En büyük tuzaklardan bir diğeri, bir karar aşamasında, terazinin olumlu kefesine geçmişteki emekleri koymaktır.
Geçmişteki emekler, ne bugünü, ne de yarını etkilemeyezler.
Ama emeklilik üzerine programlanmış zihinlerimiz, gelecek terazisine, geçmişi hep koymak ister.

Bu özellikle ilişkiler için geçerlidir, ama işinizde de olabilir.
“Bunca yıldır bunları yaptım” muhasebesi, yalandır.
Çünkü siz bunların hepsini gönüllü yaptınız, her zaman yapmama seçeneğiniz varken yaptınız.
Karşı taraf, belki talep etti, hatta belki zorladı.
Yine de yapmama seçeneğiniz vardı, ve yine de yaptınız.

Gönüllülük sık kullandığım bir kavram.
Geleceğe dair niyetleriniz varsa, bazı sorunları tolere ediyor, hatta görmezden geliyorsunuz.
İleride şartlar değişince, yanınızdakilerin de değişeceğini umarak, sürekli kendinizden tavizler veriyorsunuz.

Kötü haber şu, onlar asla değişmeyecekler, ve sizin verdiğiniz tavizlerin hepsi onların elde edilmiş hakları olacak, ve vermediğinizde sizi suçlayacaklar.
Bencil, egosantrik, hatta ve en sık olarak, “değişmiş” olmakla suçlanacaksınız.

İyi haber maalesef yok.
Ama, çok küçük ihtimalle, verdiğiniz tavizleri geri alırken, karşınızdakiler empati sahibiyse, sizi anlayabilirler.

Şimdi sorumluluk zamanı.
Siz geçmişte verdiklerinizin hepsini gönüllü verdiniz, ve bunun faturasını da kesemezsiniz, muhasebeleştiremezsiniz de.
Ne yaptıysanız seçerek yaptınız.

Karşınızdakinin yaptıklarını ve yapmadıklarını da gönüllü olarak, tepkisizce karşıladınız.
Bu yüzden muhasebe terazisine geçmiş emeklerinizi koymak anlamsız.
Verdiğiniz emekler, çıkarcı bir gelecek beklentisi içindeydi, oldu, ya da olmadı, ama bedel beklemeye hakkınız yok.

Bir kumardı hatta, ve kazanma ihtimaliniz zaten azdı, yine de bahiste bulundunuz.
Sorumluluk sizde, ve onu üstlenin.
Ve asla, kimseyi yapmadıklarıyla suçlamayın.

Bundan sonra, hiçbir ilişkide, emeklerinize, ya da geçmişe odaklanmayın.
Geçmiş, geçti, ve bitti.
Geleceğe bakın, ve gelecekte, bugünkü emek muhasebesine bir daha girmeyeceğiniz, yeni bir siz olarak, yeni ilişkiler kurun.
Sadece gönüllülüğe odaklanın.

Bütün terazilerde, ilave olarak koyacağınız tek hile, emek değil, neşe olsun.
Neşe veren terazi kefeleri hep en doğrusu.
Terazisizliğin neşesinde buluşalım…Sorum

Ali Korkut Keskiner