Bu sutranın tercümesinden, okunmasından ve anlaşılmasından doğacak olan erdemi aileme, atalarıma, öğretmenlerime ve öğrencilerime adıyorum. Bu sutrayı okuyan herkes, bu sutrayı duyan herkes ve tüm varoluş boyutlarında yaşayan, acı çeken varlıkların tümü emniyette olsun, tehlikelerden korunsun ve korkularından arınsın.

Hepinize saygı, sevgi ve dostlukla

Bir defasında Kutsanmış Kişi (Budha) Jeta Korusu’nda, Savatthi’deki Anathapindika manastırında konaklamıştı. O sırada bir deva (tanrısal varlık), gecenin ilerleyen saatlerinde tüm Jeta Korusu’nu ışıkla doldurarak Kutsanmış Kişi’ye yaklaştı. Yanına yaklaştığında Kutsanmış Kişi’nin önünde saygı ile eğildi ve doğrulduktan sonra O’nun yanında ayakta durdu. Ardından şu sözleri söyledi:

Tanrılar ve insanlar

Emniyette olabilmek için

Korunmak üzerine derin derin düşünürler.

O sebeple, söyleyin bana lütfen nedir en yüksek korunma?

(Budha:)

Aptalı kendine yoldaş yapma,

Bilgeyi kendine yoldaş yap,

Saygı duyulması gerekene saygı göster:

Bu en yüksek korunmadır.

Medeni topraklarda yaşamak,

Geçmişte hayır işlemiş olmak,

Kendini doğru yola yönlendirmek:

Bu en yüksek korunmadır.

Engin bilgi ve beceri,

İyi geliştirilmiş bir disiplin,

İyi kullanılan sözler:

Bu en yüksek korunmadır.

Ana babayı desteklemek,

Eşinin ve çocuklarının geçimini temin etmek,

İşinde sebaatkar olmak:

Bu en yüksek korunmadır.

Cömertçe vermek, doğru düşünce ve davranışlarla yaşamak,

Akrabaları desteklemek,

Saf eylemlerde bulunmak:

Bu en yüksek korunmadır.

Kötülükten uzak durmak,

Sarhoşluktan korunmak,

Zihnin hallerine uyanık olmak:

Bu en yüksek korunmadır.

Saygı, insancıllık,

Halinden memnun olmak, minnet ve şükür,

Fırsat yakaladıkça öğretiyi dinlemek:

Bu en yüksek korunmadır.

Sabırlı ve uyumlu olmak,

Tefekküre dalanlara yakınlaşmak,

Fırsat buldukça öğreti üzerinde konuşmak:

Bu en yüksek korunmadır.

Sebaat ve kararlılık, arzularına hakim olmak,

Soylu Gerçekleri görebilmek,

Cehaletin bağlarından nasıl kurtulacağını fark etmek:

Bu en yüksek korunmadır.

Dünyanın acısı ya da cazibesi kendisine dokunduğunda

Sarsılmayan, kederlenmeyen, 

bulanmayan ve sağlam kalan bir zihin geliştirmek:

Bu en yüksek korunmadır.

Bu şekilde hareket eden insanlar

Asla yenilgiye uğramaz

Her zaman güven ve bereketle yaşarlar:

Bu onların en yüksek korunmasıdır.

Cem Şen

1968 yılında doğdu. 1981 yılında savaş sanatları eğitimi almaya başladı. 1987 yılında Zen Budizm’in Türkiye’deki temsilcisi olan İlhan Güngören ile tanıştı ve 1987-1990 yılları arasında Güngören’in asistanlığını yaptı. Bir yandan Güngören’i Zen çalışmalarında ve Tai Chi Ch’uan derslerinde destekleyen Cem Şen aynı zamanda Namık Ekin, Mustafa Aygün gibi eğitmenlerle savaş sanatları eğitimini sürdürdü. 1990 yılında ilk çeviri eseri yayınlandı. Aynı yıl çalışmalarını tümüyle Taocu çalışmalara yönlendirdi. Sırasıyla Mantak Chia, Master Wang, Master Wu, Eric Steven Yudelove gibi ustalardan eğitim alan Cem Şen aynı zamanda bu ustalardan farklı Taocu sistemleri öğretme yetkisi de aldı. Halen ustalar ile çalışmalarını ve dünyanın farklı yerlerinde bulunan yaşayan büyük bilgelerle iletişimini ve arayışlarını sürdürmektedir. 1991 yılında Dharma Yayınları’nı ve ardından 2003 yılında bu yayınevinden ayrılarak Klan Yayınları’nı kurmuş olan Cem Şen’in içlerinde “Enerjinin Dansı: T’ai Chi Ch’uan” ve “Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen” adlı kitaplarının da bulunduğu 8 kitabı ve yaklaşık 40’a yakın çeviri eseri bulunmaktadır.