi o da olmadı Lacan filan, hiç olmadı; Yunus’a bakılır: Aşk gelecek (gidecek diye yorumlayarak kuşkusuz) cümle dertler bitecek/ko ki gelmese n’oliser (ko ki terketmiş n’oliser)…
Sonuçta isim bulunmuştur: biri gitmiştir. Adı sevgilidir…
Evreleri dikkatle izlemelidir:
1. Evre: Panik
2. Evre: Atak
3. Evre: Panik-atak
Yani kendini bir dağıtma durumu, aman da aman bütün erkekler ya da kadınlar benim sahte neşesi, uzun barlarda göz süzmeler, “dün gece sırf sana benziyor diye” …” anladım ki hiç kimse” bölümüne gelince papuç ucuna bakmalar!
Sonraki evre: mağma evresi.
Kayım kayım kaynamalar. Hesaplar kitaplar ve tüm yakınları ONUN büyük aşkının öyküsüyle, tacizler. Herkes yanınızdan niye kaçıyor acaba diye düşürken; en berbat aşk şiiri denemeleri yazmalar ve örneğin Yazımhane gibi suçsuz ve günahsiz sitelere bırakmalar.
Kızgınlık durumu: ARAMIYOR İŞTE! Hani dönecekti, nasıl kaldı o sarı odalarda ya! Odanın rengini değiştirdi. Arayıp, kurşun kalemim sende kalmış şuraya getirsene mi desem. Kimle görmüşler: Ha biliyorum canım okuldan arkadaşı, öbürü de teyze kızı. Diğeri?
Uzaktan haberlerimi sorar mı acaba evresi en fena evredir… Özenli yazmam lazım.
II. EVRE
Bir çeşit hazırlıktır panik atağa.
Öyle çok feveranlı başlamaz, okyanus gibi; med ve cezir çaktırmadan ama kararlı bir şekilde gerçekleşir.
Yani dizinizdeki sular birden yükseliverir ve boğulma tehlikesiyle karşılaşırsınız aniden.
Çünkü, her ayrılık, okyanus gibi kocaman ve çözülmezdir…
Giden gitmiştir hay allah, önce akli ve tarihsel açıklamalar yapılır… Hatırlayınız cümleleri hep bir ağızdan: Zaten, bana çok karışıyordu. Baştan belliydi böyle olacağı, en önemlisi: ben bunu haketmedim. Bak canım beni aslında “sen şöyle şöyle sevmeliydin”in binlerce tür söylenmiş hali. Aslında ben de böyle böyleydim…
Aferin valla… Öyle böyleyseniz bu iş neden olmadı?
Bunu kendinize asla sormazsınız. İlk ve tek suçlu O’dur.
Bir masada, bir kız arkadaşımla huşu içinde, eski sevgili ya da eşleri yerden yere vuruyorduk. Alçaklar bırakmıştı ya bizi, ya da biz önce davranıp bu işi yapmıştık ya…
Oruç dinledi, dinledi… O sakin sesiyle; Yahu hiç mi güzel bir şey paylaşmadınız bu adamlarla…
Hayatımın en önemli derslerinden biridir!
Sahi nereye gitti o “canımsın, çiçamsın, ah sen bir tanesinler… ve daha neler neler” …ler…ler…
Herkes unutsa gökyüzü unutmaz, ayıptır şu atak döneminde yaptıklarımıza, yaptıklarınıza.
Bu konuda, dişi doğduklarını unutup, kadın olmayı bir güzel başaran cinsiyetdaşlarıma ısrarla derim ki;
Önce kendinize sorun “ah şu erkekler” demeden önce, “ah şu kadınlar” olarak neler yaptığınızı.
Ağzıma biber sürmeye çalışanı da öperim!
III. ARA EVRE
İnkarın inkarı evresi:
Bu kendini inandırma devresi olarak, panik atağa yakın devredir. Kızgınlığın artması geri döndürememe halinin sonuçsuz kalmasına karşılıktır ki; yılkı atının çaresizliği azdır yanında: Çünkü insan en vahşi hayvandır!
(Devam Edecek)