Ezoterizm, Tanrı, Evren, İnsan aynıyeti üzerine kurulu, her şeyin Tanrıdan südur ettiği ve onun bir parçası olduğu düşüncesine dayalı bir inanç sistemidir. Amaç, farklı deneyimler yaşayan her parçanın bu deneyimlerini bir araya getirerek daha üst düzeyde bir bilince ulaşmaktır. 

Tanrıdan ayrılmış olan her zerreciğin nihai hedefi, ayrılmış olduğu ana kaynağa geri dönmektir. Tanrıdan ayrılan her parça, evrenin maddeden oluşan ortamında giderek ana kaynaktan uzaklaşmakta ve kelimenin tam anlamıyla dibe vurmaktadır. Dibe vuran maddenin yeniden ana kaynağa geri dönebilmesinin yegane yöntemi, evrim yasasıdır. 

Evrim yasası, varolan her şeyin kendisini geliştirme çabası üzerine kuruludur. Evrendeki her türlü madde dört temel güç ile varolmakta ve yaşamını sürdürmektedir. Bunlar Ateş (Enerji), Hava (Gaz), Su (Sıvı) ve Topraktır (Katı). Bu dört temel elemanın farklı kombinasyonları ile Tanrıdan südur eden her zerrecik farklı deneyimler yaşamakta, yaşadıkları deneyimlerin kazançları ile varoluşun bir üst basamağına atlamaktadır.

Varoluşun, bugün için bilinen en üst seviyedeki temsilcisi İnsandır. Dünyamızda bugün yaşayan her canlı gibi insan da bir evrim sürecinin sonucudur. Evrim yani Tekamül Yasası, ezelden ebede sürecek bir yasadır. Başlangıcın (Büyük Patlama) ilk anında evrim yasası işlemeye başlamış ve enerji maddeye dönüşerek Evreni yaratmıştır. Yasa sürekli işlemiş ve kendi dünyamızda İnsanın ortaya çıkışı ile neticelenmiştir.

Evrim, hem fiziki, hem de mental anlamda bugün de sürmektedir. İnsan, fiziki olarak varoluş düzlemine çıktığı andan itibaren, kendisini daha ifade edebilmenin yolunu aramaya başlamış, uygarlıklar bu arayışların sonucu ortaya çıkmıştır. İnsanın sürekli daha iyiye ulaşma çabası beraberinde, fiziki gelişimin yanı sıra düşünsel tekamülü getirmiş ve düşüncelerdeki tekamül, her şeyin bir yaratıcı sebebi olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Yaratıcı sebebin, yani Tanrının farkına varan insan, bu en yüce varlığa ulaşabilmenin yöntemleri olarak dinleri ortaya çıkarmıştır. İnsanlık tarihi içinde iki farklı Tanrı anlayışının kabul gördüğü gözlemlenmektedir. Bunlardan ilki Yaratıcı Tanrı düşüncesidir. Tanrı her şeyi yaratmıştır. Yaratanın yanı sıra bir de yaratılanlar vardır. Yaratılanların amacı, iyi birer kul olarak Yaratana hizmet etmek ve bunun sonucunda da sonsuz ve mükemmel bir yaşam biçimiyle ödüllendirilmektir. Sonuçta varılan nokta ile elde edilmeye çalışılan nihai amacın nedenini sadece her şeyi bilen Tanrı bilebilir. İnsanın bu soruya verecek cevabı yoktur.

İkincisi, kendisinden südur edilen Tanrıdır. Südur, başlangıçtan sonsuza kadar sürecek bir olgudur ve amaç, her şeyin olduğu gibi Tanrısal bilincin de tekamül etmesidir. Tanrısal bilinci deneyimleri ile en fazla etkileyecek varlık Kamil İnsandır. Kamil insan, yeniden Tanrıya dönebilecek yegane varlıktır. Nihai hedef, mümkün olduğunca çok sayıda insanın tekamül etmesi ve Kamil insana dönüşmesidir. Kamil insanın, tüm deneyim ve farkındalıkları ile birlikte en mükemmele, yani Tanrıya ulaşması ve onunla birleşerek ayrıldığı ana kaynağa dönmesi Ezoterik öğretinin başlıca hedefidir.

Binlerce yıllık insanlık tarihi içerisinde Ezoterik öğreti, bu hedefe ulaşmak için yöntemlerden birisi olarak Sırlar Öğretisi ve Derecelendirme Yöntemi kullanagelmiştir. Seçkincilik adını verebileceğimiz bu yöntem doğrultusunda Kamil insan hedefine ulaşabilecek düşünce yapısına sahip bireyler daima toplumun iyi eğitimli ve iyi ahlaklı bireyleri arasından seçilmiş ve bireyi tekamül ettireceğine inanılan, örgüte ait sırlar derece derece, inisiye edilerek örgüte alınmış kişilere verilmiştir. Bu yöntem ile kişiye sadece hak ettiği ölçüde bilgi verilerek, bu bilgiyi içine sindirmesi, üzerinde düşünerek geliştirmesi ve bireysel tekamülünü bu yöntem ile artırarak Kamil insan düzeyine ulaşması öngörülmüştür. Bu yöntemin güçlülüğü, zaten belli bir gelişmişlik seviyesine sahip bireyleri daha da üst düzeyde eğiterek, onların ulaştığı sonuçlardan da faydalanmak ve entelektüel insanların bir araya gelmesi ile oluşan sinerjiden faydalanarak öğretiyi daha üst seviyelere taşımasındadır.

Ancak Kamil insana ulaşmanın yegane yöntemi de bu değildir. Brahmanizm, Budizm, Zerdüştlük gibi nihai hedefini Kamil İnsan yetiştirmek olarak açıklayan inanç sistemleri olduğu gibi, Yaratan-yaratılan ikilemine inanan semavi dinlerin içerisinde de amacını insanın tekamül etmesi olarak açıklamış çok sayıda ekolün var olduğu gözlemlenmektedir. İnsanlık tarihi içerisinde, hiçbir Ezoterik örgüte mensup olmayan çok sayıda düşünürün de, kendi geliştirdikleri düşünce sistemi içerisinde nihai hedefin Tekamül etmek olduğu sonucuna ulaştıkları görülmektedir. Bu nedenle Kamil insan olabilmenin tek yöntemi Ezoterik bir ekole mensup olmak şeklinde ifade edilemez. Zaten ekollerin yüzlerce olması da, tek bir yöntemin söz konusu olmadığının bir diğer ifadesidir.

Ezoterik ekollerin insanlık tarihine bir diğer katkısı, o ekol bünyesinde geliştirilmiş olan kimi mesleki sırları nesilden nesile aktarmış ve bu bilgilerin yok olup gitmelerini engellemiş olmasıdır. Bugün artık tüm insanlığın ortak bilgisi haline gelmiş her türlü mesleki bilgi, bu bilgiyi bir sır olarak saklayan Ezoterik ekoller aracılığı ile günümüze ulaşmıştır. Doktorluk, çıraklarını Sırlar Öğretisi doğrultusunda eğiten Şamanların binlerce yıllık bilgi birikimi üzerinden ortaya çıkarken, günümüz Kimyası, aynı sırlar öğretisini paylaşan yüzlerce simyagerin ortak paydasından gün yüzüne çıkmıştır. En iyi bilinen örnek ise mimaridir. Yüzlerce yıl sadece duvarcı ustalarının uhdesinde kalmış inşaatın sırları artık Üniversitelerin ilgi alanı içerisindedir. Ezoterizmin tüm mesleki sır bilgileri artık insanlığın malıdır. Denilebilir ki, her türlü ezoterik ekol bünyesindeki mesleki sırları insanlık ile paylaşarak günümüz uygarlığının ortaya çıkmasına vesile olmuş birer eğitim kurumu olarak insanlık tarihinde önemli rol oynamıştır.
Mesleki sırların ortaya dökülmesi ve her biri üniversitelerin birer dalı haline gelen bilimler olması sonucu günümüz artık Aydınlanma Çağı olarak anılmaktadır. Aydınlanma, bilgi paylaşımının katlanan gücü ile insanlığın yeni evrim aşamasını şekillendirmektedir. Ancak Ezoterik ekollerin bünyesinde barındırdığı yegane sır, mesleki sırlar değildir. Ezoterizmin asıl ifadesi olan Tanrı-Evren-İnsan ayniyeti düşüncesinin de, tıpkı mesleki sırlar gibi ortaya çıkması ve bu düşüncenin tüm insanlığın ortak paylaşımına açılması, Aydınlanma Çağının kaçınılmaz bir sonucudur. Bu tarihsel gelişimin sonucu 20. yüzyılın son çeyreğine kadar sadece fısıltı ile seçilmiş bireylerin kulağına söylenen “Ezoterizm” kelimesi, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde herkes tarafından haykırarak söylenen bir kelime haline gelmiş, bu kavramı açıklayan yüzlerce-binlerce eser, tüm dünyada bir yanardağ patlaması gibi ortaya saçılmıştır.

Ezoterizm düşüncesi insanlar tarafından daha çok paylaşıldıkça, etkisi de o oranda hızla artacak ve topyekün insanlığın tekamülünün yeni ifadesi haline gelecektir. İnsanlık geleceğinin inanç sistemi Ezoterizmdir. Öğretiyi bugüne taşımış olan ekoller, tıpkı mesleki sırların birer üniversiteye dönüşmüş olması gibi evrilecek ve tüm insanlığın ortak yönlendiricisi, eğiticisi konumuna yükseleceklerdir. Böylece “İnsanlık İçin Ülkü Mabedi Kurma” görevi başarıyla tamamlanmış olacak, tüm insanlığın yeni bir gerçeklik ile tanışması sağlanacak, herkese Kamil İnsan olabilme yöntemleri öğretilecektir.

Ancak bu hedefe ulaşılması için yürünmesi gereken yol uzundur. Bilgi, ona ulaşmak isteyen her birey için bugün daha ulaşılabilir bir noktadadır. Gerek basılı materyallerdeki artış, gerek internet aracılığıyla bilginin kitlelere daha yaygın ve kolay ulaşımı, Ezoterik öğretinin de daha çok sayıda aydın dimalar tarafından enine boyuna tartışılmasını ve tekamülünü sağlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, günümüz internetinde yaygın olduğu gözlemlenen bilgi kirliliğinden kaçınmaktır. Bilgi kirliliği, dogmatik inanç sistemlerinin dışında, tekamülün önündeki en büyük engellerden birisidir. Doğru bilgiye ulaşabilmek ve Ezoterizm ortak paydasında buluşan elit bireylerin oluşturduğu sinerjiden faydalanabilmek adına Ezoterik Ekollerin varlığına daha uzunca bir süre daha ihtiyaç olduğu görünmektedir. Eskilerin dediği gibi yöntem yüzlerce, hedef birdir. Tüm insanlar eninde sonunda Tanrı ile bir olacaktır.

Yeni bir Dünya Düzeni ile sonuçlanacağı görülen global gelişmelerin, tüm bireyleri tekamül etmeleri doğrultusunda eğitecek Ezoterik bir eğitim sistemi ile sonuçlanması kaçınılmaz görünmektedir.

Cihangir Gener