TRT2’de yayınlanan ve de youtube’dan takip ettiğim “Anadolu Arkeolojisi” programında çok güzel bilgiler veriliyor.

Mesela antik şehir adlarında “SS” veya “ND” var ise, bu onun Anadolu halkları tarafından kurulduğunu gösteriyormuş. Mesela TermeSSos, SagalaSSos, EpheSSos veya ArykaNDa. Bu takılar Anadolu’nun kadim halkı Luviler’in dillerinden gelmeymiş.

Bu çok değerli bir bilgi. Çünkü hem bizim resmi tarihimiz, hem de dış ülkeler 1071 öncesini yok sayıyorlar. Bu durumda da siz Türkler, göçebe istilacı bir kavimsiniz, bu topraklara geldiniz çöktünüz muhabbeti yapılıyor. Daha da beteri dedim ya resmi tarihimiz de böyle işliyor. Hatta kendi zihinlerimizde de bu antik şehirlere “Greek” yani Yunan şehirleri diyoruz. Halbuki biz Anadolular bu topraklarda binlerce yıldır varız. Elbette buralara göç etmiş atalarımız da var. Fakat buradaki atalarımızla, göç edenler hercürmerc olmuşuz. Bu karışım damarlarımızda akıyor.

Luviler yani “Işık İnsanları” da bizlerin Anadolu’daki kökleri. Öyle uzayda veya spiritüel kanallarda “Işık işçisi” falan kavramlarına takılmaya gerek yok, benim atalarım “Işık İnsanları” yahu!

Bunun farkında olmadığımızda da işte oradan buradan gelen “spiritüel” etiketlerin peşinde koşuyoruz veya Anadolu kültüründeki hemen her şeyi sahiplenen komşumuza kendi mirasımızı peşkaş çekiyoruz veya daha daha beteri bilinçdışımızda “Nasılsa bizim değildi” diyerek bu güzelim rahmi talan ediyoruz

Talan edilen kendi mirasımız, kendi kaynağımız, kendimiziz…

Fakat önce bilinçte başlar bu hareket! Bu sebeple tarihimizi bilmek önemli. Kökenlerimizi bilmek önemli! Damarlarımızda olanı bilmek önemli!

Selam olsun bu toprakların Işık İnsanları’na… Atalarımıza… Anadolu’yu her daim savunmuş ve kaynaklarını korumuş olanlara… Mirasının değerini bilenlere!… Mirasını koruyanlara…

Not: Peki diyeceksiniz ki madem öyle, neden bu antik kentlerdeki yazıtlar Yunanca. Anadolu binlerce yıldır sürekli istila altında olmuş bir yer. Romalılar’ın istilası esnasında Anadolu’da kullanılan resmi dil Antik Yunanca imiş. Fakat Antik Yunanca’nın günümüzdeki ile ilgisi yok. Milet’te doğmuş bir dil. Milet nerede? Aydın’da… Yani yine Anadolu.

Hasan 'Sonsuz' Çeliktaş

18 Kasım 1976'da Mersin'de doğdu. Toros Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'ne girdi. Fakültesini çok sevdiğinden mezuniyeti sonrasında oradan ayrılamadı ve asistan kadrosunda eğitim hayatına devam etti. 2005'te ise İzmir'e yerleşti. 2001 yılında "Sonsuzlukotesi" mail grubunu kurmasıyla başlayan yazarlık hayatı, önce 2002'de sonsuzlukotesi.com'u, daha sonra da 2004'de derKi.com'u kurmasıyla devam etti. Bir yandan da Cosmopolitan, Esquire, Yeni Aktüel, Zodiac, Akşam Brunch gibi dergilerde ve Akşam Gazetesi'nde serbest yazar olarak yazıları yayınlandı. 2011'de ise Anadolu topraklarından doğup Amazon.com'da yayınlanan ilk Türk Spiritüel dergisi "The Wise"ı oluşturdu. Halen yazmaya devam ediyor. Duru Sonsuz ile Özün Dünya'nın babası sıfatıyla onlara rehberlik yapmaya çalışıyor...