Kişi her zaman, bir evre sona erdiğinde bunu bilmelidir. Gerekli olandan daha uzun süre kalmakta ısrar edersek, içinden geçmek zorunda olduğumuz diğer evrelerin mutluluğunu ve anlamını kaybederiz.

Döngüleri sonlandırmak, kapıları kapatmak, bölümleri bitirmek -her ne isim veriyorsak, mühim olan yaşamın sona ermiş anlarını geçmişte bırakmaktır.

Hayatınızda çok önemli ve sağlam olan belli şeylerin neden öylece yok olup gittiğini çözene dek bir adım daha atmayacağınızı kendinize söyleyebilirsiniz. Fakat böyle bir tavır, ilgili herkes için korkunç derecede gerici olacaktır: Ebeveynleriniz, kocanız veya karınız, arkadaşlarınız, çocuklarınız, kız kardeşiniz…

Herkes bölümleri bitiriyor, yeni sayfaları çeviriyor, hayatına devam ediyor olacak ve sizi sıkışıp kalmış görmekten ötürü kötü hissediyor olacaklar.
Olaylar geçer, ve yapabileceğimizin en iyisi onların gerçekten uzaklaşmalarına izin vermektir (Ne kadar acı verici de olsa).

Bu görünen dünyadaki herşey, kalbimizde olup bitenin, görünmeyen dünyanın bir tezahürüdür – ve belirli bazı anıları ortadan kaldırmak, başka anılara da yer açmaktır.

Bırakın gitsinler. Salın onları. Kendinizi onlardan ayırın.

Kimse hayatı işaretlenmiş kartlarla oynamıyor, yani bazen kazanırız bazen de kaybederiz. İlerleyin.
Karşılığında birşey beklemeyin, çabalarınızın takdir görmesini, zekanızın keşfedilmesini, sevginizin anlaşılmasını beklemeyin.

Belli bir kayıptan ötürü ne kadar acı çektiğinizi gösteren aynı programı defalarca izlemek için duygusal televizyonunuzu açıp durmayı bırakın: Bu sizi yalnızca zehirliyor, başka birşey olduğu yok.

Hiçbir şey, sona ermiş aşk ilişkilerini, söz verilmiş fakat başlama zamanı bulunmayan işi, “mükemmel anı” bekleyerek kenara koyulmuş kararları kabul etmemekten daha tehlikeli değildir.

Yeni bir bölüm başlamadan evvel, eskisi bitirilmelidir: kendinize geçmiş olanın asla tekrar dönmeyeceğini anlatın.

O şey veya kişi olmaksızın yaşayabildiğiniz zamanlar vardı – bir alışkanlık, bir ihtiyaç değildir.
Bu kulağa çok kesin gelebilir, zor da olabilir fakat önemlidir.

Döngüleri kapatmak. Gururdan, yetersizlikten veya kibirden değil, yalnızca bu artık hayatınıza uymadığından.

Kapıyı kapatın, kaydı değiştirin, evi temizleyin, tozları silkeleyin.

Olmuş olduğunuz kişi olmayı bırakın, ve şu anda olduğunuz kişiye dönün.

Paulo Coelho (Çeviri: Billur Shanti)