Astroloji var mı, var, kadim bir bilgi.
Ama daha kadim bilgi, ilk nefes de önemli olsa da, ilk nefesin alındığı andaki durum değil.
Spermle ovülün birleştiği anda oluşan ilk hücredeki DNA’lar.
Bu yüzden eski saraylarda krallar için kayıtlar tutulmuş.

Yani kaderin seçildiği an, ilk hücrede.
Bütün fiziksel ve zihinsel handikap ve avantajlarınız o anda.
Bütün genetik yönleriniz, o anda.
Kaderin seçildiği o an ve sadece o an, ve kaderiniz göbek kordonunun kesilmesiyle ve ilk nefesle de ilgili, ama daha az.

“Astrolojiye inanır mısın?” diye sordular.
Çok inanırım, ama burçlara değil, tesirlere inanırım.
Ve haritalarda sadece potansiyel engel ve avantajlar vardır, ve insan bunları değiştirebilir.

Kader matematiktir, bu da doğru.
Ama insan içindeki tanrısal güçle, formülleri de değiştirebilir, bu daha doğru.
Yani, matematik, sizin iradenizle esner, esneyecektir, ve esnetmek de bizim sorumluluğumuz

Ben de okuyorum, ama filanca burç bu durumdan şöyle etkilenir gibi genellemelere takılmayın.
Siz özelsiniz, özel bir etki ve tesir altında doğdunuz, kalıplara zaten sığmazsınız, ve zaten sığmayın.
Ay önemli, tutulmalar önemli, gerisi özel haritanızda.

Kişisel ve sınırlı bilgim, bana bütün o haritaların aşılabileceğini söylüyor.
Kendimize koyduklarımızdan başka, aşamayacağımız hiç bir sınır yok.
Ve o sınırlar da bireysel, ve bu yüzden şahsi çabalarımızla aşılabilirler.

Astroloji saygıdeğer.
Ama sadece potansiyel senaryoları anlatır.
Figüran ya da repliklere bağlı bir aktör olmak, zihindeki sınırdır.
Oysa siz buraya doğaçlama için geldiniz, tuluatla, bütün metin değişebilir.

Değiştirin.
Senaryoları öğrenin, ama kendi sözcüklerinizi telaffuz edip, kendi jest ve mimiklerinizle yaşayın.
Harita ve tekstler, sizin değiştirmeniz için.

Sizin potansiyeliniz değişince, hepimizin potansiyeli de değişir.
Yıldızların potansiyeli de değişir.
Yıldızlara ulaşıp, her şeyi değiştirelim.

Ad astra, per aspera…

Ali Korkut Keskiner