Al başını.
Bir başına başla.
Bilmesen de başta,
Öyle sebepsiz esmez rüzgâr.
Hele ki rüzgâr uğradıysa akla,
Merak etme,
Öğreneceksin.
Bil,
Neden?
Yok ol.
Al başını.
Vur duvara.
Vakit olmadan geç,
Harekete geç!
Silin zihinlerden.
Ve emin ol bilinenlerden,
Daha fazlası bu dünya.
Sen ki her şeyin başı,
Sen ki her şeyin ilacı,
Belki, tanrının kırbacı?
Senin bu rüya.
Yürü!
Ama nereye?
Ha bu hana konan göçünce,
Ay dolanıp yıllar geçince,
Dostlar seni hatırlasın.
Yolun başı ince düşünce,
Olur gerçekten isteyince.
Bu sebep, korkma.
Ya yürürsün,
Ya sallanırsın hayat denen ipte.
Hey!
Kaybol!
Gözüm görmesin gözlerini.
Hayatındaki renk,
Gözünün özüne dönünceye dek.
Güneş gibi parlak, olmasın heba.
Ne yazık.
Deneyeyim ama,
Biliyorsun, dışta değil deva.
Dön içe, ara.
Ve sonra…
Seç bir yıldız.
Öyle bir sıyrılsın, kaysın.
Bir tek o parlasın,
Diğerleri gelsin vız.
Ve boşlukta süzülürken,
Sürsün sonsuz sefa.
Bunun farkındalığıyla,
Bir dilek tut.
Aman diyeyim!
Dileğini iyi seç.
Vakit olmadan geç,
Harekete geç!
Ya güç iste yıldızdan,
Ya inanç.
Aklını başına topla!
Düşün düşünce suya,
Düşün, düşle daha.
Senin bu rüya.
Yoldan sapma, kaç.
Ruhun hakikate, doğruya,
Yanılgıya, sorguya,
Bulmaya, bulunmaya aç!

Almir Salkoviç