Hoş sada duyun, sabah bir martı uçurun gökyüzünden

hediye edilen günlerinde bir duacı ol

uluya, anlaşılmadan
kapanmasın, o gözlerin sulanmasın, darbeler yesen de
yüreğine
affetmek en asil intikam varsa bir duvar dayan yoksa
bir duvar yarat,
karanlık olduğunda mumdan bir güneş yarat, kanatların
kırılmasın umutların nicesi 24 karat…
Sagopa Kajmer

Yunus Özyavuz, nam-ı değer Sagopa Kajmer. Bir çoğumuz onu Cem Yılmaz’ın G.O.R.A. filmine yaptığı tema şarkısından sonra tanıdı. Aslında o 7 senedir  bu müziği yapıyor. Gerçek şu ki, Türkiye’de rap, varoşlarda dinlenilen bir müzik gibi empoze edilse de, durumun farklı olduğunu basit bir dörtlükle anlayabiliyoruz. 

 

 

Esen: Hoş ben seni 7 senedir tanıyorum ama insanlar ancak senin sesini duyabildiler. Duyurmak senelerini aldı. Bu zaman zarfında çektiklerin de cabası. Rap için varoşlardan çıkma diyorlar, oysa ki Doğu Dilleri Edebiyatı mezunusun ve yaptığın her eserden edebiyat taşıyor. Seni dinlerken insan ne hissedeceğini şaşırıyor, ne hissederek bu eserleri meydana getiriyorsun.


Sagopa: Müzik sözün gıdasıdır. Aynı şekilde söz de müziğin. Hissettiğim ve anlatmayı uygun gördüğüm her şey şarkılarımın içeriğinde yer alır. İnsan çok şey yaşar ama hissettiği kadarını kağıda döker. Döktüğü miktarı sese dönüştürüp kulaklara hissedebildiği kadar haykırır. Kısacası yaşadıklarımı kağıda kendimce dökebiliyorum ve onları müziğe dönüştürüyorum. Müziğimi seven insanlar bana hissettirdiklerim hakkında mailler atıyorlar. Hepsinin toplamında aynı temaya varıyorum ”aslında her şey”. Her cümlenin kendini ilgilendiren bir geçmişi ya da yakın geleceği olduğunu farz edersek; bir MC’ nin kaliteli bir rap şarkısında ne kadar engin şeylerden bahsedebileceğinin farkına varabilirsiniz. Her zaman söylüyorum rap=hayat

 

 

Esen: O zaman biraz hayatı çekiştirelim.

Sago: Benim için her zamanki gibi kimine göre çok hızlı, kimine göre monoton bir yaşam. Kentucky Fried Chicken krizlerim olduğunda üşenmeden gidip alırım, yeni plakları takip ederim, sevgilimle hoş vakitgeçiririm, scratch yapıp dj lik konusunda bir adim daha nasıl ileri gidebilirim çabası harcarım, bol bol ssx3 oynarım, siesta molası veririm, bolca dvd, cd, lp alırım, vesaire vesaire. Bütün bunlar kimine göre çok eğlenceli işler gibi gelebilir. Ama unutmamak gerekir ki bunların hepsi çalışmakla ele gecen sıradan hobiler ya da vakit geçirme seçenekleri. Bütün bunlar içn var gücümle çalışıyorum. Ben hayatın yaşanmaya değer olduğunu her zaman savunurum zaten. En zor anda bile ufak eğlenceler yaratabilmişimdir. Eğlencenize bakın yani. Müzik dinleyin. Mesela rjd2 dead ringer albümünü dinleyin hehehe.

 

 

 

Esen: Müzik trafiğin, hayat trafiğin ne alemde?

 

Sago: Şu aralar çok iş çıkarıyorum. Bu islerin her biri gerçekten çok başarılı benim için. Yeni albümüm Romantizma için sürekli çalışıyorum. Oldukça iyi bir albüm oluyor ve ben bir önceki albümümden daha iyisini istiyorum. O nedenle yeni albümde yeni Sago kozları var hehehe. Bir de Turntablisma adlı ek projem var. Tamamiyle Turntablizm e dayalı  sanatsal bir çalışma. İlk örneğini zaten G.O.R.A Soundtracktaki Dramaturnz de vermiştim. Eğer dinleyenler varsa ve beğendiyse Turntablisma onlara göre olacak. Tabi sadece projeler yok müzik hayatımda. Ben bir Dj’im ve sürekli plak alıyorum. Geçen hafta 13 koli dolusu plak aldım. 1980’ler, 70’ler, 90’lar. Şimdi bütün bu plakları dinlemek zorundayım ve en kötüsü evimde bu materyallerimi koyacak yerim yok. Her sene yeni plak dolabı yaptırır oldum ama hala uslanmayan bir plak canavarıyım. Çok seviyorum onları.

 


Esen: Sende her çeşit müziği bulmak mümkün, arşivin bayağı bir kalabalık. Bizim okurlarımıza önerilerin nelerdir?

 

Sago: Atmosphere, Cannibal Ox, Mac Lethal, Sluggg!… Ooooooo tabi ki bu adamı yakalayın 🙂 Dinlenmek için Kate Ryan’i öneririm. Zevkiniz Funk ise sizlere Breakstra’yı öneririm, ama yok ben kahvemi içerken resital dinlemek istiyorum derseniz; George Winston’ ın muhteşem ”Autumn” albümünü takın bir daha çıkarmak istemeyeceksiniz. Şayet seçiminiz dans müziğinden yanaysa bir de Kevin Yost’un derin dünyasından olayı kontrol edin. Ben genelde Soul-funk ve Mellow dinliyorum. Rap her zaman zaten hayatımda olduğu için farklı müziklere daha ağırlıkta yer veriyorum. Rap sıralamamda şu an için zirve albümüm Glue -Seconds Away. Gerçekten Adeem ve DJ DQ & Master ı taktir ettim olağanüstü bir albüme imzalarını atmışlar. Mutlaka yakalayın.


Esen: Metafiziksel her konu seni fazlasıyla bunaltıyor.Böyle bir konu açıldığında söyleyeceğin kelimenin başında ”yaaaaa” var. Herkes bilsin istedim 🙂

 

Sago: Genelde yaşamaya bakarım. Hiçbir gücün varlığının, insan gücünden öteye gidemeyeceğinin bilinciyle yaşarım. Herkes bir yerde bir şeylere inanıyor, kimisi atmosferde insana yansıyan  olağanüstü bir enerjinin varlığına kendince tanıklık ediyor. Ben herkese saygı duyuyorum. Muhteşem Mevlana, insanları bir başak tanesine benzetir. Bilenler vardır kesin. Hayatın içinde tüm bu var olan enerjilerle sağa sola savrulan birer başak tanesiyiz. Boyunuz gün geçtikçe atar, büyürsünüz. Kendinizi dünyaya uyumlu birer canlı olarak görürsünüz. Böbürlenirsiniz, ama biran sert bir rüzgar esiverir ve toprağın üzerine düşüverirsiniz. Standart bir yaşam için buradayız. Standardın üzerine her çıkışımızda yukarıdan yeni bir uyarı alıyoruz. Fizik ötesi; gerçekliği olan bir olgu, fakat beni son derece bunaltıyor. Ben hayatımdan çok memnunum, aklımı kurcalamak yerine sunulan hayatın nimetlerinden faydalanıyorum. Kısacası herşeyin tadını çıkarıyorum. Fiziğimin ötesine gitmek istemiyorum.

 

 

Esen: Fala inanma, falsız kalma? Ha? HADİİİ?


Sago:
Fal bazısına göre çıkış yolu. Benimse eğlence aracım. Fal bakmayı bilen biri varsa çevrede baktırırım. Hehehe. Eğlenceli olur. Falı bakan kendi söylediğine inanıyor mu? şeklinde sürekli içimden düşünürüm. Her zaman bir iyi, bir kotu şey vardır. Genelde tutmaz ama bazen ucundan yakalar ve o kişi göğe çıkarılır. Herkes ona gider fal baktırır. Tarotlar, kahve falları. Nedense Satürn ya da Mars’ın birbiriyle uyumu beni hiç mi hiç ilgilendirmedi. Burcumun günlük sayılarını iş yerimdeki gazetelerin sayfalarından  sürekli takip ederim. Her biri ayrı bir kişi tarafından yazılır. Bugüne kadar ne çok doktora gitmişim ne çok sevgilim olmuş, valla ben bile bilmiyorum 🙂  Kısacası fala inanmayın, falsız kalsanız da üzülmeyin. Varsa falcı takılın. Aslında kimsenin fala ihtiyacı yok. Her gece yatarken 5 dakikanızı tanrıyla sohbete ayırın, hem rahatlar hem de rahat uyursunuz.

 

Esen: Kısa cevaplar istiyorum, tek kelimelik:
 

Sagopa: Kabulümüzdür.

Aile? Huzur, güven
Ruh mu, beden mi? Beden, dudaklarım olmazsa, ruhum konuşamaz.
G.O.R.A. mı, Stand-up mı? Cem YILMAZ.
Cem Yılmaz? Dost
Ölüm? Hatırla!

Müzik? Plakları koruyalım, cd leri sayalım.
Gelenek? Kişiliğime uygunsa geleneğimdir.
Patron? Para.
Aşk? İlkbahar.


teşekkür ederim:)

 


Esen: Senin müziğine ne kadar değer verdiğimi bilirsin. Ve herkesin seni tanıması için bana bir iyilik yapar mısın? Senden şu güne kadar kimsenin duymadığı ve istemeye cesaret edemediği Romantizmadan bir do sesi alabilir miyim??? miyim?? ha? Olmaz mı? Hadi be bir kuple? Drama yollarını dinlediğimde çok etkilenmiştim ve 2.verse’ün ufak bir kısmını derKi okuyucuları adına senden ödünç istiyorum?

Sago: Genelde sanatçılar projeleri piyasaya çıkmadan önce şarkılarını vermezler. Gerçi ben de vermiyorum. Paylaşmaya tabii ki varım. Eeee böylelikle albümden 1 şarkılık tanıtım hakkımı da kullanmış oldum demektir. Umarım herkes senin gibi beğenir. Verdim gitti 🙂 (dinlemek için tıklayın)

 


Esen: Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederim. Ruhuna sağlık…..

Sago: Ben teşekkür ederim bana yer ayırdığınız için.

Konuk Yazar