Geçen yüzyılın başlarından beri kullanılan IQ (Intelligence Quotient) yani  Rasyonel Zeka, kişinin zeka düzeyini tesbit etmeye yarayan bir araçtı. Yakın zamanlar da en az IQ kadar önemli olduğu tesbit edilen EQ (Emotional Intelligence) yani Duygusal Zeka keşfedildi.

 

Soru sormak, geliştirmek, ve değiştirip dönüştürmek üzere yaratılmış , İnsan’ın zeka düzeyinin verilen bilgileri en doğru ve en hızlı şeklilde tekrarı(IQ) ile ölçülemiyeceğini fark eden bilim adamları , İnsanın duygusalığının ve hisslerininde zekasında rol oynıyabileceğini fark etiler ve  bu defada EQ ile de insan zekasının açıklamaya çalıştılar.

Hepinizin bildiği gibi IQ düzeyi en yüksek varlık Bilgisayarlardır, verilen bilgiyi değiştirmeden , soru sorup geliştirmeden  en kısa sürede aynen size geri iletirler.

EQ, duygusal zeka yada bize en anlaşılır biçimde öğretilen EMPATİ hissedebilmek , karşıdakinin yerine kendini koyabilme zekasıdır. Evet İnsanoğlu hissedebilen bir varlıktır,duyguları olan bir varlıktır bununla berarber hisslerini kontrol eden ve değiştirebilen de bir varlıktır. Hiç de şaşırmıyacağınızı bildiğim  için söylüyorum Dünyadaki EQ’su en yüksek varlık ise Hayvanlardır çok derin ve güçlü hislere sahiptirler. 

Bütün bunlar İnsan zekasını açıklamaya yetmeyince Bilim adamları Multiple Inteligence (MQ) yada Çoklu Zeka ile insan zekasını açıklamaya çalıştı. Yemek zekası , Resim yapma zekası, Spor zekası gibi.

Beynimiz evrenin tüm varoluş bilgilerini barındır ve sonsuz gelişme kapasitesine sahiptir. Gelişimini soru sorarak, değiştirip dönüştürerek, çerçevesini genişleterek sürdüren , evrimleşen  İnsanın birde Ruhsal yönü bulunmaktadır.

Yaradılışı gereği, (SQ) Ruhsal Zekaya sahiptir , IQ ve EQ’ yu idare eden onların etkin bir şekilde işlemesini sağlayan temel Zeka birimimizdir. Yani MQ yada Çoklu Zeka ile açıklanmaya çalışılan tüm Zeka çeşitleri ya IQ ya EQ yada SQ konusudur.

Ruhsal Zeka ; Asla dindar olmak anlamına gelmez. Pek çok hümanist ve ateist çok yüksek Ruhsal Zeka’ya sahipken , dindarlığını yüksek sesle ilan eden pek çok aktif inananın ruhsal zekası çok düşüktür.

Geleneksel din, dışsal olarak dayatılmış bir kurallar ve inançlar takımıdır.Tepeden inmedi, din adamlarından, peygamberlerden ve kutsal kitaplardan miras alınmış yada aileden ve geleneklerden özümsenmiştir. Oysa Ruhsal Zeka, içşel,doğuştan gelen bir yetenektir ve en derin kaynaklarını evrenin kalbinden çekip çıkarmaktadır. Milyonlarca yıl içinde gelişen ve beynin problemlerin çözümünde anlam bulmasını ve anlamı kullanmasını sağlayan bir yetenektir.

Bizler yollarımızda ilerleyebilmek yeni ifadeleri yaşamımıza katabilmek,sorunlarımıza çözümler üretebilmek için Rusal zekalarımızı kullanmak, ondan rehberlik almak zorundayız. Ruhsal zeka, ruhun canın zekasıdır kendimize, dünyamıza şifa vermek, bütün haline gelmek ve bütünle birlikte yaşıyabilmek için kullandığımız zekamızdır.

Geçen ay benim ele aldığım ‘’Yaratmak ama nasıl?’’ konulu yazımda bahsettiğim, kuantum sıçrama yada çok sevgili Zeynep Sevil’in ‘’Herşey İnsan için (mi?)’’ yazısında  Bireysellikten bütünlüğe geçiş, vicdanın gerçek sesinin ortaya çıkmasını, öğrenilmiş doğrudan, fark edilmiş gerçeğe geçiş sağlayabilir. Cümlesini anlayabilmek, yada uygulayabilmek (SQ) Ruhsal Zeka’yı anlamak, kullanmak, ve geliştirmekle mümkündür.

Önümüzde ki ay Ruhsal Zekamızı ne kadar kullanabildiğimizi, Şuurlu Zihni, Şakak loplarını yani Ruhsal Zekamızı nasıl aktivite edeceğimizi göreceğiz.

Figen Danışman