Tarihleri çok iyi hatırlayamam ama olaylar hiç aklımdan çıkmaz.Bu gruptaki arkadaşlarımın çoğunun UFO denen ve dünya dışımı yoksa dünyadan gelenmi olduğunu hala anlayamadığımız ışık veya cisimleri (şeyleri) gördüğü anlaşılıyor. Diğer UFO gördüğünü yazan arkadaşlarımızn yazdıklarında ve benim yaşadıklarımda ortak noktalar görüyorum.
Bence Kıyametin nasıl kopacağı konusunu bir yere bırakıp gördüğümüz ve başka insanların bizi anlattığımız anda Anormal (deli,arayış içindeki insan,saf,krz,vb.) gibi gördükleri olaylarımızı birbirimize yazıp ortak bir özellik bulmak olsun.
İzninizle ve okumak isterseniz ben de sizlere kendi gözlemimi anlatmak istiyorum:
Sanırım 1994 yılının Ağustos-Eylül ayları arasında (tarihleri çok net hatırlıyamıyorum) Bursa-Karacabey-Kurşunlu Köyündeki yazlığımızın balkonunda oturuyorduk (Annemle birlikte) Evimizin önü denize bakıyor ve görüntüyü engelliyecek bir unsur yok.
Marmaranın çok geniş bir kısmını u***** çizgisine kadar görebiliyorsunuz. Gece en büyük zevkim gökyüzünü seyretmektir.Tam karşımızda Silivri olması lazım o kısımdan inen ve kalkan uçakların ışıklarını seyrediyorduk.Hepsi mavi – kırmızı yanıp sönen ışıklar.
Bir an çok parlak ve kavuniçi yada portakal rengi bir ışık dikkatimi çekti.Bunu anneme de gösterdim.Bana uçaktır dedi.Ama ışık hareket ediyor sonra da asılı gibi durabiliyor, hatta aşağı ve yukarı doğru keskin hareketler yapabiliyordu.
Bu ışığı epey bir zaman (günlerce ) izledim. Diğer uçak ışıklarında çok farklıydı.Hiç sönmeyen ve titremeyen bir ışıktı. Genelde gözleğim zaman dilimi gece saat 22 den sonrasıydı.
Bir gece bu ışık tekrar ortaay çıktı çıkış istikameti hep aynı yerdi.bana göre kuzey batı istikameti.Yine o mükemmel manevralarını yapıyor, sanki deniz yüzeyine ışık tutuyor veya denizden oraya doğru su yükseliyor gibi görünüyordu.Sonr ahereketlendi.Bir uçaktan yavaş hareket ediyordu (helikopter hızı gibi). Işık birden büyümeye başladı.Tabi ki bendeki ve annemdeki heyecan da artmaya başladı. Uzaktayken ufuk cizgisinin üzerinde olan ışık bize yaklaştıkça alçalmaya başlamıştı. Öyleki bizim bulunduğumuz yere 500 metre kaldığını tahmin ediyorum.
Işığın denize yakın olduğunu denizin üzerine düşek akisinden anladım.Tıpkı güneş batarken oluşan ışık yolu gibiydi ve çok büyük boyutlara ulaşmıştı.Ben bunun gece uçuşu yapan bir helikopter olacağı kanısındaydım.
Kendi kendime : “yok canım UFO olamaz . Bula bula beni mi bulacak ” diye söylenirken Bandırma tarafından “FANTOM” olduğunu düşündüğüm etrafında bir ufodan daha fazla ışık sacan sesten hızlı bir savaş uçağı bu ışığın üzerine doğru pike yaptı. Işık bir -iki saniye içinde “İmralı adası” nın üzerine gtti ve orada bir lamba gibi bir süre asılı kaldı. Uçak ona yetişebilmek için adeta yırtınıyor gibi gözüküyordu.Uçak bizden epey uzaklaştığında ancak uzaktan gelen sesi gürleyerek üzerimizden geçti. Bundan sonra ışık yukarı doğru zıplayıp gökyüzünde çok ani bir şekilde kayboldu.
Ertesi gün “donanmanın” 6 adet savaş gemisi bulunduğumuz köye geldi ve ilk defa kıyıya çıktılar.Ne aradıklarını sorduğumuzda ” köyünüz hoşumuza gitti bir bakalım dedik” gibi (bence kaçamak) cevap verdiler. Ellerindesaklamaya çalıştıkları bazı aletler (cihazlar) vardı. O gece saat 22 den itibaren ışığın görüldüğü ve tam olarak durakladığı noktalarda dizildiler.Takriben saat 24 e kadar durdular ve bir araya toplanarak “İstanbul” istikametine doğru gözden kayboldular.
Aradan belki yarım saat geçmişti ki tam önümüzde normalde gömeye alıştığımız dolunay büyüklüğünün 4-5 katı büyüklüğünde parlak yeşil renkli top şeklinde ve etrafından elektrik kıvılcımları çıkaran bir cisim belirdi ve yavaşça denize gömülüp gözden kayboldu.
Bu olayın çeşitli ve ilgili devlet kurumlarınca kayıtlara geçtiğine inanıyorum. Bu ışık hala görünmeye devam ediyor ve yakın zamanlarda deniz üzerinde kilometrelerce alanı aydınlatan ışık patlamaları diğer insanlarca da görülmüştür.