Benim içim alev alev
Senin için alev alev
Yanıyoruz birlikte
Vuslata az kaldı sadece arada var bir perde
Sabretmek zor ey sevgili
Kokun geliyor ya, biliyor kalp O, perdenin ötesinde…
Düşünmek değil bu, anlatmak haykırmak hiç değil,
İçten içe tutuşmuşsun işte, ta ayak parmağından tepene,
Her yer alev alev ey Yâr,
Dinmiyor da bir türlü
Kavuşmak ister Yâr Yârenine…
Aşk dört kişiliktir derler bilenler,
Benim eril dişilim ile senin eril dişilin,
Dünyadaki eril bakar erir senin gözlerinde de…
İçeridekiler de bu sefer kavuşmak için tutuştular bir kere…
Kalksın şu perde de dört karışsın ikiye iki bire bir de hiçliğe hepliğe…
Aşıklar boşuna yanmamışlar ezelden ebede,
Gözyaşı dökmemişler boş yere,
O aşk ki kavuşturur seveni sevilene,
Buldum artık arayış bitti diyerek sarılır sevgililer birbirine elele…
Dil lâl olur derler de lâl nedir bilmezmiş dil de,
Lâl olunca anlarmış hangisi lâl hangisi kâl,
Bensiz gitme istemem dermiş gözyaşları eşliğinde de,
Eller uzanırmış tutsun diye artık sevgiliye…
Vuslat Vakti geldiyse eğer ey Yâr,
Kavuşmanın vakti ise o sevgiliye,
Tutmasın bizi kimse atlayalım birbirimizdeki ateşe,
Ateş karışsın ateşe, küller karışsın küllere…
Sonsuz…