Bildim bileli müzik ile haşır neşirim. Bu bir aşk meselesi, tabii müzikle benim aramda… Babamın da bu işte parmağı küçümsenmeyecek kadar var. O da müziğe ve müzik aletlerine çok meraklı idi, kendi gençliğinden beri mızıka çalar, tangoyu çok sever ve söyler, hatta sesi Secaattin Tanyerli’ye de çok benzer hani…
Daha ilk okuldayken evde bir Grundig makaralı teyp ve bir tane de Dual pikap vardı ve babam İMÇ’den devamlı 45’likler ve LP’ler alıp getirirdi. Ortaokul ve lisede iken ise ben tüm harçlığımı bunlara yatırır olmuştum. Tabii babam bu müzik çalarları birkaç senede bir yenileri ile değiştirir ve bir üst modelini alırdı. O zamanlar öyle MP3 kaydetmekti, plak kopyalamaktı, internetten şarkı veya albüm indirmekti gibi şeyler de yoktu. Ama hatırladığım tek şey var, 45’lik ve LP’leri herkes alabilirdi o zamanlar… Sonrasında makara bantlar yerine bildiğimiz kasetler çıktı ve kopyalama, kaset doldurma işleri bunlarla başladı. Ama o sıralarda da 45’lik ve LP’ler oldukça pahalanmıştı. Bu devirle beraber müzik dükkanları kaset doldurarak oldukça iyi paralar kazandılar ama tabii plak satışları da o derece düştü ve fiyatlar gittikçe yükselmeye başladı. Sonrasında doğal olarak plak üretimi bitti ve herkes kaset üretimine döndü, tabii piyasada CD’ler de vardı ama ulaşmak ne mümkündü, ulaşsan bile her eve girecek bir alet değildi CD çalarlar….
Neyse, gel zaman git zaman evimize de uzun süren bir kasetçalar egemenliğinden sonra, bir gün CD çalar girişi de oldu tabii ki… Sonra bilgisayar çıktı, bilgisayarın evimize girişiyle birlikte artık Mp3 ‘de dinler olduk. Bazı küçük programlar ile MP3 yapıyor ama arkadaşlar ile aramızda paylaşamıyorduk, çünkü bir disketin içine bir adet MP3 bile girmiyordu. Sonra internet çıktı ve mertlik bozuldu. Artık internet üzerinden MP3’ler paylaşılabiliyordu. P2P programları ile insanlar önce tek tek MP3, daha sonra komple albümleri paylaşmaya başladı. Bu paylaşımları bilgisayarla ve internet ile ilişkisi olduğu halde ben yapmıyorum veya hiç yapmadım diyen varsa yalan söylüyor olması ihtimali oldukça yüksektir.
Daha sonrasında CD kayıt cihazlarının piyasayı sarması ve peşinden de DVD kayıt cihazlarının gelmesi ile işin ve ipin ucu kaçtı. Artık herkes .nternetten MP3 indiriyor, kayıt yapıyor, yapmasa bile her köşebaşındaki korsan satıcıdan aslı minimum 10 YTL, (yerli CD) 24YTL ‘lik (Yabancı) CD’lerin kopyalarını 1.5 – 2 YTL’ye alabiliyordu. Korsan gittikçe yükselirken “MÜYAP” da bu işlere Türkiye’de engel olma çalışmalarını hızlandırmaya başlamıştı.
Başarabilir miydi? Bence hayır!.. Neden ?
Bu teknolojik ilerleme ile savaş etmenin artık pek imkanı yoktu bir kere… MÜYAP telekom ile yaptığı anlaşma ile paylaşım sitelerine (genellikle forumlara) engel koyuyordu. Bugün engel koydurduğu site ertesi gün başka bir isimle açılıyordu. Site sahiplerinin isimleri belli olmadığı ve açık bilgileri bulunmadığı için yapılabilecek birşey de yoktu aslında… Açık bilgileri bile olsa yurtdışından isim ve barındırma satın alanlar için ne yaşabilirlerdi ki…
Ayrıca hepinizin bildiği gibi telif haklarının yıllardır kanunlarla korunduğu gelişmiş ülkelerde bile bu konuya ilişkin çok etkili yaptırımlar yapılamadığını hepimiz biliyoruz. Eğer yaptırımları etkili olsaydı birçok paylaşım programı (Kazaa, Emule vs. vs.) bugüne kadar kapanmış olurdu. Paylaşım server’ları da şu anda bu işin ana kaynağı ama hepsi çalışmaya devam ediyor. (Rapidshare, Megaupload vs. vs.) Sanırım birşey yapabilseydiler en başta bunlar kapatılırdı. MÜYAP, Telekom aracılığı ile geçenlerde Megaupload vs. gibi link paylaşımı sitelerine engel koydurdu ama bu seferde kişiler Proxy yoluyla IP değiştirip, yabancı bir ülke üzerinden o sitelere erişmeye devam ettiler.
Bir yandan korsan satış merkezleri basılıyor ve mühürleniyordu. Ama onlarda mühürlendikçe haftaya bir ilerki sokakta yeni mekanlarında işe başlıyorlardı. Müşteriyi de mühürlenen eski mağazalarının önlerinden ayakçıları ile topluyorlardı. Bunun sonu gelitrmiydi tabii ki gelmezdi.
MÜYAP, Bir yandan da Power FM aracılığı ile internet üzerinde MP3 satışına başlamaya niyetleniyor. Bu olur mu? Bu da olmaz tutup bir parçayı 1 YTL’ye satmaya kalkarsan olmaz.
Sonuç olarak hepimiz biliyoruz ki Teknolojide çareler tükenmez. Artık torrent uygulamalarının kullanılmaya başladığı şu dönemde bu işin önüne yasaklar ile geçmek çok zordur.
Bu duruma son vermenin tek çaresi vardır, CD’leri ucuza satmak… Bu mümkün, çünkü teknolojinin ilerlemesi bunuda mümkün kılıyor. Gün geçtikçe basım, dağıtım teçhizat ucuzluyor. Ayrıca yukarıda da bahsettiğim gibi internet üzerinden MP3 satışları da CD’lerden daha da ucuz olmalı ki oradan da satışla kazanç sağlanabilsin.
Şimdi şöyle bir CD’lere bakalım;
Bugünün fiyatları ile şöyle bir açıklamaya çalışırsam. Bir albüm yapmanın maliyeti 25.000 ila 50.000 USD arasındadır, yani YTL olarak 36.000 ila 75.000… (36.000 YTL’de genelde tanınma isteğinde olan yine yetenekli besteci ve söz yazarlarının eserleri bedavaya getirilmektedir.) Bir CD’nin Ortalama 10 YTL’den satıldığını düşünürsek birinde 3500 diğerinde 7500 CD’nin satılması, yapımcının parasını çıkartacak üstüne satışlar kar olarak gelmeye başlayacaktır. 7500 CD’nin satılması ise, iyi bir dağıtım ağı ile satış yapan firmanın, Türkiye’de CD satan yerlere sadece 1’er adet CD satmasıyla eşdeğerdir. Doğru düzgün çalışan bir firma hiç tanınmamış ama yetenekli gördüğü bir kişi veya gruba CD yaparak dahi hiç bir zaman zarar etmez, çünkü bunu 20.000 adet sattığında elde edeceği gelir 20.000 ad X10 YTL = 200.000 YTL’dir 40.000 YTL’yi masraf olarak düşersek cebine 160.000 YTL kalır.
Burada yapımcı, gariban sanatçıya CD yaparak büyük bir lütufta bulunduğu için, ona vereceği bir para yoktur zaten…
Bu bağlamda istenirse bir CD, 10 YTL yerine 2.5 YTL ‘ye de satılabilir ve firma yine de kar eder. Bugün 8-10 YTL’den aşağı CD satmadıklarını düşünürsek bu firmaların kazancı ve zavallı sanatçıların açlığı ortaya çıkar. Yani ben diyorum ki korsan illeki olacaktır bu ortamda… Korsan bile herşey bedavaya olduğu için bir CD’yi 2 YTL’ye satarak, ortalama 1.75 YTL CD başına kar sağlamaktadır.
Halbuki firma bir CD’yi 4 YTL’ye satsa, korsan kendiliğinden yok olacaktır. Çünkü kimse orjinali 4 iken 2’ye kopyasını almaz. Bu demektir ki satış adedi minimum 60.000 adetlere çıkacak ve 240.000 YTL gelir sağlanacak ve 40.000 masrafı düştüğümüzde 200.000 cebe kalacak, bir de yapımcı firma bu paranın 75.000 YTL’sini o yeni sanatçı veya o yeni ve güzel gruplara verse, görün Türkiye’deki müzik patlamasını ve kaliteyi… Korsan da yok …
Bir de Mp3 satışına bakalım son olarak;
Bugün yine yukarıda bahsettiğim gibi Power FM ve MUYAP internet üzerinden satışa geçince şarkı başına 1YTL talep edecekler. Yani bu demektir ki ortalama 12 parça olan bir albümü 12 YTL’ye indirebileceksiniz. Bu durumda hanginiz internetten MP3 satın alacak. “MP3 alıncaya kadar gidip orijinal CD’yi alırım” dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Bir CD’nin tüm maliyetleri ile beraber 2,5 – 4 YTL’ye satılsa dahi sürümünde katkısı ile oldukça iyi kar edebileceğini anlatmıştım. Bu yapılabildiği takdirde, İnternet üzerinden MP3 satışının da 20-25 YKR ‘dan yapılması gerekir ki insanlar satın almayı düşünsünler. (Böylece bir albüm eğer 10 parça varsa 2.00 – 2.50 YTL’ye gelir)
Bir yerli CD 10-15 YTL’ye , bir yabancı CD 25-45 YTL’ye, bir adet MP3 internet üzerinden 1YTL’ye satılmaya kalkıldığında, “telif haklarına saygı gösterilmiyor”, “korsan CD satışları engellenemiyor”, “İnternet, müzik piyasasına köstek oluyor” demenin bir manası yoktur.
Bakın kitapçılar işe uyandı ve deli gibi para kazanıyorlar. 1,5 -2 YTL’ye kitap satarak… Kitapta korsan yok oluyor, CD’de ve MP3’de neden yok edilemesin?