Geçenlerde bir yakınımı doktora götürdüm. Üşütmüş ama bir semptom var ise düşüncesi onu üç yapıyor. Arabada yanımda iken daha hastalık enerjisi sarmaya başladı. Hissediyorum enerji alanında. Bu bir düşünce esasında ama etkiledi işte o anda. Nitekim hiçbir şeyim yokken birden öksürmeye başladım. Derken şunu fark ettim, benim sağlık bilinci tahtımda özellikle de ebeveynlerimden gelen inanışlar oturuyordu. Çocukluktan beri duya işlene bu inanışlar orayı ele geçirmişti ve başkalarının hiç sorun yaşamadığı nice durumda kolayca hasta olabiliyordum.
Dedim ki o an, tamam fark ettin de yerine neyi koyacaksın. “Sağlığınız için şunu yapın, bunu yapın.” diyen binlerce akıl otoritesini mi? Hayır! Akıl otoriteleri mevki ve takipçi peşinde olabiliyor. Bu değil!
O vakit varoluşun en yüksek sağlık bilinci oraya geçse de neye ihtiyacımız varsa o anda hem bedenimiz hem de gerçekten bizin hayrını düşünenlerden dillense o ne güzel olur diye geçti içimden ve böyle içeride bir taht devir teslimi yaptım sembolik olarak.
Ardından iş, kariyer, para, çevre ilişkileri gibi diğer konulara da bakınca oralarda da kısıtlı aklın daha yücesine ilerlemeye izin vermediği ve mevkiyi korumaya çalıştığı ve onarılması gereken noktalar olduğunu fark ettim. O konularda da birer birer devir teslim yapılacak inşallah ki ancak bu şekilde olabilecek en yüksek deneyimlere açılabilelim.
Yoksa anne baba, teyze hala amca, üst komşu, TV’deki doktor, instagramdaki akıl verici vb. arasında dönüp dolaşacağız da ne kendimize ne çevremize bir katkımız olamayacak.
Şimdi teker teker ana konularımızı gözden geçirme ve oradaki tahtlarda oturan kısıtlı aklı yerinden kaldırıp, yerine en yüksek bilinci oturtma vakti.
Her ne kadar biz de tanımasak da o bilinci, hele bir yapalım o hareketi ve teslim olalım da ona, bakalım ondan neler akacak…