İlhan bey’in yanıma geldiğinde oldukça üzgün görünüyordu. Gözleri şişmiş, yorgun bir yüz ifadesi, çökmüş omuzlar…Size bir şey sormak istiyorum dediğinde şaşırmıştım çünkü kendisini çok tanımıyordum.Kalabalığın içinden tenha bir yere çekildik.Kendisini toparlayıp söze başladığında derin bir oh çektim.Bana anlatmak istediğini dün gece gördüğü bir rüyaydı.Rahatlamamın sebebi o kadar kötü görünüyordu ki sanki yas tutar gibiydi.

 

Rüyasını bitirdiğinde , ona gülümseyerek: “Lütfen bu güzel rüya için teşekkür et.” dedim.

 

Yüzüme bakıp, “teşekkür mü? Gecenin bir yarısı yatağımdan fırlayarak kalktım. Saatlerdir bu kabus dolu rüyayı düşünüyorum. Halime bir bakın!”

 

Nedense insanlar gördükleri rüyayı hep olumsuza çekme eğilimindeler. Belki de bu onların uyanık yaşamındaki seçimlerine de ışık tutuyor! O kadar ki rüyalarımızdan, hayallerimizden korkar hale geliyoruz. Oysa rüyaların bizim korkularımızla vakit kaybetmeye hiç niyetleri yok. Ruhumuzun kendine yaptığı yolculuğu biran önce gerçekleştirmek için çocuksu bir telaş içinde. Bizim içimize açılan kapının anahtarları olan rüyalara bir armağan olarak baksak kim bilir? Bizi ne armağanlar bekliyor olacak. Uzun yıllardır rüyalarıyla yol’unu bulmuş ve bu armağanları toplamış olan biri olarak söylemek istiyorum ki gördüğümüz tüm rüyalar bizim için ve daha da yüksek planda bir anlam taşımakta.

 

İlhan Bey’e rüyasında “Ellerinde ki çöplerden ne zaman kurtulacaksın ? diye sorulmuş, gülümseyerek o’na baktım ve “çöplerinden kurtulmak ister misin?“dedim. Rahat bir yere geçip gözlerini kapatmasını söyledim. Birlikte rüyanın içindeydik.

 

Rüyasında yanında bir kadınla birlikte el ele tutuşmuş. Bir binaya doğru yürüyorlar. Binaya yaklaştıkça korkusu artıyor. Çünkü binadan birinin ölüm haberi gelecekmiş. Kim olabilir diye düşünürken sevdiklerini geçirmiş zihninden; annem, babam, kardeşim… Binaya yaklaşıp belli bir mesafede durup haberi beklemeye başlamış. Kalbinin neredeyse duracağını hissetmiş.Tüm bedenini korku sarmış. Bu arada arkadan bir ses duymuş, ”ellerindeki çöplerden ne zaman kurtulacaksın“ diye soran. Arkasını dönüp baktığında kimse yokmuş. Sıçrayarak uyanmış.ve o saatten beri bir yakının ölüm haberini bekliyor!

 

Rüyanın içinde birlikte binaya doğru ilerken ona çöplerinden kurtulmak ister misin? diye sordum. Bir süre inatlaştıktan sonra; “ben çevre dostuyum yere atamam” dedi. Renkli büyük bir çöp kovası yarattık ve ellerindeki tüm yükü oraya bıraktı. Beden dilinden, aldığı nefesten rahatladığını hissettim.”Şimdi nasılsın? “diye sordum; “Oldukça iyi.Ama hala tedirginim gelecek haber beni korkutuyor” dedi.

 

Birlikte beklemeye başladık.Bir süre sonra bana kapıdan birinin çıktığını söyledi. Nasıl göründüğünü sordum; “yorgun “dedi;

 

– Bana yaklaşıyor. Yaklaştıkça sanki duruşu, yüz ifadesi değişiyor. Gençleşiyor. O yorgun ifade silinmeye başladı. Yanıma geldi. Bana gülümsedi. Birbirimize sarıldık. Sanki onu yıllardır tanıyorum. İçimde sevinç var. Korkum tamamen geçti.

 

– Harika! şimdi sana bir şey veriyor, nedir o?

 

– Bir kağıt üzerinde yazı var.’Güven’

 

– Harika şimdi yavaşça gözlerini açmanı istiyorum.

 

Rehber rüyaların özelliklerinden biri de duyduğumuz ilahi seslerdir. Bize mesajı çok net verir, İlhan Bey’in rüyasında olduğu gibi. Rüyadaki belirgin duygu: korku, kaybetme korkusu; çöpler, bu korkulara işaret ediyor ve kendisiyle ilgili önemli bir soruna; yaşamı boyunca ne kendine, ne de karşısındaki kişilere güvenmemiş. Bu yüzden sağlıklı ilişkilerde kuramamış ne sevgi anlamında, ne de iş hayatında. Uzun zamandır yaşamıyla ilgili sorular soruyormuş. Bu kısır döngüler sonucu çoğu geceleri uykusuz geçirmeye, hatta bir süredir de hiç sevmediği halde içmeye başlamış.

 

Birlikte rüyası üzerine konuşurken artık gözlerinin içi gülüyordu. En güzel tarafı “iyi ki bu rüyayı gördüm.Harika bir deneyimdi.kendimi çok rahat hissediyorum.”demesiydi.

 

Rüyasının yorumunu ona yapabilirdim, ama burada net bir mesaj vardı: Çöplerinden kurtulmak istemek tamamen onun seçimi olmalıydı ve bunu başardığında korkusuyla yüzleşmiş aslında korkulacak bir şey olmadığını görmesini sağlamıştım. Bu, onun içindeki devinimler için çok daha etkileyici bir yol oldu. Kendi yaşamının sorumluluğunu alarak…

 

Rüyasında binadan çıkan adamın kim olduğunu sorduğunda; ona, o senin yüksek benliğin, içindeki bilen tarafın dedim.

 

– Peki niye çöpleri o atmadı? Neden o kadar yorgun görünüyordu?

 

– Yorgun görünüyordu, çünkü sen yıllardır korkuların, yüklerin altında kendin olmadın. Yorgun görünüyordu, çünkü sen kendin (kendiniz) için iyi olanı seçmemiştin. Yorgun görünüyordu, çünkü herkes kendi yaşamının kahramanı olduğunda başarıya ulaşır. Çöpleri senin yerine atamazdı, bunu sen yapmalıydın. Bunu da başardın. Bundan sonra bir rüya gördüğünde bunun bir rüya olduğunu bil. Korktuğun şeyin üzerine git. Uyandığında onu uyanık yaşama taşımamış olacaksın. O rüyanın sadece olumlu yansımaları olacak, şimdi olduğu gibi.

 

– Elini tuttuğum kadın onu merak ediyorum

 

– Sanırım yakında tanışacaksın. Senin sağ tarafında duruyordu, yani geleceğinde. Kendi korkunla yüzleştin ve onu temizledin. İhtiyacın olan güvene sahipsin. Şimdi artık sağlıklı bir hayat, sevgi dolu bir ilişkiye açıksın.

 

İlerleyen günlerde İlhan Bey bambaşka biri oldu. Daha konuşkan, daha sevecen. Birkaç rüya daha gördü geleceğiyle ilgili güzel mesajlar taşıyan. Artık rüyalarından korkmuyor. Tam tersi onda bu gelişmeyi sağlayan rüyayı hatırladıkça bilen tarafına teşekkür ediyor.

 

Rüyalarınızı hatırlayarak uyandığınız sabahlar için şükredin ve kendinize sorun

 

“Hangi rüyama uyanmak için buradayım?..”

Işık Elçi Günseli