“Tutulmada ne yapalım?” soruları var.
Bunlara çok gülüyorum.
Tam Türk tipi spiritüel yaklaşım.
Son dakikacı, medet ummacı, acz içinde mucize beklentili, bedavacı ve fırsatçı.
Ama eğlenceli.

Bugüne kadar gerekenleri yapmayanlar, o bir kaç saatte ikramiye çıkacak, ve hayatları değişecek diye umuyorlar.
Diğer sorunlara yaklaşımları da böyle, o yüzden yadırgamıyorum.
Gelen fırtınadan, daha güçlü şemsiyeler edinerek korunmak ve kurtulmak isteyenler de var, ama tersi de var.
Sihirli değnek bu kez astrolojik etkilerden gelecek, gökten hediyeler yağacak, mesir macunu bekleyenler gibi, şemsiyeleri ters açıp, çok alalım filan.

Sistem böyle çalışmaz.
İnsanı aydınlatan bininci meditasyondur, ve elbette ve ne yazık ki 999 taneden sonra gelir.
Özel enerjili günler vardır, mevsim dönüşleri, ya da bazı özel tarihlerde, kozmos bize bazı özel frekanslar da gönderir.
Tutulmalar da kesinlikle önemlidir, ve önemsenmelidir.

Çünkü tutulmalar, eskiden oynadığımız kurmalı arabalar gibidir.
Tekerlekleri geriye doğru bir kaç kez götürür, sonra arabayı bırakırsınız.
Tutulma, arabanın hareketsiz kaldığı o andır.
Araba birden fırlar, bazen hiç beklemediğiniz bir yönde hızla ilerler, bazen beklemediğiniz bir yere çarpar.

Eğer öncesinde, arabayı iyice tanımadıysanız, gerektiği kadar geriye götürerek kurmadıysanız, yönünü iyi hesaplamadıysanız, son anda yapacaklarınızın pek bir faydası olmaz.
O yüzden kolaycılık peşinde olanların, üzgünüm, yine beleş çabaları boş çıkacak.
Şemsiye ters de, düz de olsa anlamsız.

Yok, gerekenleri yaptıysanız, geçmişle hesaplaşıp arındıysanız, ya da o çaba içindeyseniz, durum farklı.
Ay tutulmalarında bilinçaltı, güneş tutulmalarında bilinç, artık değişime hazırdır.
Çünkü eğer önceden hazırlık varsa ay tutulmaları soyut, derin ve dişili, ve güneş tutulmaları somut, etkin ve erili destekler.

Yine de kalbim hep yumuşak, cevap vereyim.
Öyle ya da böyle, o saatlerde içinize dönün.
Gelen dişil teneffüsün, hep ihmal ettiğimiz dişil yönümüzü yüceltmesine, bu sayede bulduğumuz o anlık dengenin, bilinçaltımızdaki soru ve sorunları tetikleyip, sorgulamamızı sağlamasına izin verin.
Bu hareket ve bereket dileme zamanı değil, hareket ve bereketi engelleyenleri fark etme zamanı.

Hareket ve berekette buluşalım…

Ali Korkut Keskiner