Yeniçağ insanı ya da çok genel anlatımıyla, kendi aydınlanmasına önem veren ve çevresinde, ülkesinde, dünyada, hatta evrende aydınlanma ile ilgili olan bitene gözünü açan insan acaba nasıl yaşar?… Neyi ne kadar ister ya da ne kadar istemez?…
Budist ye da İsevi rahipler gibi yalnız başına ve birçok şeyden yoksun olarak bir köşeye mi çekilmeli uzun bir sure?.. ya da dervişler gibi dünyevi şeylerden uzak mi yasamalı?.. Karşı cins ile hiçbir şekilde ilişkiye girmemeli mi? Kanaatkar olup elindekiyle mi yetinmeli?.. Varını yoğunu insanlara mı dağıtmalı?.. Para kazanmaya çalışmamalı mı?.. Lüks yaşam yeni çağ insanını bozar mı?.. ya da enerji şifacılığı yapan bir yeni çağ insanı bunu para karşılığı yapıyorsa paragöz mü olmuş olur?…
Bu sorulara herkesin kendince ekleyebileceği daha birçoklarını eklemek ve sayfalarca uzatmak mümkün. Bazıları bunların böyle olması gerektiğini hemen kabul edecektir. Bazıları birkaçına katılacaktır. Bazıları ise kendileri için uygun görmeseler de aydınlanma için bunların olabileceğini düşünebilirler. Bir bölüm ise tümüyle karşı gelebilir.
Peki bugün durum nedir?
Yukarıda sıralanan sorular ve biçimledikleri yasam sekli yanlış değil. Bir kişi aydınlanmaya giden yolu bunlara benzer biçimde yakalayabileceğini düşünüyorsa öyle yasamalı. Ve tarihte birçok kişi bu yolla aydınlanmayı seçmiş ve gerçekten aydınlanmışlardı. Onları asla yargılamamız mümkün değil…
Ama dediğimiz gibi bunlar tarihte yasandı. Yeni çağ düşüncesinin adi gibi birçok şeyi de yeni… Enerjisi yeni, zaman dilimindeki yeri yeni, insanı yeni, dünyası yeni ve yaşam biçimi yeni…
Bu yenilikler içinde artık yargılar bulunmamaktadır.
“Maddiyat maneviyatı bozar”. İşte en önemli yargılardan biri: “Zengin olmayı istemek yanlıştır, asa olan kanaatkarlıktır..”
Bu yargıların kökeninde yatan aslında güvensizlik duygusudur. Kişisel başlayan bu yargı zamanla toplulukları etkileyip toplumsal yargı ye da güvensizlik haline de gelebilir.
Güvensizlik, kendine güvenmemenin temelinde de korku yatar. Neyin korkusu dersiniz?.. Birlikte bulalım…
Soru:
Bir kişi zengin olmak neden istemez?
Örnek Yanıtlar:
1. Zenginliğin manevi şeylerden uzak olduğunu düşünür?
2. Çevresinde çok az zengin ve iyi, yardımsever hatta aydınlanmış insan görmüştür… gibi
İkinci değerlendirme adımı kendi ile ilgilidir:
1. Ben zengin olamam o yeteneğim gücüm yok.
2. Zengin olmak çok iyi eğitim ve çok çalışmayı gerektirir.
Sonuç:
1. Zenginliği kendime layık görmüyorum.
2. Kendime güvenmiyorum.
Bu güvensizlik duygusunun özünde yatan korku ise. Değişmek korkusu. Zengin olursam, param olursa değişirim.
Yeni çağ insanında durum nasıldır?
O kendinin evrensel anlamdaki yerini bilip kendi gücünün farkındadır ye da farkında olma yolundadır. Kendine asla haksizlik etmez, hiç kimseden güçsüz ye da aciz değildir. Kendini her insan kadar dünyanın sahibi ve dünyadaki güzelliklerin sahibi görür. Duyguların, gelişimin, ilerlemenin en güzeline kendini layık gördüğü gibi dünyada insan için olan en güzel şeylere de kendini layık görür. Onun için bir somun ekmek de bir şölen sofrası da dünyanın insan için yarattığı güzelliklerdir ve o hepsine layıktır. O evrenin en sevilen varlıklarından biridir.
Evrenin yaratıcı kaynağının ondan hiçbir şeyi esirgemediğini bilir. O, istemekten korkmaz. O evrensel bütünlük içinde kendi için yaratmaktan korkmaz. O en iyi tatil köylerinde tatil yapmayı istemekten korkmaz. O en iyi arabalara binmek istemenin sakıncası olduğunu düşünmez. En lüks evlerde yasamayı arzulayabilir. O çok para kazanmanın ruhsal bütünlüğünü bozacağını düşünmez. Maddiyatın ruhsal bütünlüğünden güçlü olmadığını bildiği için her çeşit maddi değere sahip olsa da onu etkilemeyeceğini bilir.
Herşeyin en iyisini ister ve bunlara sahip olmayı niyet edebilir. Çünkü insan olarak değerini bilir ve herseyin en iyisine layık olduğunu görür, bunlara doğal olarak sahip olması gerektiğini hisseder ve saf niyetle kendi için her şeyi gerçekleştirebilir.
Bununla birlikte yeni çağ insaninin tüm bunlara yeni bir yaklaşımı da vardır. Bilinen insan tarihindeki varlıklı zengin kişilerden farklı olarak…
Her neye sahip olursa olsun -kendi varlığı da dahil- tüm bunların dünyanın, evrenin bir parçası olduğunu özünde kavramıştır. Kendi gibi sahip olduğu her şeyi evrensel bütünlüğün, evrensel amacın, evrensel gelişim için kendine verilmiş fırsatlar olduğunu iyi bilir.
Yaşamını spiritüel çalışmalarla kazanmayı seçebilir, şifacılık yapıyorsa bunun için para talep edebilir. tüm bunlar onun kişisel secimi ve paraya olan yaklaşımı ile ilgilidir. Parayı kötü bir şey olarak görmez, ama onun etkisi altına da girmez.
Kısacası hiçbir şeyden korkmadığı gibi paradan da zenginlikten de korkmaz. Yoksulların sevildiği kadar zenginlerin de eşit oranda sevildiğini bilir. Yeni çağ enerjisine herkes kadar varlıklı olanların da gereksinimi olduğunu hisseder kimseyi kimseden ayrı tutmaz. özünde tüm insanlığın farklı dersileri seçen ayni ailenin üyeleri olduğunu artık kavramıştır.
Yeni Çağ insani için artık herselin yeni olduğunu fark etmek, eski enerjilerden, eski kalıplardan, eski yargılardan kurtulmak yenilik olacaktır.
Ve yeni ancak yeninin gücünü hissederek yaşanabilir.