Şimdi kendin için yanıp tutuşmaya, kendine hasretle kavuşmaya, kendi cennetine ulaşmaya, kendi zihninin ve bedeninin sınırlarını aşıp “ben her yerdeyim” demeye hazır mısın ? Hadi şimdi seçim yap ve katıl kervana, Gün Aydın olsun.
Kenan Rıfai der ki;
Esasında aşk, aşık ve maşuk diye ayrılıklar yoktur, bunlar tek bir şeyi ifade eder. Maşuk , aşığın aynası, aşk ise her ikisinin toplamıdır. Aynaya bakan kimsenin orada gördüğü nasıl kendisi ise aşıkın da maşukuna çekilmesi ve tutkunluğu yine kendi suretine tutkunluğudur.
Aşk her şeyin, zikrin ve ibadetin de fevkindedir. İbadet de aşksız olursa bir işe yaramaz, cemali görerek aşkla yapılan ibadetle, Allah’ın emri diye yapılan ibadet arasında ne azim fark vardır.
Kendi hakkında istediğin hayrı, güzelliği, gönül zevkini, aşkı ve nuru başkaları için de iste ki tam aşık olasın. Zevkini, aşkını , varlığını bezlet; çünki aşkın kemali bezletmektir. Sen de yalnız kendin için değil alem için olmalısın. Odunun gürültü patırtıdan sonra kor haline gelmesi nasıl latif ise, aşıkın da iptidai halinden geçerek sükuna ermesi ve kendini beşeriyetin hizmetine vermesi zevk ve gayedir.
Aşkı olmayanın huzur ve safası da olmaz, safa bulmuş insan bütün mevcudatta Hakk’ı gören insandır. Aşk, akıl gözünün dürbünüdür, ileriyi gören bir mercektir, aşkla kuvvetlenmiş bir göz için varılamayan hiçbir güzellik yoktur.”