BACH SONATI

ne ben sorayım seni

ne sen beni sor

soyunmuş seslerimiz tenden

boşlukta bir aşk örüyor

ses olmuş duygular

yaklaşır dalga dalga zamansız

kavuşsa da seslerimiz birbirine

biz kavuşamayız

 

ne kollarımız var saracak

ne öpecek dudaklar

ne görülecek yüzümüz var

ne görecek göz

 

bir aşk örüyoruz boşlukta

çizgiden soyut

zerreden öz

BÜLENT ECEVİT (1953)

 

İşte müzik böyle dinlenir…

İşte müzik böyle yaşanır…

İşte müzik böyle hissedilir…

Ve işte müzik böyle ifade edilir…

Rahmetle anıyorum Sn.Bülent Ecevit’i.

Doğru müzikle yaşanacak gerçek duygular budur işte.

Zamane gençlerimizin “acaip bişi be abi uçuyorum sanki, cool de mi” deyip, olduğu yerde kafa sallayıp, beşinci kadehten sonra yalpalayarak mekandan ayrıldığı dangidi dangidi müziklerden ne dinleyene, ne de evrensel bir dil olan müziğin gelişimine hiçbir hayır yoktur. Hayrı, sadece ve sadece ticari akışı içinde yer alan yapıya olan (mekan kazanır, içki firması kazanır, dj kazanır…) bu ses karmaşasından, yukardaki dizelerdeki duyguları yaşamak, hissetmek mümkün müdür acaba? Bence zor, hatta mucize olur herhalde.

“Zevkler ve renkler” tartışılmaz diyebilirsiniz. Haklısınız, herkes istediği müzik türünü dinleyebilir ama şöyle bir örnekle belki kendimi daha iyi ifade edebilirim; hamburgerçok keyifli, lezzetli bir yiyecektir ama vücudunuzu doğru besleyici özelliği yoktur. Hergün yediğiniz zaman hem alışkanlık, hem de kilo yapar. Bir de beraberinde sizi colalı içeceklere ve dondurmalara alıştırması da cabası. Yani özetle demek istediğim arada hamburger yemek büyük keyiftir ki bende bu keyfi aralarda yaşarım ama hergün ve her öğün yemenin vücudumuza avuç avuç yağ, kan değerlerimize kat ve kat kolesterol katmaktan başka bir faydası olmayacaktır. Vücudunuza binecek bu ağırlık belki de hayatınızın da ağırlaşmasına sebep olacaktır. Halbuki sağlıklı besinlerle ağırlıklı yapacağınız bir beslenme programında arada yiyeceğiniz ne hamburgerin, ne de colanın size hiçbir zararı olmayacağı gibi, alacağınız tad ve keyif belki de iki misli olacaktır. Hamburgerciler, colacılar yanlış anlamasın onlarsız da olmaz ama hep onlarla da olmaz. Şimdi bunu müziğe uyarlayın bakalım ne çıkıyor sonuç, o zaman belki daha iyi anlaşılırım. Bu kadar yemek lafından sonra acıkmamak imkansız olsa gerek, eh o zaman güzel, keyifli, sağlıklı bir ziyafet çekmek üzere kuralım soframızı. Menüde ne mi var? Bu sayıda sizleri dinlediğiniz zaman ayaklarınızı yerden kesecek, yüzünüze büyük bir huzur ve rahatlama ifadesi verdirecek ve kulaklarınızın pasını tamamen silecek yani hamburgerin yarattığı tahribatı onaracak muhteşem bir sanatçı ve albümü ile tanıştıracağım.

Mesleğinin mekteplisi Tim Janis, 91 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra Çek Senfoni Orkestrası, Hartford Senfoni Orkestrası gibi büyük orkestralarda şeflik yapmış, başarılı kariyeri boyunca Paul McCartney, Billy Joel, Ray Charles gibi büyük sanatçılarla çalışmış, pek çok film, reklam filmi ve belgesele farklı müzik türlerinde besteler yapmış, genç ama muhteşem bir insan ve müzisyen. Kendi kayıt stüdyosu ve yapım şirketi ile pek çok yeni müzisyene destek vermiş, yeni sanatçıların müzik dünyasına katılmasına önayak olmuş.

Müziğin eğlendirmekten çok daha öte bir misyon taşıdığını her fırsatta dile getiren Tim Janis, “Music with a mission projects” (misyonu olan müzik projeleri) adı altında müzik aracılığıyla önemli ve acil yardım konularında çalışmalar yapmaya başlamış. Önce Amerika içinde başlayan bu yardımsever hareketi zamanla Amerikan Hükümetinin desteği ile yurtdışına da kaydırmış. Mesela Güney Afrika’da AIDS’li kadınlardan oluşan bir koro kurup bunlara albüm kaydı yapmış ve tüm gelir AIDS ile savaşta kullanılmış. Afrika’da eğitime yardım amacı ile Kenya’da çocuklardan oluşturduğu koro ile yaptığı çalışmalardan elde edilen gelirle eğitime destek vermeye çalışmış. Kansere karşı mücadelede müziği ile destek vermiş ve halen de vermekte. Yaptığı bu yardım projeleri sayesinde pek çok çocuk okula gidebilme şansına sahip olmuş. Pek çok hasta daha iyi tedavi alabilmeye, pek çok ülkede de eğitime daha çok önem verilmeye başlanmış. Yani Tim, müziğin sadece bir eğlence aracı olmadığını, tüm dünyada barış ve gelişime çok güzel bir araç olabileceği görüşünü yaptığı projelerle de kanıtlamış.

Tim Janis’in albümleri henüz Türkiye’de mevcut değil maalesef. Yurtdışından alma imkanı olanlara hiç tereddüt etmeden almalarını tavsiye ediyorum, dinlerken de bol bol beni anarlar artık.

Şimdi sizleri çok başarılı, etkileyici ve dinleyeni büyüleyen eserler yapan, yaratıcılığını ve müziği sadece isim olmak ya da para kazanmanın ötesinde tüm dünyada barış, yardım ve gelişim için de kullanan yardımsever TİM JANİS’in çok özel bir albümünden kısa dinletilerle başbaşa bırakıyor, bir sonraki sayıya kadar az hamburgerli, bol sağlıklı besinli günler diliyorum.

Bu linkten giriş yaparak, açılacak olan sayfanın ortasında yer alan “Listen to Samples” bölümünde parçaların listesinden yanlarındaki dinleme seçeneğinden birini seçerek tıklayın. Açılacak player ile bir süre sonra müzik çalmaya başlayacaktır.

Neslihan Yavuzer Behmuaras