At yetiştiren Çinli’nin hikayesi çok güzeldir.

Olağanüstü beyaz atı İmparator tarafından satın alınmak istemiş, ama adam dostu olduğunu söyleyerek, atı satmamıştır.

Köylüler ona bu kadar değerli bir ata sahip olduğu için ne kadar şanslı olduğunu söylerler. 

Adam “acele etmeyin, şimdilik bildiğimiz gerçeklik bu kadar” der.

Ertesi sabah baktıklarında beyaz at yerinde yoktur.

Köylüler ona aptal olduğunu, atı İmparator’a satsaydı zengin olacağını söylerler.

Adam “acele etmeyin, şimdilik bildiğimiz gerçeklik bu kadar” der.

10 gün sonra beyaz at, vadideki yılkı atlarını da toplar getirir.

Köylüler adamın şansına inanamazlar ve tebrike koşarlar.

Adam ” acele etmeyin, şimdilik bildiğimiz gerçeklik bu kadar” der.

Evin sorumluğunu taşıyan oğlu yılkı atlarını eğitirken, ayağını kırar, bütün yük yaşlı adama kalmıştır.

Geçmiş olsuna gelen köylüler, adama acırlar.

Adam “acele etmeyin, şimdilik bildiğimiz gerçeklik bu kadar” der.

Ülkeye düşmanlar saldırınca, İmparator bütün sağlıklı genç erkekleri kazanılması zor bir savaş için askere alır, at yetiştiricisinin oğlunun ayağı kırık olduğu için o gitmez.

Köylüler, “yine sen haklı çıktın” dediklerinde, adam yine “acele etmeyin, şimdilik bildiğimiz gerçeklik bu kadar” der.

****

Şimdilik bildiğimiz gerçeklik bu kadar.

Üzülmekte de, sevinmekte de acele etmeyin.

Geçmişe üzülmek zaten nafile bir enerji kaybı.

Gelecek için yaşamak ise daha ilginç.

Arkansas’ta bir bar varmış, duvarda “yarın bütün biralar bedava” yazıyormuş, adam ertesi gün gidip bira içmiş, hesap gelince şaşırmış, “hani bedavaydı?” diye sorunca, yazıyı gösterip, “biralar yarın bedava” demişler.

Günlük yaşamak güzel, ama güncelin sınırlarına hapsolmak yanlış.

Evet dünya planında ve bu oyunda başta öyle algılamamız gerekiyor, ama zamanın tarifini de güncel anlayışın dışında aramak lazım.

Günceli aştığımızda, zamanın üzerinde ilerlediğimiz sabit bir demiryolu olmadığını anlarız.

Ve o zaman, zamanda tek seçenekli bir istikamette ilerleyen mecburcu bir katarda, mecburcu bir vagon olmadığımızı da fark ederiz.

Ali Korkut Keskiner