“Dünyayı güzellik kurtaracak” zamanlarındayız.
Bütün dünyada, güzellik tehdit altında.
Ülkemizde, biraz da ülke kaderi nedeniyle, bunu bütün dünyadan daha önce yaşamaya başladık.
Ama her yerde, sevgisiz yöneticilerin kaşları çatık, sözleri keskin, bakışları gaddar, tavırları nobran, ve ne yazık ki, çirkinler.
Güzellik göreceli derler.
Şeklen öyledir, farklı mekan, zaman ve kültürlerde, estetiğin farklı normları olabilir.
Notalar da, fırça darbeleri de, dış cephe süslemeleri de, heykellerin biçimleri de, ve bildiğimiz bütün diğer armoniler de, zaman ve mekanda en güzel hallerini yaşamış olabilirler.
Ama şiir farklıdır.
Mutluluğun resmi, ya da müziği değişir.
Ama sözcükleri değişmez.
Ve öyle bir dönemdeyiz ki, mutluluğa ve güzelliğe övgü de zor, ve ayrıca baskı ve otosansürler nedeniyle, içimizden de gelmiyor.
İki seçeneğimiz var.
Ya konjonktürün geçiciliğine güvenip, mutluluğa ve neşeye yeniden övgüler sunabileceğimiz günleri bekleyeceğiz, ki bugünler muhakkak bitecek, ve o günler gelecek.
Ya da, o günlerin gelişini, davet ederek hızlandıracağız.
Sanat ve neşe, düşünce ve inanç özgürlüğü olmadan, güzellik yaşayamıyor.
Bugün, bütün dünyada neşe, sanat, ve özgürlük baskı altında, ve güzellik can çekişiyor.
Sosyal medya bir kabus, herkes öfkeli, ötekileştirici, özgünlük ve özgürlük düşmanı, herkes güzelliğe karşı.
Hayvanların sevgi ve şefkat gösterdiği videolarda güzellik teneffüsüne çalışıyoruz.
Güzelliği canlandırmak, ve hayatlarımızı ve dünyayı yeniden güzelleştirmek için çaba göstermemiz lazım.
Bugünlerin bittiği o günde de bu lazım, o günün gelmesini hızlandırmak için de bu lazım.
O yüzden mahalle ya da devlet baskısıyla kurduğumuz otosansürleri aşalım.
Sevgisiz, neşesiz, sanatsız, ve özgürlük düşmanı yöneticilere rağmen, güzelliği soldurma çabalarına rağmen, biz sevgiye, neşeye, sanata, özgürlüğe ve aslında güzelliğe, övgüler dizip, övgüler düzelim.
Dünyayı güzellik kurtaracak, ve bütün insanları ve insanlığı sevmekte bitecek her şey.
Güzellikte buluşalım…