Bu gezegende 5 duyu organıyla seçilebilen en zeki türüm. Et de yerim, ot da, hatta çok aç kalırsam ve gözüm dönerse kendi türümü bile yiyebilme potansiyelim vardır benim… Müthiş yaratıcıyım, aynı zamanda müthiş yıkıcıyım da… Yaparım da yıkarım da… Öyle bir türüm ki ben, Evrenin yaradılışının sırrına vakıf olabilirim amma galaksinin en cahili olup, vahşetin her türlüsünü de sergileyebilirim aynı zamanda… Kendimi öyle bir bilirim ki tüm evrene ışık olurum da kendimi bilmezliğimden gücüm olsa tüm evreni bile yok edebilirim… Sosyal bir canlıyım, topluluklar halinde yaşayamayı severim, ama topluluk içinde yalnız hissederim sıklıkla… Hatta bazen ruhum bozulur da o topluluğu yok edebiirim de icabında…
Bu kadar iki uçlu bir varlığım işte.. Bir an çok mutlu, ertesi an depresyonun dibinde… Kimi zaman çok sevgi dolu, kimi zaman hiddetin pençesinde… Gözlerim şefkat ile de bakar, kanlı kanlı da… En iyi olmak için başkasının üzerine basarım da, kimi zaman da düşeni yerden kaldırırım icabında…
Baştan aşağı kontrastlı bir varlığım ben. Bu yüzden bir yanım siyah, bir yanım beyazdır benim… Ne her zaman beyaz olurum, ne de her zaman siyah… İnandıklarım uğruna koca koca tapınaklar dikerim de, aynı inançlarım uğruna milyonları ölüme gönderebilirim…
Böyle bir canlıyım ben işte…
Ben bir insanım!
Ve tek emelim kendi olanımla barışmaktır benim…