Uzun John, uzay gemisinin kontrol odasında, ona bakan robot asistanı Leiba’ya göz attı. Leiba’ın kolları kavuşturmasından sinirli olduğu belliydi.

“Seni neşelendirmemi ister misin Leiba ?” diye sordu Uzun John.

 

Sonra da cevap vermesini beklemeden konuşmaya başladı.

“Bugün 22 Aralık , yani Noel’e az kaldı. Noel Baba mitinin nasıl başladığını biliyor musun ?”

Leiba’nın ona sinirle bakmasını hiç umursamadan anlatmaya başladı.

“Noel baba, ya da diğer bilinen ismiyle Santa Claus, ya da Aziz Nicholas, Yunanlı bir Hıristiyan rahiptir, ve Likya’da yani Antalya taraflarında rahiplik yapar. Bir söylenceye göre İskenderiye’ye yolculuğu esnasında bir denizciyi boğulmaktan kurtardığı için denizcilerin azizi olarak da bilinir. Yaptığı diğer iyilikler arasında en fazla bilineni , fahişeliğe başlamamaları için 3 tane kız kardeşe uzun süre para vermesidir. Bir başka söylenceye göre Aziz Nik, yıl boyu çocukları gözetler ondan sonra da yıl dönümlerinde iyi çocukların ayakkabılarına altın para bırakırmış.”

Leiba somurtarak sordu.

“Peki bu kırmızı elbise olayı nerden geliyor o zaman?”

UJ gülümsedi.

“Oraya geleceğim , merak etme. Hıristiyanlar tarafından çok sevilen Aziz Nicholas, ölünce de unutulmamış ve hikayeleri dilden dile dolaşmış. Bu hikayeler değişik ülkelere de gitmiş, ve her ülke bu hikayelerin içine biraz kendi folklorlarını de eklemiş. Mesela İskandinav ülkelerindeki baba tanrı Odin’in özelliklerini Noel baba’da bulabilirsin. Bilge olması, uzun ve gür bir beyaz sakalı olması, ve Odin’in İskandinav çocuklarının terlik ve ayakkabıları içersine hediye ve şeker koyması gibi… Aziz Nicholas , bu şekilde dilden dile dolaşan bir söylence olmuş çıkmış. Noel bayramını kişiselleştirmek istediklerinde de ellerinde bulunan bu aziz figürünü kullanmışlar. Aziz Nicholas’ın günü olarak bilinen ya da şölen günü olarak bilinen 6 Ocak’ta tüm bu Noel kutlamalarının son günüdür.”

“İyi de , hala ben kırmızı elbiseyle bağlantısını kuramadım bunun”

“Bu tamamen karikatürist Thomas Nast’ın işidir. Kendisi bilinen bir politik karikatüristti, ve 1881 yılında o zamana kadar genellikle Odin’e benzer şekilde ince uzun ve sakalı çizilen Noel baba’nın tersine mutlu neşeli , göbekli ve kısa boylu bir imaj çizdi. Pagan geleneklerini bildiği için de yeşil ve kırmızı elbiseleri tercih etti, çünkü pagan geleneklerine göre bu renkler kutsaldır. Daha sonra zamanla yeşil kostümden çıkartıldı ve Noel Baba tamamen kırmızı bir kostüme sahip oldu.”

Uzun John kumanda panelinden uzaklaştı ve Leiba’ya doğru döndü.

“Teknoloji ilerledikçe, ve yıllar geçtikçe Noel Baba efsanesi ve söylencesi değişti ama genelde birkaç şey sabit kaldı.Onlar da şunlardır.

1-Noel Baba iyi çocuklara hediye getirir. O yüzden eğer Noel babaya ne istediğini yazıp , Kuzey kutbu adresine yollarsan ( normal mektup, e-mail, holo-mail, ya da psişik-maille) Noel baba sana o hediyeyi getirir.Unutma, Noel Baba herkesi görür.

2-Noel Baba her sene kuzey kutbundan geyiklerin çektiği bir kızakla yola çıkar ve tüm iyi çocuklara hediyeleri dağıtır. Noel babaya süt ve kurabiye bırakılır.

3-Noel baba neşeli ve eğlenceli bir kişiliktir. Sakallı ve göbeklidir. Normal bir günde karşısına çıksan belki ilk başta potansiyel bir çocuk tacizcisi gibi bir izlenimi olsa da , çocuklara sevgisi çok büyüktür, ve iyi ya da kötü hiçbir çocuğa ondan zarar gelmez

Uzun John tüm bunları saydıktan sonra Leiba’ya döndü.

“Yıllarca psikologlar, kilise , ve anne babalar arasında Noel Baba büyük bir kavgaya neden olmuştur. Çocuklara hayali masallar anlatılmasının zararlarını savunanlar da çoktur, küçük bir fantezinin zararı dokunmayacağını bildirenler de. Anlatılanların kilisenin imajını lekeleyeceğine inanan papazlar da vardır, tam tersi çocuklara kilise sevgisini aşılayacağına inanan rahiplerde…Bu kavga uzun yıllar devam etti gitti… Fakat daha sonra yılların ilerlemesiyle bu gelenek yavaş yavaş unutulmaya başlandı .”

“Ve işte o zaman devreye O’Maley girdi” dedi Leiba.

“Kesinlikle “ diye onayladı Uzun John.

“Hemen kısa bir hatırlatma yapalım. O’Maley hafif tuhaf, kaçık fakat aynı zamanda süper zengin bir dahi işadamıydı. Sürekli yeni buluşlar yaparak patentini alıyor ve bu işlerden dehşet para kazanıyordu. “

“Yanlış hatırlamıyorsam şu an tüm uzay gemilerinde standart olarak kullanılan anti-yerçekimi iniş platformlarının mucidiydi değil mi ?”

“Haklısın Leiba” dedi Uzun John ve başıyla onayladı.

“O’Maley , kötü ve yoksul bir çocukluk geçirdiği için , zengin olur olmaz bir sürü hayır kurumu açtı ve çocuklara yardımcı olmaya çalıştı. Fakat bir gün bir çocuğun sokakta ona bakarak “ Sen Noel Baba olmalısın, çok iyi bir insansın” demesi , onun hayattaki amacını bulmasına yardımcı oldu. İcatlarını bir araya getirerek Noel Baba olmaya karar verdi. İlk başta Anti yer çekim platformunu ufaltarak portatif hale getirdi ve hem bir kızağın hem de ren geyiklerinin nallarının altına uyacak şekilde dizaynını geliştirdi. İkincisi ise “Anında download” dediği sitemi fiziksel ortamda da yapmayı başardı. Nasıl bir bilgisayar programını “zip” ile minicik hale getirip daha sonra “unzip” komutuyla açarsın ya, buna benzer bir sistemi gerçek hayata uyguladı. Herhangi bir eşyanın moleküllerini inanılmaz derecede sıkıştırmayı başardı. Bir buzdolabı, bu şekilde tırnak boyutuna kadar küçültülebiliyordu. İcat ettiği “Anında download “ sistemiyle istediği adrese istediği hediyeleri sıkıştırılmış şekilde yollayabiliyordu, ve hediyeler adrese geldiği anda kendi kendilerine “unzip” olup orijinal boyutlarına ulaşıyorlardı. Üçüncü icadıysa zaten piyasada olan otomatik mail okuma sistemiydi. Tüm sistemlere ekstra bir kod ekledi ve üstünde “Noel Baba-Kuzey Kutbu” yazan tüm mektuplar,e-mailler,holo-mailler ve diğer her tür ulaşım aracı otomatik kendisine yönlendirilmeye başladı. Kısacası tam bir Noel Baba şebekesi kurdu. Çocukların isteklerini alıyor, bunları kuzey kutbudna kurduğu fabrikada imal ettiriyor, bunları “zip” leyerek kızağa yüklüyor ve gideceği adresi programlıyordu. Sonra da kızağına ve geyiklerine atlayıp gökyüzüne havalanıyor,programlanan evlerin üstünden geçerken ziplenmiş hediyeler otomatik aşağıya bırakılıyor ve yere değdiği anda “unzip” oluyordu. Yerden bakan birisi için Noel Baba tepeden kızakla geçiyor ve geçtiği yerlere hediye bırakıyor gibi gözüküyordu. O’Maley böylece hem Noel baba mitini korudu hem de gerçek bir Noel baba oldu. Yaklaşık 10 yıldır da kendini tamamen bu işe adadı ve artık onu herkes Noel Baba diye biliyor.”

Leiba sinirle UJ’e döndü.

“UJ, yarım saattir bana sadece Noel Baba mitinden ve günümüze nasıl geldiğinden bahsediyorsun…Ama hala en önemli soruyu atlıyorsun ”

“Nedir o ?”

“Neden, gemimizin kargo bölümünde Noel baba ve 6 geyiği elleri ve ayakları bağlanmış durumda ve de ağızları bantlanmış bir şekilde paket gibi yatıyorlar?”

“ Hey, tam 6 senedir Noel babadan bir jumbo taşıyıcı istiyorum ve bana hiçbir şey getirmiyor. İyi bir çocuk olarak hediye almak benim de hakkım.”

“İyi bir çocuk mu ? Noel babayı kaçırarak iyi bir çocuk mu olduğunu zannediyorsun?”

“Eh…Ne yaparsın ?”

“Hadi peki Noel babayı bu yüzden kaçırdın? O en önde kızağı çeken geyiği niye yedin?”

“Noel Baba mitinde en sinir olduğum şey , o kırmızı burunlu Rudolph adındaki geyiktir. Bu yüzden…Artı geyik etinin tadını hep merak etmişimdir.”

UJ Leiba’ya buzdolabını gösterdi.

“Hala bir but var, istersen yiyebilirsin.”

“Hayır , iştahım kaçtı.”

“Ah, çok duygusalsın Leiba . Hele bir robot olarak fazla duygusalsın…Ama merak etme…2-3 güne kadar açlıktan Noel Babanın beyni dönünce , o jumbo taşıyıcı benim olacak…”

Leiba söylene söylene kamarasına giderken UJ arkadan bağırdı.

“Eğer yemeyeceksen o geyik budunu bana verir misin ? Lezzetliymiş bayağı …”

Sonra sırıtarak alacağı jumbo taşıyıcının hayaliyle ellerini ensesine birleştirdi ve arkaya doğru yatarak uyuklamaya başladı.Uzun John’un kim olduğunu merak ediyor ve başka maceralarını okumak istiyorsanız,

www.uzunjohn.com’u ziyaret etmeyi unutmayın …

Tunç Pekmen