Çetin Altan üstada göre, doğu toplumlarında herkes değerli olmakla, önemli olmak arasında sıkışır.

Çünkü çocuklarımızı yetiştirirken, onlara değerli ve mutlu olmayı değil, önemli ve başarılı olmayı öğretiriz.

Bizi de öyle yetiştirdiler, biz de öyle yetiştiriyoruz, yerel kültür böyle.

Bu coğrafyada ve hakim kültürde, yöneten sınıf ve grupta olanların mutlu olduğu zannı var.

Yöneten sınıfa dahil olmak için de eğitimin şart olduğu zannı.

Bu kalıplar ülkemizde de hala mevcut.

Yeni ebeveynler bunu değiştirme çabasında.

Gerçi onlar da değer ve değerler konusunda vizyonsuz, ama aşamadır, adımdır.

Dilerim öyle olsun.

Bizden sonrakiler önemli ve başarılı olmayı değil, değerli ve mutlu olmayı önemsesinler…

Ama…

Biz, değersizlik kalıplarıyla yetiştirilenler, sürekli eleştirilenler, bazı seçimleri nedeniyle mutlu olmayı hak etmediğini düşünüp kendilerine cezalar verenler, özgürlükten saçmalayacakları zannıyla korkanlar, evrendeki anlamlarını keşfedemeyenler, sevgi ve şefkat için eğilip bükülenler, sığmadıkları zırhların eziyetini kabul edenler, hayatı sadece sınav zannedenler, ve ebeveynleri tarafından hiç bir zaman yeterli olmadığı öğretilenler, biz ne zaman değerli olduğumuzu öğreneceğiz?

Ne zaman, önemli olmaktan değerli olma vizyonuna geçip, başta anne babalarımız olmak üzere, kimsenin saygı ya da sevgisini kazanmak için değil, kendimize sevgimizi arttırmak için yaşamayı öğreneceğiz?

Önemli olma çabasını terk ettiğimizde…

Bu kadar kolay ve basit.

Önemli olma çabasını terk etmenin değerinde buluşalım…

Ali Korkut Keskiner