Bıçakla kesilmiş gibi düne kadarı “eski hayat” ve bugünden sonrası “yeni hayat” olmayacak, öyle sanıyorsanız cidden çuvallarsınız.

Şimdi tarihte hiç olmadığı kadar sık karşılaşacaksınız içinizin karanlıklarını tetikleyen gösteren unsurlarla.

“Senin yüzünden” demek hiç olmadığı kadar bela olacak başınıza ve sorumluluk alamayanlar gerçekten çok çok çok fazla tırmalamak zorunda kalacaklar.

Kimseyi hayatınızda tutmak zorunda değilsiniz, istemiyorsanız kalkın gidin veya o kişiyi gönderin gitsin. İlle de aynamdır, bakarım, anlarım demek zorunda değilsiniz, o aynaya bakmak zorunda bile değilsiniz. “Gösterdiklerine teşekkür diyorum ve BEN yüzümü aydınlığa dönmeyi seçiyorum” deyin, yürüyün, gidin.

Zaten ne yapsanız onlar kendilerini kovmanız için ellerinden geleni yapacaklardır. Ya siz vicdanen “ben elimden geleni yaptım, olmadı” demeyi öğrenecek ve işkenceye son vereceksiniz ya da onlar sizin vicdanınıza çalışmaya devam edip, hileyle, hurdayla hareket edip sizi içinizdeki karanlık içinde tutarak kendi karanlıklarını gözlerden saklayacaklar.

Siz hangisini seçiyorsunuz? Işığınıza yayarak örnek olmayı mı, karanlığınıza mahkum olup acı çekmeyi mi?