Ne kadar çok kişi aynı şeyi soruyor, bazen insan hayret ediyor:)
Kollektif bilinçte iki ortak his var, birincisi, nedensiz bir iç basınç, içiniz içinize dar geliyor.
İkincisi, bazı insanlardan uzaklaşma isteği.
Dışınız içinize dar geliyor.

Bunların yanında, mükemmel Kelebekler filmi tadında, çok ilginç, art arda birbirine bağlıymış gibi bağımsız rüyalar, o rüyalarda bilinçaltınızın mağaralarına saklanmış endişeler, heyecanlar, ya da gizli arzular da var.
Vücudunuzun farklı bölgelerinde -daha çok baş ve ayak ve bacaklar- aniden zuhur eden, ve çok kısa süren sızı, batma, karıncalanma, tutulma, kaşıntı gibi hisler de var.
Nefesiniz rahat değil, kalp ritminiz hızlanabiliyor, ses çıkarıyor, ya da yavaşlıyor.

Zihin karman çorman.
O kadar meşgul ki, o kadar çok detayı planlayıp, o kadar çok mesajı anlamlandırmaya çalışıyor ki, sık sık kısa devre yapıp, saçmalıyor.
Bir sahil kasabasında daha basit bir hayat gitgide daha cazip, ama diğer taraftan, başladıklarınızı sonuca ulaştırmak da istiyorsunuz.

Hepsinin özeti, huzur arayışı.
İç sıkıntınız da -sizi huzursuz edenler zaten hep uzak olsunlar- ve huzur vermeyenlerden uzaklaşma çabanız da bu yüzden.
İyi haber şu, orta vadede huzur geleceği için bu geçici dönem huzursuz.
Daha az iyi haber şu, huzur için sizin de çaba göstermeniz gerek.

Yeni bir dönem gelecek, ve her şey çok daha güzel olacak.
Ama restorasyon süreci de olacak, ve hepimiz bu dönemde, özverili çabalar, ve tutarlı mesailerle sorumluyuz.
Önce ruhunuz bunun planlamasında, sonra ruh çok aktif olduğu zihin olan biteni anlamakta, ve en son, beden de değişime uyum sağlamakta zorlanıyor.

Huzur, sükunet, ve denge için ne biliyorsanız yapın.
Baharın enerjilerini massedin, hazmedin, tadını çıkarın.
Bu geçici bir dönem, ama yorulmadan geçirmek daha da iyi.

Bazen size rağmen gibi zannetseniz bile, bireyler de, dünya da, evren de hep daha iyiye evrilir.
Hep söylediğim gibi, elle gelen hep düğün bayram.

Huzurun geldiği gün, o bireysel ve kitlesel huzur için, elimizden gelenin en iyisini yapmış olmanın, vicdani konforunda buluşalım…

Ali Korkut Keskiner