Coronanın ilk günlerinden beri yazılanları çizilenleri takip ediyorum. Ben hemen bir şey yazmak istemedim. Önce içimde demledim. Şimdi de sizinle her zaman olduğu gibi yine kalbimden geçenleri paylaşmak istiyorum.

Matrix’i izlemeyeniniz var mı? (Varsa şu an tam fırsatı ?) Onun sonlarına doğru Ajan, Morpheus’a beni ilk sinemada izlediğim yıllarda bile etkilemiş (ki o zaman şu anki kafamdan çok farklı bir kafadaydım) bir söz söyler. Şu an sözleri tam hatırlamıyorum O yüzden aklımda kaldığı şekliyle yazıyorum. “Siz insanlık, bakteri gibisiniz. Hızla çoğalıyorsunuz ve gittiğiniz her yere de zarar veriyorsunuz, sömürüyorsunuz” tarzı bir cümleydi. Daha uzundu ama bu şekilde özetleyebiliriz. Biz vücudumuza bir bakteri ya da virüs girdiğinde ne yapıyoruz? Ben her tür ilaca karşı olduğum için doğal yollarla onu atmaya çalışıyorum ama çok mecbur kaldığım durumlarda mecburen ilaç da kullanıyorum. Mesela ben antibiyotik içtiğimde ne yapmış oluyorum? İçimdeki zararlı zararsız tüm bakterileri öldürüyorum. Adeta bir habitatı yok ediyorum. Bunu bedenim geri kalanını canlı tutmak için yapıyorum değil mi? Bir çoğumuzun hala algılayamadığı bir şey var. Dünya Ana, Gaia da bir canlı. Sevgi dolu, şefkat dolu bir canlı.  Bizi defalarca uyarmasına rağmen dinlemedik. Doğal yollardan denedi olmadı. Biz 5G’ye, ağaçları kesmeye, suları kirletmeye, ozonu delmeye devam ettik. Şimdi de yine şanslıyız ki “antibiyotik” içmedi henüz. Basit bir soğuk algınlığı ilacı ile bize mesaj yolladı. Ama bu sefer de mesajı almazsak bundan 10 sene sonra “antibiyotik” içerse şaşırmayın.

Tabii ki yukarıdaki metaforik bir anlatım. Ben başıma gelen her şeyde alacağım derse odaklanırım. Bana ne öğretmek için oluyor bu? Gelin Corona’nın muhtemel mesajlarına bir bakalım birlikte:

  • Temizlik şart. Ama bu bir çok insanın şu an paranoyak bir şekilde yaptığı gibi sadece maddi temizlik değil. Tabii ki ellerimiz, yüzümü, evimiz temiz olmalı ama aynı zamanda içsel bir temizlik bu. Arın. Negatif düşünceleri, korkuları bırak.
  • Sosyal izolasyon da bunu destekler nitelikte. Dışa bağımlı olmaktan vazgeç. Bak sana istemediğin kadar çok zaman. Kendini tanı. Sevgiyi, onayı, eğlenceyi dışarıda aramaktan vazgeç. Sen kendi kendine yetebilirsin. Önce kendi içinde mutlu olmalısın, önce kendini sevmelisin ki başkalarına bunları saçabilesin. Tek bağımlı olduğun şey ki aslında bağımlı değil bağlı daha doğru olur yuvan, dünya.
  • Hepiniz eşitsiniz. Ben, zengin, fakir, etnik köken, ırk, din, dil ayrımı yapmam. Hepinize aynı ihtimalle bulaşırım. Milyon dolarlarınızın olmasının benim gözümde hiç bir değeri yok.
  • Ve işte tam da bu sebepten sizin de sadece kendinizi ve sevdiklerinizi değil tüm dünyayı düşünmenizin vakti geldi. Hepiniz birsiniz. Çevrenizde sizin hiç tanımadığınız birine bile bulaşıp size onun vasıtasıyla ulaşabilirim. O yüzden oturup düşünün başkaları için ne yapabilirim diye.
  • Bir bak hayatına ne kadarını oradan oraya koşturarak harap ettin. O tüm zamanını verdiğin işini, onun uğruna yapmaktan keyif aldığın şeylerden nasıl feragat ettiğini düşün. Çalışmanın asıl anlamını yakala.
  • Üretmeden tüketmeye; paradan para kazanmaya çalışmaya, yatırım adını verdiğin her yeri betonarmeye çevirme akımına son ver.
  • Hayatındaki ufak şeyleri problem etmekten vazgeç. Şu an hiç birinin bir anlamı kalmadı değil mi?
  • Şu an yanında olanlara bak. Seni gerçekten seven insanlara. Gerçek dostlarına, ailene. Sevginin gücünü hisset. Şifa sevgide.
  • Korkularınla yüzleş. Korku sadece bağışıklık sistemini çökertip seni bana daha açık hale getirir. Benden korunmanın tek yolu sevgi.
  • Evet ekonominizi batıracağım. Ama değişim için bir şeylerin önce yıkılması gerekir. Böylece siz daha iyisini, daha güzelini kurabilirsiniz.
  • Ben sizleri sarsmaya geldim. Bu sadece ilk uyarı. Uyanın ve doğa ile daha barışık yeni bir dünya kurun. Bu fırsatı size tanıdığım için aslında ileride bana teşekkür edeceksiniz. Ya da belki de şimdiden etmeye başlamak istersiniz ?

Bunlar ilk aklıma gelenler. Sizin de ekleyecekleriniz varsa lütfen paylaşın.

Ek olarak şu dönemde korunmamız gereken birkaç şey daha var. Bunlardan birincisi krizi fırsata çevirmeye çalışan insanlar. Onlar her zaman olacak. Onları iyileştirmek için yapılacak pek bir şey yok muhtemelen. O yüzden uzak durmak lazım. Bir de sisteme korku pompalayanlar. Lütfen her okuduğunuza, her gördüğünüze inanmayın. İstatistikleri de mantık süzgecinizden geçirerek bakın. Korkan arkadaşlarınıza destek olmaya çalışın, onların arkadaşlığını kaybetme pahasına bile olsa. Çünkü sanıldığı gibi sevginin karşıtı nefret değil korkudur. Korkan insan sevemez. Çünkü sürüngen beyni aktiftir. Korkan insan hem virüslere hem de her tür manipülasyona açıktır. Gaia ise sevgi ile beslenir ve sevgi ile iyileşir ancak. Bu dünyadaki her şey bir bütün ve hepimiz frekans yayıyoruz. Yüksek frekans alanına düşük frekanslar giremez. Girse de hissedilmez. Korku düşük frekans yaymanıza neden olur. Sevgi ise en yüksek frekansı. Sizce virüsten korunmak için hangisi daha etkili?

Dışarıdaki virüs yerine içinizdeki virüslere odaklanın hazır bol bol vaktimiz varken. Korku ve kaygılarınızı ne besliyor? Bu korkunun kaynağı ne? Size nasıl hizmet ediyor? İnanın onlarla bir kere yüzleştiğinizde dışarıdan pompalanmaya çalışılan korku sizi hiç mi hiç etkilemez. Yüzleşin, varlıklarını kabul edin ve kucaklayın onları. Böylece içeride kendilerini göstermek için çırpınıp durmaları gerekmez ve dışarıdan beslenmeyi bırakırlar.

Dolaşan o kadar yazı arasında benim yazdıklarımı da okumaya zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Evde yapabileceğimiz tonlarca şey var. Sıkılıyorum demek yerine ve vaktimizin çoğunu sosyal medyada geçirip korku pompalayanların esiri olmak yerine haydi başlayalım ? Bedenimizi hareketsiz bırakmayalım. En az yarım saat beden hareketi. Sevdiklerimize zaman ayıralım. Evet göremiyoruz belki ama teknoloji bugünler için? Evde vakitsizlikten ertelediğimiz işleri yapalım. Kitap okuyalım. Müzik açıp dans edelim. Yazalım, çizelim. Daha aklıma gelmeyen kim bilir neler var şu anda. Ama hepsinden önemlisi kendinize kendinizi tanıma fırsatı verin. Düşünerek, yazarak, meditasyon yaparak ya da size uygun yöntem her ne ise onu uygulayarak.

Sevgi ile ve sağlıkla kalın

İdil Göksel