Bizler 50 bin yıldır çok önemli bir gerçeğin içinden geçiyoruz. Kimimiz erkek kimimiz de kadın olarak birçok yaşamlardan geçtik. Şimdiye baktığımızda karşımızda cinsel içerikli bir dünyanın içine hapsolmuş vaziyette; dişil kapatılmış, erkek egemen bir evrenin sözde “mağdurları” olarak; kendi öz benliğimiz örtülmüş bir halde, hipnoza sokulmuş vaziyetteyiz. Maskülen olarak ele alacağımız M harfi zaten çoktan tüm kadınları ve erkekleri dengesiz bir enerj ile yönetmektedir.
Peki neden hipnozdayız? Uyumak neden bu kadar hepimiz için kolaylık sağlıyor? Cevap basit: Kendi değersizliğimiz. Elbette bununla da baş edemediğimiz için kendi kendimizi hipnoza sokarak yine kendimizden kaçıyoruz.
Son zamanlarda sürekli bir a.m.k durumu yaşıyoruz. Amaçlı hareket eden maskülen enerjinin korku salma eyleminin içindeyiz. Sen yoksa bu a.m.k’yı başka bir anlamıyla mı değerlendiriyorsun? Umarım öyle değildir, zira senin anladığın anlamıyla buna zaten toplum olarak sürekli izin verdiğimizi hemen hatırlatırım. Ayrıca başlık çok ilgini çektiği için de bu yazıya çekildiğini unutma! Seni kurban rolüne sokan bu sihirli kelimeyi zaten ezelden beri çok sevmedin mi? İki lafın arasında umarsızca sarf etmedin mi?
Dengesiz bir cinselliğin (eril-dişil dengesizliği) dibine vurmuş dünyanın düşük enerjisini fark edemediğimiz için amaçlı ve maksatlı bir şekilde sindirildiğimiz de; her an dış dünyanın diktatör enerjisinin hipnozuna girmedin mi? Peki, bu amaçlı maskülen korku eylemine senden başka kim izin veriyor? Bunun sorumluluğunu başkalarına atarak daha fazla kurban sendromuna bağımlılık geliştirdiğini ne zaman fark edeceksin?
“Bu yazıları yazıyorsunuz da ne oluyor? Eyleme geçin!” diyerek delikten bakanlara söyleyeceğim şey: Sen bunu bile yapmıyorsun ve köşende oturmuş, kim ne yapmış, ne yazmış diye gözetliyorsun, ki burada şimdi bu yazıyı fark ediyorsun. Keşke sadece fark etmekle kalmasan da bunun bilincinin değişimiyle ilgili olduğunu fark etsen dünyan ne kadar güzel olurdu.
Bilinç değişecek anlıyor musun? Cumhurbaşkanı değil. Başbakan değil. Millet değişecek. Anlıyor musun? Bunu o kadar isteksizce iteliyorsun ve bilinç değişecek dediğimiz anda bunu o kadar hiçe sayıyorsun ki; zaten seni asıl buradan yakaladıklarını asla fark etmiyorsun. Sen değişeceksin. Korkuyor musun bu lafı duymaktan?
Sen izin verdikçe zaten sistem senin bilincine tecavüz edileceğini çoktan fark etmiş. Korkuyu saldıkça bu zaten senin sonunu getirecek, seni etkisiz eleman yapacak kadar basit hale geliyor. Bunu gerçekten çok basitçe yapıyor. Hiç zorlamadan. Basitçe. Bak ne kadar tekrar ettim kelimeyi: Basitçe…
Kendinin içinden çıkan dünyanın içinde yaşayan mağdur çocuk! İşte bu tam da amaçlı ve maksatlı korku durumudur. Bu kim tarafından yayılıyor? Tabii ki kendinin cahil veçhesiyle yine kendin tarafından. Sen izin verdiğin için.
Bu kadar sahtecilik ve mağdurculuk oyununun içinde kalmak için sarf edilen bu çaba yerine millet olarak değersizliğimize bakabilsek tüm oyunların sonunu getireceğiz.
O zaman A. M. K. = “Artık Masallara Kanma” diyerek senin bildiğin anlamdan, bu kelimeyi bu sefer de azıcık terfi ettirebilirsen, bilincinin bu yazının sonunda bile değişeceğini anlayabilirsin. Yorumladığın şey senin realitendir. Sorumluluk sana ait…
Bilinç! A M K: BİLİNÇ! DEĞİŞTİR ARTIK! ÇIK ŞU HİPNOZDAN VE UYAN!