Doç. Dr. Kaya ile ilkel libido ve beraberinde getirdiği sorunlar üzerine bir mülakat…

Kapalı toplumlar

Afganistan’ın bebeleri neredeyse tabancayla doğacak. Kadını iyice kapatmışlar kafese uzun senelerdir. Ne yapmış kadın; bebeciği daha burada kindar bir hale getirip öyle doğurmuş. O kuşak büyüdüğünde ne olur; terörist ve vahşet. Al sana savaş sebebi.”

 

Maçta küfür

Vaktiyle poposu öpüldüğü için, yürüyen penis gibi davranır. Delikanlı, tüm hayatını bu etkiyi nötralize etmek için aşırı erkeksi uğraşlarla geçirir. Ben erkeğim, ben horozum, vurdum mu deviririm gibi yürürler veya bir sürü delikanlının yaptığı gibi seksen adımda bir pantolonun ceplerinden yoklarlar. Refleksif olarak, kontrol etme gereği duyar, “Yerinde duruyor mu?” diye. Maça gidip de zavallı hakeme hep beraber, “ibne!” diye bağırırlar mesela.

 

Sünnet geleneği

Sünneti, ya 2 yaş altına alın ya da 9 yaş üstüne çıkın. Korteks gelişsin ki anlasın ne olduğunu. Sonra belalara giriyor, kızları dövüyor, terör yapıyor, çete kuruyor, uyuşturucu kullanıyor.”

 

Mafyozlar

Adam mafyadır, genellikle Sicilya ve İtalyan. Akdeniz ülkesi; orada da rahimler çok kibirli. Adam, astığı astık kestiği kestiktir, burnundan kıl aldırmaz ama mutlaka filmin bir sahnesinde gider, anasının evine yemek yer. Anası azarlar onu şişman, Kibele haliyle. “Her lanetli kötülüğün altında bir rahim libidosu vardır”ın tipik açıklamasıdır bu; anlayana.

 

BBG ve Biz Evleniyoruz

Bakıyorsun televizyona, adam ya çocuk ya gey. Yığınla rahim huşuğ içinde alkışlıyor. Adam gibi adamı istemez ki, vajinayı bilmeyen kadın. Rahime hitap eden, çocuk alt beyinlidir. Bebeğim demek ihtiyacı duyar, rahim kadınları. Klitorise de maçolar hitap eder.

 

Siz beyni, üst ve alt beyin olmak üzere ikiye ayırıyorsunuz. Üst-alt beynin işlevleri arasındaki fark ne?

Bütün çağdaş beyin bilimcileri, psikiyatristleri canlılığın rahimdeki kurbağa larvasına benzer durumdayken başladığını kabul ediyor. Dolayısıyla annemizin rahminde 9 ay 10 gün kayıt alıyoruz. Doğduğumuzda bu kurbağa larvasının kafa kısmı beyin, kuyruk kısmı omurilik olmuştur. Bacağımızın arasına yakın yerlerde biter. Bunun üstünde de korteks dediğimiz –bir taç olduğunu düşünün- 1 milimetre kalınlığında. Ben ona üst beyin, o kuyruklu canlıya da alt beyin diyorum. 1 milimetre kalınlığındaki korteksi, namıdiğer üst beyni biz çok önemseriz. İnsana ait bir megalomanidir bu. Onunla okuduğumuz, yazdığımız, felsefe yaptığımız, konuştuğumuz, para kazandığımız, dünyayı algıladığımız için hayatımız “Yaşasın korteks!”tir.

 

Hayatımızı üst beyinle sürdürüyorsak, niçin bunun adı megalomani olsun?

Alt beyni ihmal ederiz. Üst beynin göstergesi IQ yani, “zeka katsayısı”dır. Alt beyinin işlevlerinden sadece bir bölümü EQ yani, “duygu katsayısı”dır. Vatandaşın biri, EQ’yu bilmediğinden duygusal zeka diye çevirmiş. Herkesin ağzında bir duygusal zeka var. Kardeşim duyguyla zeka yan yana gelmez. İnsanlar düşünmüyor, ne sunuluyorsa onu kabul ediyor. Omuriliğin sonunda, alt ucunda libido dediğimiz, Tao ekolünün de iki bin yıldır “Yaşam enerjisi” dediği bir enerji kaynağı vardır. Enerji yukardan aşağı doğru yaşamaz aşağıdan yukarı doğru yaşar. Bu libido psikiyatrik kaynaklarda cinsel enerjidir, Taoist kavramlarda aynı zamanda bir yaşam enerjisidir. Dolayısıyla bu alt uçta bir organ kullanma zorunluluğu vardır.

 

Yaşam enerjilerini nereden alır, erkekler ve kadınlar?

Kadın libidal enerji anlamında erkekten güçlüdür. Erkeğin iki enerji kaynağı vardır alt ucunda, anüs, siyah enerji ve penis, beyaz. Kadının ise dört: Rahim, klitoris, anüs, siyah enerji, vajina beyaz. Anüsü pek kullanmazlar; geçelim. Klitorisi büyük şehir kadınları sık kullanır; geçmeyelim. Anatomi kitaplarında da hayretle şunu görürsünüz: Klitoris erkek penisinin ufak bir modelidir. Küçük pipi. Kadını erkeksi yapar, feminist yapar, zampara yapar. Açık konuşalım, bir erkeğin poposuna parmak atmakla eşdeğerlidir. Böylelikle klitoris kadını her zaman potansiyel olarak lezbiyendir. Kadın vajinayı öğrenmezse kilitli yaşamak zorunda kalır, hadi klitorisi bir kenara atsak bile toplumsal bir felaket başlar o zaman, rahim libidosu.

 

Rahim libidosunun kadına ve topluma etkisi nasıl olur?..

Sadece annelik demek değil rahim libidosu. Libido rahime geçtiği zaman kadın da karanlık bir tünel içindedir. Doğurduklarını büyütmez, onların tanrısı kabul eder kendini, “Seni doğuracağıma taş doğursaydım!” der. Ana tanrıça kültlerinin sembolü olan Kybele heykelciklerinin de sebebidir. Kybele heykelcikleri rahimdir, koca memeli koca kalçalı. Doğurganlığı simgeler, bereketi değil. Biz de Anadolu’da yaşadığımız için, doğru seksi kimse anlatmaz ama üreme kongreleri yapılır. Ben de buradan bağırmak isterim, “İnek miyiz biz?” diye. Ondan sonra istediğin kadar doğum kontrol hapı gönder, inekler gibi doğurmaya başlarlar. Üç, beş, yedi… Çünkü yaşam enerjisini rahimlerinden alıyorlar. Libido bir enerji, ters cins çeker. Buraya düşenler hep pipiyi ister. Mesela Anadolu’da erkeği tutturana kadar doğururlar. Kadına vajinal orgazmın öğretilmesi şart. Bu bilgi kadınlarımıza verildiğinde, her kadın eninde sonunda öğreniyor çünkü.

 

Global öğreti: şerefli rahim, fahişe vajina!

Kadınlar öğrenmeye açıksa, bu bilgisizliğin sebebi nedir? Kadınlarımız değil bilim adamları suçlu bu konuda, ben dahil. Rahim toplumuyuz çünkü. Topraklarımızın adı, “Anadolu”, devletimizin adı, “Devlet Ana” yasalarımızın adı, “Anayasa!” Osmanlıdan kalma böyle bir toplumda, rahim ortalamaları geçerlidir ve global açılımı şudur, “şerefli rahim, fahişe vajina!”. Bu toplum alt beyinde ana erkildir. Özellikle erkek çocuk doğurduktan sonra ana kraliçe tam palazlanır, kocalarına en büyük oğlan çocuğu gibi davranmaya başlarlar. Ben televizyonda diyordum ki “Hanımefendiler, çocuklarınızın sağlığı için vajinayı öğrenin!”. Kırsal kesimlerden de gelmeye başladılar. Ama nasıl gelmiş; tam Kybele gibi. Kocayı da kulağından tutmuş getirmiş belli, sus pus köşede oturuyor. Diyor ki bana, “Bu adam erken boşalmada doktor; çaresini bulun”. “Çocuklarının sağlığı için öğren” dedim ya; geldi. “Kendi sağlığın için” desem umurunda olmazdı.

 

Kadın vajinayı bilmediği için rahim libidosu kullanıyor. Peki erkeklerin siyah enerji kullanma sebepleri ne?

Anüs siyahtır, penis beyaz. Anüs kullanmanın karşılığı geylik değildir aslında, binde biri gey olur. Ama binde 999 maço. Rahim libidosu kullanan anneler, erkek poposuna hayrandırlar. Sadece tuvalet terbiyesiyle yetinmezler, o popoyu ikide bir ısırırlar. Öperler, koklarlar, “Benim yavrumun poposu mis gibi kokuyormu?” diye. Sonra komşu rahimler de sıraya girer her gelişlerinde. Çocuğun poposunu bir de onlar öper, işte o öpülmüş popolardan hayır gelmez.

 

Poposu öpülenler ne olur büyüyünce?

Anüs merkezli olmaktan korkarlar. Penis meşgalesinin, aşırı erkeksi tepkilerin temeli budur. Ama bunların hiçbir kabahati yok, bilgiyi vermediğimiz için biz kabahatliyiz. Çünkü niye; bebeksin. 0-2 yaş tuvalet terbiyesi dönemi. Apışaranı kollayamadığın dönem, apışarana kimin elleri nasıl değdi, kimin dudakları nasıl değdi; bilmiyorsun ki! Mesela girmeye çalıştığımız Avrupa toplumlarında kadınlara doğum sonrası izin 2 yıla çıkmıştır. Bebeklerin poposuna anne eli dışında el değmesin diye. Bir de 5-6 yaş öncesi erkek çocuklarının özellikle anüsünden derece ölçmeyin. Ateş düşürücü fitil sokmayın, çünkü korteks daha gelişmemiş, onun fitil olduğunun ayırımına varmamış. Başka bir şey olarak algılıyor, sonra anüs etkisi başlıyor.
Her lanetli kötülüğün altında bir rahim libidosu var

 

Anüs etkisinin başlaması, kişide neye yol açıyor?

Delikanlı tüm hayatını bu etkiyi nötralize etmek için aşırı erkeksi uğraşılarla geçiriyor. Vaktiyle poposu öpüldüğü için, yürüyen penis gibi davranır. “Ben erkeğim, ben horozum, vurdum mu deviririm!” gibi yürürler veya bir sürü delikanlının yaptığı gibi seksen adımda bir pantolonun ceblerinden yoklarlar. Refleksif olarak, kontrol etme gereği duyar, “Yerinde duruyor mu?” diye. Maça gidip de zavallı hakeme hep beraber “ibne!” diye bağırırlar mesela.

 

Şiddetin sebebi, kişinin alt beyninde yaşadığı cinsel kimlik karmaşası mı?

Evet. Çünkü şimdi popon öpüldü, bir de 4-5 yaşlarına doğru, düşün dernek pipine de darbe aldın. Kardeşim, tabii ki gey olmazsın ama muhteşem bir enerji kaybı yaşarsın. Bir sürü delikanlı muhteşem bir cinsel kimlik karmaşası yaşar, temeli de bu ikisidir. Rahim libidoları tarafından poponun öpülmesi ve yarısı gitti, hepsi gitti derken, düğün dernek yapılan sünnetler… Dolayısıyla sünneti, ya 2 yaş altına alın ya da 9 yaş üstüne çıkartın. Korteks gelişsin ki, anlasın ne olduğunu. Belalara giriyor, kızları dövüyor, terör yapıyor, çete kuruyor, uyuşturucu kullanıyor: Çünkü ters enerji. Bu enerjiyi düzeltmek için farkında olmadan başını belaya sokuyor. Dolayısıyla bu popo öpülme meselesi son derece tehlikelidir. İnsanları terörist bile yapar. İsterseniz inceleyin, anneleri nasıldır? Hatta bu konuda bazı filmlerde şöyle bir şey vardır: Adam mafyadır, genellikle Sicilya ve İtalyan. Akdeniz ülkesi; orada da rahimler çok kibirli. Adam, astığı astık kestiği kestiktir, burnundan kıl aldırmaz ama mutlaka filmin bir sahnesinde, gider anasının evine yemek yer. Anası azarlar onu; şişman, Kybele haliyle. “Her lanetli kötülüğün altında bir rahim libidosu vardır”ın tipik açıklamasıdır bu; anlayana.

 

Rahim libidosunun etkisinden kurtulabilmek için ne yapılması gerekir?

Kayıtlar annelerin rahminde başlıyor, hiçbir zaman kadını ikinci sınıf vatandaş yapamazsın. Yaptın mı; barbar kalırsın, çağdaş olamazsın. Kadını ikinci sınıf yapmanın en basit yolu, kadına vajinayı öğretmemektir. Kadın dişi olamaz yoksa, kadın olamaz. Kadına bir çiçek gibi davranmayı öğren, kadına dişi gücün hakkı olduğunu öğret. Olması gereken, libido vajinada. Dolayısıyla ayrım yapabilecek, “Benim vajinam erkeğime, rahmim çocuğuma…” Sen bu toplumda kadını okutmazsan, ikinci sınıf vatandaş, rahim haline getirirsen bu böyle sürer gider. Çünkü hepimizin inşası 9 ay 10 gün onların rahminde. Bu yüzden buradan başlamak lazım. Afganistan’ın bebeleri neredeyse tabancayla doğacak, kadını iyice kapatmışlar kafese uzun senelerdir. Ne yapmış kadın; bebeciği daha burada kindar bir hale getirip öyle doğurmuş. O kuşak büyüdüğünde ne olur; terörist ve vahşet. Al sana savaş sebebi.

 

Kutsal kitapları da inceliyorsunuz. Kur’an-ı Kerim’ de bu konuyla ilgili bir mesajla karşılaştınız mı?

Sembolik anlamda, şöyle; cehenneme hiçbir zaman kapı konmamıştır, ama cennette kapı vardır. Kapıyı bul, huri çıksın. Huri, çünkü dişi gücün yandaşıdır. Cennette kapı vardır. O kapıyı keşfedemediğin zaman cehennemliksin zaten. Rahim de öyle… “Ben yarattım” der alt beyinde, oysa tek tanrılı dinlerde ne der; “insan yaratamaz Allah yaratır”. Al sana bir karmaşa daha!
Murphy kanunları Tao’ya işlemez!

 

Cemaatçiliğin, fanatikliğin, takıntılı sevginin ardında yine rahim etkisinin olduğu söylenebilir mi?

Rahimden göbek bağımızı koparamadığımız için birşeyci olma ihtiyacı çıkar: Şeyhçi olursun, terörist olursun, hiçbirşey olamazsan fanatik hemşehrici, daha da olmadı takımcı olursun. Üst beyni son derece karmaşık bilgilerle, beyin yıkama taktikleriyle doldurulmuş, seni fanatik bişeyci yapmak üzere bir çok insan bulunuyor. İsim söylemiyorum, çünkü yığınla ismi var bunların; arif olan anlar. Üst beynin kandırılmış, alt beynin zaten çocuk. Al sana en tehlikeli insan. Bunu Mezopotamya’da Hannibal söylemiş ilk defa; “Hayatta en tehlikeli insan, kandırılmış insandır.” Anacığının rahminin siyahlığından kopamazsan, birey olamazsın. Özgürleşemezsin, dolayısıyla anan uzaktaysa ananın yerine koyacağın bir cemaat, bir takım veya karın olur mutlaka… Bu toplumda erkeklerin de umurunda değildir, vajinayı öğretmek. Çünkü alt beyinde kendimize hakiki bir kadın aramayız ki. Rahim ararız, anne ararız. “Ana gibi yar olmaz” denir, anayla yar yanyana getiriliyor. İşte ikilemin sebebi. Dolayısla da muhteşem bir sahiplenme çıkmaya başlar. Kaybettiği zaman da anasını kaybeden çocuk gibi peşine düşer intikamcı çocuk. Eğer bir kadına vajinayı öğretemediysen, o kadın seni kadın gücüyle değil, rahim gücüyle ele geçirir. Bu yüzden arabeski hep erkekler söyler, “Neredesin sen”, “Perşembe gelecektin, cuma gelecektin”… Yaş ilerleyince ki, bu üst beyinin bozulması demek, erkeklerdeki o çocuk tamamıyla ortaya çıkar. Kadın da yaşlanır, ama muhteşem ana kraliçe ihtişamıyla.

 

BBG, Biz Evleniyoruz gibi programlarda iyice açık edilen teşhir ve röntgenciliğin altında ne yatıyor? Yüksek reytingli programları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rahim libidosu kullandığınızda, bazı adamlar çocuk alt beyinli kalır. Bazı adamlar da bu ters enerjiler yüzünden gey olmasa bile rahim adamı olarak kalır. Dolayısıyla ortada bir sürü rahim kadınlar ve rahim adamlar dolaşır. Peki rahim kim? Bir kere rahimin en büyük vasıflarından birisi dedikoduculuktur. Bu arada babyfaceler hatta geyler son derece popüler hale gelir. Bakıyorsun televizyona, adam ya çocuk, ya gey. Yığınla rahim huşuğ içinde alkışlıyor. Adam gibi adam istemez ki, vajinayı bilmeyen kadın. Rahime hitap eden, çocuk alt beyinlidir. “Bebeğim” demek ihtiyacı duyar, rahim kadınları. Klitorise de maçolar hitap eder. Rahim libidosu kendisiyle barışık değil kapalı bir güçtür. Dışta hükmediciyken, içte kendisiyle kavgalıdır. Dolayısıyla hastalığı davet eder. Dolayısıyla ölümü de düşünür farkına varmadan. Bizim reyting yapan dizilerde hep savaş, intikam hastalık ve ölüm vardır. işi bilenler, reyting endişesiyle rahimlere uygun programlar yapıyorlar, hatta bazı spikerler programdan önce bana der ki; “Ya doktor bey, ne olur 6 yaş çocuklarına uygun konuş”. Farkındalar tüm bunların. Benim söylediğim bir şey değil bu, iki bin yılı aşkındır Tao öğretisi bunu söylüyor: “Aman kadına vajinayı öğret; klitoris cıss!”
Vajinadan öncesi aşk değil, fotoroman!

 

Bu bilginin gizlenmesi kimlere, neden yarıyor?

Toplumu böyle çocuk bırakırsak, kadınlar rahim, erkekler çocuk kalırsa ne olur? Murphy Kanunları devreye girer: “Kaz ise kazıkla.” Murphy Kanunları’nı uygulayanlara yarıyor tabii. Bu kanunlar Amerikan çıkışlıdır: 1- Kaz ise kazıkla. 2- Smith-Wesson kare astan iyidir. 3- Altını olan kaideyi koyar. Silah, para ve güç; eşittir kazlar topluluğu. Silahla parayı aldın, bir de ortalıkta kazlar topluluğu var. Bunların kaz olmaktan kurtulmasını ister misin? Ama Murphy Kanunları Tao’ya işlemiyor. Japonya’da, Çin’de… Başlarına düşen atom bombalarının intikamını ufak araba motorları ve mikroçiplerle alıyorlar. Silah kuşanarak değil, çok da güzel bir intikam şekli.

 

Hayatını, “rahim kadını” olarak yaşamış kadın danışanlarınıza, nasıl yardımcı oluyorsunuz vajina keşfinde?

Global öğretide şudur; ben kurbağa larvasının üst ucunda çalışırım, senin farkındalığını beyin anlamında
artırırım, alt uç çalışması sendendir: Kocanla, sevgilinle, hiçbiri yoksa vibratörle. Bilgiye sahip olduktan bir süre sonra düzeliyor. Kadından kadına farkediyor tabii. Birisi bir ayda çözüyor işi, kimisi altı ayda. Ama erken boşalma olmazsa kocalarda. Erken yaşta uygun olmayan sünnet; baş etken budur. Düğün dernek, “yarısı gitti, hepsi gitti” derken, pipiye darbe aldığı zaman 5-6 yaşlarında, bunun ilerde en büyük göstergesini erken boşalma olarak kabul ederiz. Çünkü alt beyin sistemi vajinaya giren penisi kesilmiş kabul eder, bir an önce işini bitirip çıkmak ister. Rüyalarında dişli vajina gören vakalar var. Buna kastrasyon kompleksi deriz. Açılımı da pipi kesimi korkusu. Bu korku normal seks hayatını bozucu birşeydir.

 

Libidosunu keşfetmiş, kilidi açmış, vajinasıyla mutlu kadını nasıl tanırız? Nasıl bir fark yaratır?

Gözlerinden anlaşılır. Gözlerinde bir pırıltı başlar, o pırltı çevreye iyileşme mesajı verir. Çünkü o beyaz enerjidir. Sağlıklı enerjidir, eğer onu bilmiyorsa, istediği kadar, “Ben şuyum, buyum, doktorum” desin. Üst beyinde istediği kadar, “Birbirinizi sevin” desin, aşk nutukları atsın, gözleri kara bakar. Vajinayı bilmeden öncesi aşk değil, takıntı, fotoroman. Adam gibi libidosu vajinasında olacak, ortaya bir sağlıklı enerji çıkacak, ondan sonra aşk var mı, yok mu? Yoksa onun öncesi fotoraman. Erkekler için de bu böyledir. Onun için de sıklıkla arabesk çıkar ortaya. Göz, alt beyinin aynasıdır; anlayana. Anlamayana bir şey yok. Yeşil göz, mavi göz, çekik göz… “Kadını ikinci sınıf yapıp da, kadına dişi gücün ne olduğunu öğretmeyen hiçbir toplum ilerleyemez.”

 

(İlk Yayın: 13 Şubat 2004 – Yen iHarman Dergisi, Röportaj: Reyhan Karacadağ)